Header Ads

Cumartesi Anneleri'nin 410. Buluşması: Ağar'ı Nasıl Bırakırlar?


Mehmet Ağar'ın serbest bırakılabileceğinin tartışılması, kayıp yakınlarının tepkisini çekti. 410. kez biraraya gelen Cumartesi Anneleri, “İşlediği suçları itiraf etmiş birini nasıl bırakırlar?” dedi.

Ceza İnfaz Kanunu'nda yapılan son değişiklikle çok sayıda tutuklunun serbest bırakılacağının gündeme gelmesi ile birlikte, Mehmet Ağar'ın da tahliye edilebileceği tartışılmaya başlandı. Mehmet Ağar'a, toplumsal kesim içerisinde Cumartesi Anneleri'nin tepkisi çok özel yerde duruyor. Cumartesi Anneleri, Mehmet Ağar'ın tutulduğu Aydın Yenipazar Cezaevi önüne kadar giderek, kayıpların hesabını sormuştu. Kayıp yakınları, Ağar'ın serbest bırakılması tartışmalarına tepki gösterdi.

Kayıp yakınlarından Halime Aydemir, “İnsanları yıldırdılar, şimdi Ağar'ı bırakacaklar. Benim kardeşim 25 yıldır içeride. Böyle kanun mu olur, böyle adalet mi olur. Bizimkiler 30 yıldır içeride, bari Ağar da 5-6 yıl içerde kalsa. Ağar kendisi itiraf etmedi mi, operasyonlar yaptım demedi mi? Nasıl bırakırlar onu” diye tepki gösterdi.

Güzel Ana, uygulamanın devrimciler için değil, çeteler için devreye sokulduğunu söyledi. Güzel Ana, “Çetelee, katiller, ırz düşmanları için bu yasalar çıkarılıyor. Bu yasanın bizim çocuklar için çıkarılmadığını 7 yaşındaki çocuk da bilir” dedi.

Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, 3. Yargı Paketi ile tetikçileri, katillerin serbest bırakıldığını hatırlatarak, “Son düzenleme ile üst düzey katiller de serbest bırakılacak” dedi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, öncelikle, Ağar'ın halen cezaevinde tutulup tutulmadığından bile emin olmadıklarını söyledi. Efe, “Cezasızlık uygulamasının etik bir yaklaşımı. Hem hukuken hem de ahlaken bu tartışmanın başmatılmasını kınıyoruz. Birçok kişinin katili olduğunu itiraf eden birine bu kolaylıklar sağlanıyor” diye konuştu.

'90 YAŞINDAKİ ANNEM HALA OĞLUNU BEKLİYOR'
Cumartesi eyleminde bugün, 2 Şubat 1984 tarihinde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Maksut Tepeli'nin dosyası açıldı. Tepeli'nin ailesinin de katıldığı eylemde, Maksut Tepeli'yi kaybeden polislerin ve bugün soruşturmayı kapatan Kadıköy Cumhuriyet Savcısının yargılanması istendi.

Tepeli ailesinin avukatı Gülseren Yoleri, Maksut Tepeli'nin kaybediliş sürecini ve ardından yaşanan hukuksuzluğu anlattı. Yoleri, "Uzun bir hukuki mücadele süreci yaşadık. 2006'ya kadar bir sonuç elde edemedik. O tarihten sonra birden bire birtakım belgeler ortaya çıktı. Maksut'un 4 veya 6 Şubat'ta öldüğüne, nereye gömüldüğüne dair. Ancak, Kadıköy Savcılığı bu belgeleri görmezden gelerek soruşturmanın üstünü örttü" şeklinde konuştu. Yoleri, "Ancak bizim için bu dosya kapanmadı" dedi.

Bugünkü oturma eylemine katılan Tepeli'nin kardeşi Türkan Tepeli, "29 yıldır kardeşimi arıyoruz. Annem 90 yaşında, hala oğlunu bekliyor" diyerek, yaşadıkları acıyı dile getirdi.

Maksut Tepeli’nin kardeşi Orhan Tepeli, abisinin kaybedildiği dönemde üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, "Üniversitedeyken, radyolardan bir 'teröristin' yaralı yakalandığı haberleri geçiyordu. Ben de 'İnşallah kardeşimdir' diye içimden geçirdim. O dönemde yakalanan devrimciler öldürülüyordu. Yaralı yakalandığına göre, bir şey yapamazlar, diye düşünmüştüm. Yaralı yakalanan gerçekten benim kardeşimdi ama onu bir daha göremedik" dedi.

'YAŞATILAN HUKUKSUZLUĞA SEYİRCİ KALMAYIN'
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına bugünkü basın açıklamasını okuyan Mukaddes Şamiloğlu, Salih Bozışık'tan bugüne, 76 yıldır kayıpların akıbetini aradıklarını söyledi. "25 yaşındaki öğretmen Maksut Tepeli, 2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul Küçükbakkalköy'de bir arkadaşının evine gitti. Evde polis olduğunu fark edip uzaklaşmaya çalışırken, polisler tarafından vurularak yakalandı" diyerek Maksut Tepeli'nin yaralı yakalandığını belirten Şamiloğlu, o tarihten sonra da kendisinden bir daha haber alınamadığını dile getirdi. "19 yıl sonra, Maksut'un eşi nüfus kağıdını değiştirdiğinde yeni kimliğinde 'dul' kaydını gördü. Maksut için nüfus kütüğünde öldüğüne dair kayıt düşüldüğü o zaman anlaşıldı" diyen Şamiloğlu, devletin Tepeli'nin ölümüyle ilgili bilgisi olduğunu belirtti.

Şamiloğlu, Maksut Tepeli'nin ölümünden sorumlu olan polislerle ilgili bugün de soruşturma açılmasının önüne geçen Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Nihat Çakar'ın yargılanmasını istedi. Şamiloğlu, "Topluma sesleniyoruz, bize yaşatılan hukuksuzluk, hepinize yönelmiş bir tehdittir. Adaletsizliğin egemen olduğu bir rejimde hiç birinizin güvencesi yoktur. Sıranın size gelmesini beklemeden hukuksuzluğa karşı sesinizi yükseltin" diye konuştu.

(etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.