Kayıplar Haftası: Mehmet Ağar ve 1000 Kitap Aynı Terazide
İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve kayıp yakınları, İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptıkları eylemle 17-31 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Kayıplar Haftası etkinliklerinin startını verdi. Eyleme, YAKAY-DER, ICAD ve çeşitli siyasi partiler de destek verdi.
İnsan hakları savunucuları, Kayıplar Haftası’nın temasını Mehmet Ağar’ın “Bin gizli operasyon yaptım” şeklindeki açıklamalarına karşın 2 yıl hapis cezası almasına atfen, “1000=2” şeklinde belirledi. Adliye önünde temsili adalet terazisi kuruldu.
İnsan hakları savunucuları, Kayıplar Haftası’nın temasını Mehmet Ağar’ın “Bin gizli operasyon yaptım” şeklindeki açıklamalarına karşın 2 yıl hapis cezası almasına atfen, “1000=2” şeklinde belirledi. Adliye önünde temsili adalet terazisi kuruldu.
‘MEHMET AĞAR’A OTEL CEZASI’
Eylemde konuşan kayıp yakınlarından Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, kayıpların faillerinin bulunmasını isterken, Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise “Biz adalet arıyoruz. Devlet yaşama hakkını tesis etmeli ve garanti altına almalı. Bin operasyon yaptım diyen Mehmet Ağar, temsili olarak otel cezasına çarptırıldı” şeklinde konuştu.
‘RIDVAN’I BİZE GETİRİN YOKSA ÖLDÜRECEĞİZ’
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, kardeşinin cansız bedeninde parmağında mürekkep izi olduğuna, ayakkabı bağlarının olmadığına, kemerinin olmadığına, dişlerinde kırıklar, dudaklarında ve koltuk altında yırtıklar olduğuna dikkat çekerek, kardeşinin gözaltında öldürüldüğünü açıkladı. Karakoç,ailenin kardeşi gözaltına alınmadan önce defalarca polisler tarafından “Rıdvan’ı bize getirin, yoksa biz bulduğumuz yerde onu öldüreceğiz. Kimse de bize bir şey yapamaz. İstersek hepinizi öldürürüz. Arabanızın altına bomba koyarız” şeklinde tehdit edildiklerini duyurdu.
‘O ŞEREF SİZİN OLSUN’
Karakoç, konuşmasında şunları kaydetti: “Bir eli kanlı katil çıkıyor, ‘Bin gizli operasyon yaptım’ diyor. Başka bir eli kanlı katil çıkıyor, ‘Devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir’ diyor. O şeref sizin olsun.”
‘BİZ ŞANSLIYIZ, MEZARIMIZ VAR’
Rıdvan Karakoç’un ölüm kayıtlarının Ocak ailesi tarafından tesadüfen bulunduğunu hatırlatan Karakoç, “Biz yine şanslıyız. Çünkü bizim gidip çiçek koyacak bir mezarımız var. Binlerce insanın mezarı yok çünkü asit kuyularına atıldılar, kazan dairelerinde yakıldılar, kurda kuşa yem edildiler. Yazıklar olsun size” diyerek sözlerini noktaladı.
‘SAĞ BULMA UMUDUMUZ KALMADI’
Kenan Bilgin’in ağabeyi İrfan Bilgin, kayıp yakınlarının 17 yıldır eylemlerini sürdürdüğüne dikkat çekerek, “17 yıldır, yaz-kış oturuyoruz. Bu hükümet bir kez olsun dönüp ne istiyoruz diye bakmadı. 17 yıl önce ‘Sağ aldınız, sağ istiyoruz’ diyorduk, artık öyle bir umudumuz kalmadı. Artık ‘Mezar yerlerimizi gösterin’ diyoruz” dedi. Mehmet Ağar’a özel cezaevi bulunmasına tepki gösteren Bilgin, “Binlerce kişi hala aç-susuz cezaevlerinde” diye konuştu.
Yusuf Erişti’nin kardeşi Zehra Erişti Mehmet Ağar’ın ağabeyinin katili olduğunu belirterek hesap vermesini istedi. Ahmet Kaya’nın akrabası Emine Kaya ise Kürtçe yaptığı konuşmasında “16 yıldır cadde cadde, sokak sokak arıyoruz. Yeter artık. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız” dedi.
