Header Ads

YÖK Beyazıt'ta Protesto Edildi: "Polis Egemenliğinde Değil Halkla Bütünleşmiş Üniversite İstiyoruz"


Üniversite Forumları, Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu (DÖDEF), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, Üniversite Emekçileri ve yüzlerce üniversite öğrencisi YÖK'ün kuruluşunun yıl dönümünde Beyazıt Meydanı'na yürüdü, YÖK'ü protesto etti.

Yürüyüşte "Özgür dil, demokratik üniversite-Zimane azad zaningehen demokratik", "YÖK'e, duvarınıza karşı Gezi'den Rojava'ya gençlik isyanda", "Wendakarene çiroteyan re azadiye (Tutuklu öğrencilere özgürlük)", "YÖK'e raye zaningehe rizgarke" pankartı ve "Homofobiye, transfobiye hayır", "Kızlı-Erkekli direniyoruz", "Yaşasın halkların eşitliği", "Öğrenciler hapiste, polis kampüste", "Biz direnmeyi iyi biliriz" dövizleri taşıyar öğrenciler sık sık "Be ziman jiyan nabe", "Faşizme karşı omuz omuza", "Rojava'dan Gezi'ye gençlik direnişte", "Biji berxwedana Rojava", "Rojava'da düşene dövüşene bin selam" sloganları attı.

"Zimane azad, jiyana azad" yazılı tişörtler giyen gençler arbaneler eşliğinde ellerinde Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğrafıyla Beyazıt Meydanı'na yürüdü.

Üniversite Forumları, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde bir araya gelerek Beyazıt Meydanı'na yürüdü. Boğaziçi Forumu "Ali İsmail yaşıyor üniversite AKP'ye direniyor", Yıldız Forumu "Yıldız Forumu kızlı-erkekli Beyazıt'ta", "Üniversitemi kışlaya çevirdin" üzerinde Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının olduğu "Elbet bir bildiği var bu çocukların kolay değil genç ölmek" yazılı pankart taşındı.

Eğitim emekçileri de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde bir araya geldi "Gezi'den ODTÜ'ye #direnuniversite!", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Şirketleşmeye, baskılara, kadrolaşmaya hayır. Demokratik, özgür, parasız üniversite" pankartları açtı.

'GÜCÜNÜZÜ BİRLEŞTİRİN'

Beyazıt Meydanı'na sloganlar ile gelen yüzlerce genç Gezi'de yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Eğitim Dayanışması adına Mustafa Turgut, dayanışmanın kuruluş deklarasyonunu açıkladı.

Turgut, "Bizler demokrasi güçleri olarak üniversitelerin özerk bir yapıya ve demokratik bir ortama kavuşması, demokratik ve bilimsel eğitim için mücadele ediyoruz" dedi.

Turgut, "Herkes için demokratik, bilimsel, laik, parasız, anadilde, ulaşılabilir ve nitelikli eğitim hakkı için herkesi, tüm demokratik kurum ve kuruluşları, demokrasi ve özgürlüklerden yana siyasi parti, dernek ve oluşumu mücadelemizi ortaklaştırmaya, gücümüzü birleştirmeye, sesimizi çoğaltmaya çağırıyoruz" diye konuştu.

'MÜCADELEMİZ SAYESİNDE BAZI ŞEYLER DEĞİŞİYOR'

Ardından Gezi direnişinde gözünü kaybeden üniversite öğretim görevlisi Dr. Burak Ülsever'in gönderdiği mektup okundu.

Mektupta, “Ben polisin doğrudan hedef alması ile Haziran direnişi sırasında gözünü kaybeden birçok kişiden biriyim. Ben ve benim gibi birçok kişiye akıl almaz bir ıstırap çektirildi. Tek gözünü kaybetmenin acısını, en sevdiklerinizin ağlarken görmenin üzüntüsünü anlatmama gerek yok" dedi. Ülsever, "Bugün gerçekleştirdiğiniz toplantının sadece memleketinizi değil, inanması belki zor ama, dünyayı da daha güzel bir yer yapacak bir adım olduğunu biliyorum. Sözünüz yayılıyor, mücadeleniz sayesinde bazı şeyler değişiyor, arkadaşlar kazanıyoruz" ifadeleri yer aldı.


'KOYUN DEĞİLİZ'

Eğitim emekçileri adına Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı İsmat Akça bir konuşma yaptı.

"Artık yeter" diyen Akça, şöyle konuştu: "Koyun değiliz. Hakkımızda karar alınmasını değil kararları almak istiyoruz. Tüccar değil sadece liyakat esasında bilim emekçisi olarak çalışmak istiyoruz. Güvencesiz, sefalet içinde değil, güvenceli ve insanca bir ücret ile çalışmak istiyoruz. Birbirimizin kurdu olmak değil dayanışma içinde meslektaşlar olmak istiyoruz. Sermayenin, siyasal iktidarın sesi değil halkın, ezilenlerin sesi olan bir üniversite istiyoruz. Baskı, sansür, soruşturma, polis egemenliğinde bir üniversite değil herkesin özgürce araştırma yapabildiği, düşündüğü, tartıştığı, eyleme geçebildiği, halkıyla bütünleşmiş bir üniversite istiyoruz.”

Akça, "Gezi isyanının bize açtığı yoldan ilerleyebilmek, önünde bulunduğumuz İÜ’de, İTÜ’de ODTÜ’de ortaya konmuş konmakta olan mücadeleyi yükseltebilmek, tüm üniversitelere ve topluma yayabilmek için: Bu daha başlangıç mücadeleye devam" diye konuştu.

'ALİ İSMAİL OLUP TARİH YAZIMINA BAŞLADIK'

Eylemde Üniversite Forumları adına da bir konuşma yapıldı. Beya Ataberk tarafından yapılan konuşmada, Gezi'den sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylediklerini, bugün de hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını Ali İsmail'in arkadaşlarının gösterdiğini ifade etti.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın YÖK'e karşı yıllarca timsah gözyaşı döktüğünü hatırlatan Atabek, "Çektiği 'çileler'den dem vurdu, sahtekarlık soytarılık noktasında ne kadar yetenekli olduğu gün be gün kanıtladı" dedi.

Atabek, an itibariyle tarihe not düştüklerini, Ali İsmail olup tarih yazımına başladıklarını belirtti. Atabek, "Gezi'de başlayan fırtınayı üniversitelerimizde hissederek AKP düzenine başkaldırıyoruz. Bu daha başlangıç ama bu hikayenin sonu AKP'nin de sonu olacak" şeklinde konuştu.

'YÖK'Ü ALAŞAĞI ETMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ'

Haziran direnişinden sonra artık buzun kırıldığını ve yolun açıldığını ifade eden Atabek, "AKP hükümeti üniversite gençliğinden hiç olmadığı kadar korkmaktadır. Direnişimizin protestolardan öte geçebileceğinin farkındadır ve üniversitelere hunharca saldırmasının altında bu neden yatmaktadır. Artık 1980 darbecilerinin kurduğu YÖK'ü protesto ediyoruz, YÖK'ü alaşağı etmek için mücadele ediyoruz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından gençler halaylar çekti, horon tepti. Eylem atılan sloganlarla sona erdi.






Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.