Özgürlükler İçin Mücadelede Birleşmek
![]() |
- NEVİN BERKTAŞ - |
Bizim ülkemizde olduğu gibi emperyalizme bağımlı ülkelerde işbirlikçi tekeller arasındaki rekabetin şiddeti, en çok da, ekonomik kriz tüm dünyayı sarmışsa ve paylaşım alanları zor yoluyla yeniden paylaşılıyorsa artar. Bu durumda zaten hep var olan rekabet tam bir düelloya dönüşür, kılıçlar çekilir. Böyle bir dönemden geçiyoruz ve tüm bu gelişmeler de yaşanan savaş ortamı ile yakından alakalı. Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin birçok emperyalist ülkenin iştahını kabarttığını biliyoruz. Bu nedenle emperyalist tekellerin işbirlikçileri de son derece çeşitli ve bunlar, polis teşkilatı ve MİT, ordu, meclis, medya vs. burjuva kurumlar içerisinde etkin olabilmek için her kirli yola başvurmaktan kaçınmıyorlar.
Çatışma ve çelişkiler aynen medyaya yansıdığı için medya holdingleri arasındaki rekabet 2010 yılının sonundan itibaren çok fazla keskinleşmişti. Çünkü her ülkedeki emperyalizmin işbirlikçileri hizmet ettikleri emperyalist güçlerin etkin hale gelmesi için medyayı kullanıyor ve kendi ekranlarını ve sayfalarını cayır cayır çalıştırıyor. Aksi halde, rakiplerine karşı üstünlük kurmaları mümkün olmaz. Rakiplerine karşı üstünlük kurmak ise, kitleleri kendi politikalarına yedeklemelerine bağlı. Yani işçi ve emekçilerin sömürülmesinin ağırlaştırılması ve toplumun her kesiminin savaş uygulamalarına sessizce onay vermesini istiyorlar. Bu da ezilen ve sömürülenlerin gözüne çekilmek istenen perdenin kaldırılmasına çalışanların etkisizleştirilmesi ile mümkün olur.
Dolayısıyla, devrimci ve komünistlere, ilerici ve solcu güçlere, savaş karşıtlarına karşı son derece pervasızca saldırmaları karşısında şaşırmıyoruz. Açlık, yoksulluk, işsizlik, düşük ücret ve ağır çalışma şartları altındaki kitlelerin, savaş ve kriz koşulları ve her türden hak gasplarının boğucu ortamına tepkilerini göstereceğinden duydukları korku, onları daha çok saldırganlaştırıyor. Kitleler düşünemez hale gelsin ve gözleri açılmasın istiyorlar. Bu yüzden, halkının çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan, kitlelerin karşısında susmayıp, doğruları söyleyen gazeteci ve yazarlara karşı öfke kusuyorlar. Hrant Dink ve onlarca devrimci- demokrat gazetecinin katledilmesi ve hapishanelerde bu kadar çok gazetecinin olması da, gerçeklerden ve gerçekleri yayanlardan duydukları korku nedeniyledir. Bütün bu baskılarla, aynı zamanda susmayanlara gözdağı vermek istedikleri de açık.
İçte ve dışta, klik savaşında üstünlüğü ele geçirmiş olmanın pervasızlığıyla saldıran AKP, savaş hazırlığı içinde. Suriye ve İran örneğinde olduğu gibi komşu ülkelere karşı ABD’nin borazanlığını üstlenmekte ve füze kalkanı gibi tehlikeli bir silahlanma planının göbeğinde durmaktadır. Bu nedenle toplumun tüm kesimleriyle savaşa karşı mücadeleyi birleştirme ve özgürlükler için savaşı örgütleme büyük önem kazanmaktadır. Düşünce özgürlüğü için mücadeleyi de bu kapsamın dışında ele alamayız ve (her tür örgütlenmemizin şiddetle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bu ortamda) örgütlenme ve direnişe geçme özgürlüğünden ayrı düşünemeyiz.
KONUK YAZAR
Nevin BERKTAŞ
Proleter Devrimci Duruş Dergisi
YORUM YAZIN