Tazminat Demeyin, Failleri Gösterin!
![]() |
- BANU GÜVEN - |
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı ve Ortasu köylerinde yaşayanlar için geçinmenin tek yolu, on yıllardır süregeldiği gibi, sınır ticareti yapmak. Saldırıda hayatını kaybeden 19 yaşındaki Adem Ant’ın geride bıraktığı nişanlısı Garibe Ürek koca bir hayat tecrübesiyle konuşuyor: ‘Bizim yaşadığımız yerlere kimse gelip en ufak bir yatırım yapmıyor. Dedelerimiz de sınır ticareti yapıyordu, gençlerimiz de hayatı böyle kazanıyor. Askerler de bunu biliyor zaten. Oraya gelen askerler birinci haftasında sınır ticareti yapanların her şeyini bilir. Askerler sınır ötesinde bir operasyon yapacaklarında arayıp, ‘Gitmeyin’ derlerdi. Şimdi ne oldu pekiyi? Biz burada kasıt görüyoruz. Olayın üzerinden 1 ay 7 gün geçti. Hala sorumlular bulunamadı. Failler ortaya çıkarılmalı’ diyor.
Aileler ‘Bu benim çocuğumun parçası’ diye tartışıyordu
Bombardımanda 26 yaşındaki kardeşi Nadir Alma’yı kaybeden Hikmet Alma da bize bir kroki çizerek anlatıyor: ‘Normalde sınırdan iki yol kullanılarak girilir. Kar nedeniyle bir yol kullanılıyordu. Orada mayın falan da yok. Sınıra 1 kilometre uzakta bir noktada bekler asker. Sonra çekilir, biz de giriş yaparız. Bu sefer çok uzun süre tuttular yolu. Gruplar birikti. Bir noktaya toplandılar mecburen. Kalabalıklaştılar. Sonra da bombalar yağdı. Oraya vardığımızda ortalık çok kötü kokuyordu. Et kokusu ve bir madde daha belki. Biz de fenalaştık. Kardeşimin üzerinde bir buçuk metre yüksekliğinde toprak ve kayalar vardı. Zor bulduk onu. Aileler ise ‘Bu benim çocuğumun kolu, bu benimkinin bacağı’ diye birbirleriyle tartışıyorlardı.’ Yutkunuyor. Araya bir sessizlik giriyor. Sonra derin bir nefes ve anlatmaya devam… Hikmet Alma, bu olayın sorumluları bulunana kadar ‘tazminat’ lafını duymak istemediklerini söylüyor. ‘Hükümet ‘tazminat’ dedikçe yaralarımız derinleşiyor, daha da açılıyor’.
Failler bulunmadan tazminat asla!
Bombardımanda 28 akrabasını kaybeden Ferhat Encü de, ‘F-16‘lar üst düzey birilerinin bilgisi dışında öyle havalanıp bombardıman yapamaz. Genelkurmay da, oradaki alay komutanlığı da olanları biliyor. Aileler failler ortaya çıkarılmadan tazminat kabul etmemekte kararlı. Bu özürlük bir mesele değil. Failler ortaya çıkarılmadan lütfen kimse ziyarete de gelmesin. Emine Hanım’ın gelmesi de bir şey değiştirmez. Lütfen televizyonlara çıkıp, ‘Bu bir kazaydı’ deyip kendinizi gülünç duruma da düşürmeyin. Faillleri ortaya çıkarın, o zaman geldiğinizde kendimizi yollarınıza sereriz. Ama failler bulunmadan lütfen gelmeyin’ diyor ve ekliyor: ‘Bulmadığınız sürece bu katliamın failleri siz olursunuz’. Encü’nün ana akım medyadan bir ricası da var: ‘Lütfen masa başında haber yapmayın. Birilerinin güdümünde yazmayın. Orada hayatını kaybedenlerin ailelerinin hissettiklerini, yaşadıklarını anlamaya çalışarak yazın’. Encü, bazı kanalları televizyonlarından sildiklerini söylüyor.
18 yaşındaki Garibe: Artık gençler ölmesin
Garibe Ürek, 18 yaşında, nişanlısını, kuzenlerini, iyimserliğini kaybetmiş, ama ‘Ne istiyorsunuz?’ diye sorulduğunda, sadece kendi mağduriyetleri üzerinden konuşmuyor, katliama zemin hazırlayan koşullara dikkat çekiyor: ‘Artık kan dökülmemeli, gençler ölmemeli. Barış istiyoruz’ diyor. Bu ölümlerin nedeni de bitmeyen bu savaş değil mi?
Aklıma, 34 sivilin durumunu sosyal medyada hemen savaşa kurban giden askerlerin durumuyla kıyaslayan ve binbir hakaretle ‘Ne olmuş yani, ne konuşuyorsunuz!’ diye çıkışan ürpertici tweetler / mesajlar geliyor. Genç Garibe’nin söyledikleri, böyle düşünenlere de birşeyler anlatır umarım.
* http://banuguven.com/
YORUM YAZIN