Header Ads

Böyle Olur Gerçek Gazetecinin Kitabı

- yazı: FERHAT ULUDERE -
Aslında hiç de sanıldığı gibi değil; Türkiye'de gazeteci olmak çok kolay. Cemaatin servis ettiği belgeleri kendin bulmuş gibi ortaya çıkarırsın, süslü başlıklar ve arkası gelmez laf kalabalıklarıyla yazdığın yazı seni tek bir günde gazeteci yapar. Patronların adına açtığı köşelerde önüne gelen herkese hakaret edersin ve adın ertesi gün gazeteci olarak anılmaya başlar... Aslında tüm bunları yapmasan bile eğer cemaatin isterse, iktidar isterse sen ertesin gün dolgun bir maaşla işe başlamışsındır bile. Ağzından tükürükler saçarak televizyon programlarında haykırıyorsundur ve gazetecisindir, bundan artık kimsenin şüphesi kalmamıştır... Gazeteci olmanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede en zor olan ise 'gerçek gazeteci' olmaktır... İşte o zaman Ragıp Zarakolu gibi yeni kitabının yayımlandığı haberini demir parmaklıklar arkasında alırsın... (Kitap ilavemiz baskıya hazırlanırken Zarakolu özgür kaldı) Sadece haklıdan yana olduğun, gerçekleri yazdığın ve söylediğin için, en azından cep telefonuyla helikopter düşürmediğin için atılmışsındır oraya ve günleri sayıyorsundur...

YOKLUĞU DOLDURAN YAZILAR
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Zarakolu, Evrensel Yayınları tarafından yayımlanan yeni kitabı 'Albatros'u gördü mü bilmiyorum. Malum, kendini cezaevine atanlar belki kitabı da cezaevine giremeyecek kadar sakıncalı bulmuşlardır. Kim bilebilir ki bunu... Ama Zarakolu'nun Evrensel gazetesinde yazdığı yazılardan oluşan 'Albatros' onun yokluğunu okura hissettirmiyor. Çünkü bu yazıların yazıldığı günden bu yana hiçbir şey değişmediğini görüyor insan, Zarakolu'nun elinden kalemi alınmasaydı elbette bugün de aynılarını yazacaktı. Belli daha ağır şeyler söyleyecek belki de o bilge bakışı Karl Marks'a benzeyen sakalıyla birlikte her şeyi yeniden anlamaya ve yeniden anlatmaya çalışacaktı... 

'Albatros' her Zarakolu yazısı gibi halkların kardeşliğine adanmış bir kitap. Birbirine düşman ilan edilen, hatta birbirlerini öldürmeleri için yatırımlar yapılan, silahlandırılan halkların bir gün gerçekten kardeş olabileceğine inanan bir adamın bu inancını ilmek ilmek işlediği bir kitap... Ezilenlerin yanında olan ve ezenlere karşı tüm lanetini savuran, dünyanın bir gün eşik olacağına inanan bir kitap... İktidarın gör dediklerini görmeyen, onun ne dediğini değil söylerken neleri sakladığını gören ve gösteren bir kitap 'Albatros' ve tabii ki tüm iktidarların sevmediği, zaten hiç de sevmeyeceği her zaman korkacağı bir kitap... 

GAZETECİ OLMAK KOLAY AMA...
Türkiye'de gazeteci olmak çok kolaydır ama Zarakolu olmak gerçekten çok zordur. Çünkü olduğun yerde rahat bırakmazlar seni. Çünkü sadece halkların kardeş olduğuna inandığın için ama buna gerçekten inandığın için günün hangi saati olursa olsun çalan her kapıda irkilirsin. 'Yine mi geldiler acaba?' dersin ve geldiklerinde bilirsin sana o soğuk duvarlar gözükecektir ama korkutmaz seni o duvarlar, çünkü Zarakolu gibi gazeteci olmak bir anlamda iktidarın araçlarından korkmamaktır... 

Zarakolu'nun hapiste olması aslında gerçeği bilmek isteyen okur içinde zordur. Çünkü gerçek demir parmaklıkların arkasına kilitlenmiştir onunla birlikte. Aydınlık etrafa yayılmasın diye karanlık kelepçelemiştir bileklerini, kalemler susmuş ve hiç ses çıkarmaz hale gelmişlerdir... 

Evrensel Yayınları Zarakolu'nun boşluğunu 'Albatros'u yayımlayarak doldurmaya çalışıyor. Çünkü biliyor onun aydınlığına ihtiyacı var bu ülkenin, onun söylediği her söze ihtiyacı var bu dönemin... İşte 'Albatros' onun boşluğunu doldurmaya çalışıyor... Ama biliyor yine o boşluk sadece onunla dolar, o hapishanedeyken bir yan hep eksiktir bir yan hep de eksik kalacaktır...

Zarakolu hapishanede olduğu sürece gazetedeki köşesi boş kalmadı. Her hafta bir onun gibi 'gerçek gazeteci' olan bir arkadaşı onun için oynattı kalemini ve Zarakolu'nun yerine geçip onun söylemek istediklerini söyledi. Belki Zarakolu köşesine kavuştuğunda o yazılar da 'Albatros' gibi yayımlanır ve hepsini bir arada saklama şansı bulabilir gerçeğin peşindeki okur... 

Albatros sadece gerçeğin peşinde olan bir gazetecinin, hiçbir cemaatin sözcülüğünü yapmayan sadece doğruları söyleyen bir insanın, cep telefonuyla helikopter düşürmeye kalkamayacak kadar doğruyu bilen ve doğrunun peşinden ayrılmayan gerçek bir gazetecenin kitabı... 

Her kelimesi kendine gazeteciyim diyen şarlatanların suratına atılmış bir tokat Albatros...

Albatros
Ragıp Zarakolu
Evrensel Basım Yayın 271 sayfa

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.