Kasım Alpsoy’un eşi Erdoğan Alpsoy da Kürtçe yaptığı konuşmasında, şunları kaydetti: “18 yıl önce çocuklarımın gözü önünde gözaltına aldılar. Çocuklarım büyüdü, babaları hala gelmedi. 18 yıldır kocamdan haber alamıyorum.”
‘ADALETSİZLİK BÜYÜDÜKÇE ADALET SARAYLARI DA BÜYÜYOR’
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Maside Ocak, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olduğuna dikkat çekerek, “Bu ülkede adaletsizlik, hukuksuzluk büyüdükçe adalet sarayları da büyüyor” dedi.
‘ÖDÜL GİBİ CEZALAR VERİLİYOR’
Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak, ‘Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanmalarını engelleyen, cezalandırılmalarını önleyen bir yasal düzen var. Hukukun üstünlüğü, devlet adına güç kullananların hesap verebilir olmasıdır. Kayıplarımızın failleri cezasızlık zırhıyla korunuyor, yargılanmaları kaçınılmaz bir noktaya gelince de ödül gibi cezalar veriliyor’ demek için buradayız.”
‘F TİPİ YERİNE ÖZEL CEZAEVİ’
Ocak, kayıp yakınlarının 17 yıldır Mehmet Ağar’ın yargılanmasını istediğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “İnsanları öldüren bir mekanizmanın kurucusu, emir vericisi olduğu mahkemece tespit edilen Ağar, yalnızca 2 yıl cezaevinde kalacak. Üstelik, hükümetle yaptığı pazarlık sonucunda F Tipi cezaevi yerine, kendi seçtiği bir cezaevinde. Vergilerimizle maaş alan koruması da kendisine cezaevinde eşlik edecek.”
‘BU CEZA DEĞİL ÖDÜL’
Maside Ocak’ın açıklaması şöyle sürdü: “Bu ceza değil, ödüldür. Adalet Bakanı ve yargı, Ağar şahsında devlet adına cinayet işleyenlere, ‘Cezasızlık zırhınız devam ediyor’ mesajı verdi. 1000=2 denkleminiz ortadayken bu devasa binalar bizim için adaletsizlik üreten mekanizmanın mekanları olmaktan öteye gitmeyecek.”
Maside Ocak, 27 Mayıs tarihinde Mehmet Ağar’ın kaldığı Aydın Yenipazar Cezaevi önünde olacaklarını duyurarak, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
Eylemde konuşan kayıp yakınlarından Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, kayıpların faillerinin bulunmasını isterken, Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise “Biz adalet arıyoruz. Devlet yaşama hakkını tesis etmeli ve garanti altına almalı. Bin operasyon yaptım diyen Mehmet Ağar, temsili olarak otel cezasına çarptırıldı” şeklinde konuştu.
‘RIDVAN’I BİZE GETİRİN YOKSA ÖLDÜRECEĞİZ’
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, kardeşinin cansız bedeninde parmağında mürekkep izi olduğuna, ayakkabı bağlarının olmadığına, kemerinin olmadığına, dişlerinde kırıklar, dudaklarında ve koltuk altında yırtıklar olduğuna dikkat çekerek, kardeşinin gözaltında öldürüldüğünü açıkladı. Karakoç,ailenin kardeşi gözaltına alınmadan önce defalarca polisler tarafından “Rıdvan’ı bize getirin, yoksa biz bulduğumuz yerde onu öldüreceğiz. Kimse de bize bir şey yapamaz. İstersek hepinizi öldürürüz. Arabanızın altına bomba koyarız” şeklinde tehdit edildiklerini duyurdu.
‘O ŞEREF SİZİN OLSUN’
Karakoç, konuşmasında şunları kaydetti: “Bir eli kanlı katil çıkıyor, ‘Bin gizli operasyon yaptım’ diyor. Başka bir eli kanlı katil çıkıyor, ‘Devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir’ diyor. O şeref sizin olsun.”
‘BİZ ŞANSLIYIZ, MEZARIMIZ VAR’
Rıdvan Karakoç’un ölüm kayıtlarının Ocak ailesi tarafından tesadüfen bulunduğunu hatırlatan Karakoç, “Biz yine şanslıyız. Çünkü bizim gidip çiçek koyacak bir mezarımız var. Binlerce insanın mezarı yok çünkü asit kuyularına atıldılar, kazan dairelerinde yakıldılar, kurda kuşa yem edildiler. Yazıklar olsun size” diyerek sözlerini noktaladı.
‘SAĞ BULMA UMUDUMUZ KALMADI’
Kenan Bilgin’in ağabeyi İrfan Bilgin, kayıp yakınlarının 17 yıldır eylemlerini sürdürdüğüne dikkat çekerek, “17 yıldır, yaz-kış oturuyoruz. Bu hükümet bir kez olsun dönüp ne istiyoruz diye bakmadı. 17 yıl önce ‘Sağ aldınız, sağ istiyoruz’ diyorduk, artık öyle bir umudumuz kalmadı. Artık ‘Mezar yerlerimizi gösterin’ diyoruz” dedi. Mehmet Ağar’a özel cezaevi bulunmasına tepki gösteren Bilgin, “Binlerce kişi hala aç-susuz cezaevlerinde” diye konuştu.
Yusuf Erişti’nin kardeşi Zehra Erişti Mehmet Ağar’ın ağabeyinin katili olduğunu belirterek hesap vermesini istedi. Ahmet Kaya’nın akrabası Emine Kaya ise Kürtçe yaptığı konuşmasında “16 yıldır cadde cadde, sokak sokak arıyoruz. Yeter artık. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız” dedi.
Kasım Alpsoy’un eşi Erdoğan Alpsoy da Kürtçe yaptığı konuşmasında, şunları kaydetti: “18 yıl önce çocuklarımın gözü önünde gözaltına aldılar. Çocuklarım büyüdü, babaları hala gelmedi. 18 yıldır kocamdan haber alamıyorum.”
‘ADALETSİZLİK BÜYÜDÜKÇE ADALET SARAYLARI DA BÜYÜYOR’
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Maside Ocak, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olduğuna dikkat çekerek, “Bu ülkede adaletsizlik, hukuksuzluk büyüdükçe adalet sarayları da büyüyor” dedi.
‘ÖDÜL GİBİ CEZALAR VERİLİYOR’
Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak, ‘Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanmalarını engelleyen, cezalandırılmalarını önleyen bir yasal düzen var. Hukukun üstünlüğü, devlet adına güç kullananların hesap verebilir olmasıdır. Kayıplarımızın failleri cezasızlık zırhıyla korunuyor, yargılanmaları kaçınılmaz bir noktaya gelince de ödül gibi cezalar veriliyor’ demek için buradayız.”
‘F TİPİ YERİNE ÖZEL CEZAEVİ’
Ocak, kayıp yakınlarının 17 yıldır Mehmet Ağar’ın yargılanmasını istediğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “İnsanları öldüren bir mekanizmanın kurucusu, emir vericisi olduğu mahkemece tespit edilen Ağar, yalnızca 2 yıl cezaevinde kalacak. Üstelik, hükümetle yaptığı pazarlık sonucunda F Tipi cezaevi yerine, kendi seçtiği bir cezaevinde. Vergilerimizle maaş alan koruması da kendisine cezaevinde eşlik edecek.”
‘BU CEZA DEĞİL ÖDÜL’
Maside Ocak’ın açıklaması şöyle sürdü: “Bu ceza değil, ödüldür. Adalet Bakanı ve yargı, Ağar şahsında devlet adına cinayet işleyenlere, ‘Cezasızlık zırhınız devam ediyor’ mesajı verdi. 1000=2 denkleminiz ortadayken bu devasa binalar bizim için adaletsizlik üreten mekanizmanın mekanları olmaktan öteye gitmeyecek.”
Maside Ocak, 27 Mayıs tarihinde Mehmet Ağar’ın kaldığı Aydın Yenipazar Cezaevi önünde olacaklarını duyurarak, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
haber: etha
YORUM YAZIN