TMK Mağduru Ö.S'nin İlk Duruşması 6 Eylül'de

Terörle Mücadele Yasası'na dayanılarak 14 yaşındayken tutuklunan Ö.S, 6 Eylül Salı günü ilk kez hakim karşısına çıkacak.

15 yaşındaki Ö.S, 20 Temmuz 2010 tarihinde Erzurum'da gözaltına alınarak tutuklandı. Tutuklu bulunduğu bir yılı aşkın süre boyunca beş cezaevi gezdirilen Ö.S, tek kişilik hücrede tecrit altında tutuldu, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakıldı.

Halen Erzurum Cezaevi'nde tutulan Ö.S. hakkında çok uzun süre iddianame hazırlanmadı. Yaklaşık bir yıl sonra Erzurum çocuk suçlarını soruşturan savcı tarafından hazırlanan iddianame, Erzurum Çocuk Mahkemesi Hakimliğine sunuldu. Ö.S.'nin ilk duruşması 6 Eylül Salı günü saat 09.00'da görülecek.

AV. DELİDUMAN: HER KATKI İNSANLIK İÇİN BİR ADIM

Ö.S'nin avukatı Müşir Deliduman, Ö.S'nin adil yargılama ilkesi ile birlikte özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğini söyledi. Aynı zamanda bir yıldır okulundan uzak olduğuna dikkat çeken Deliduman, "Bu denli haksız olarak tutuklu kalan çocuğun bu sene okuluna devam etmesi çocuğun yüksek yararı gereğidir" dedi.
Duyarlı kişilere çağrıda bulunan Av. Deliduman, "Bu çocuk için yapılacak her katkı insanlık için atılmış bir adımdır" dedi.

Deliduman, şöyle devam etti: "Toplumların en hassas bireyi çocuklardır. Çocuklara karşı hassas, nazik, şefkatli, adaletli, koruyucu ve destekleyici olunmalıdır. Onlara karşı; kin, öfke, nefret ve cezalandırma amacı güdülmemelidir. Biliyoruz ki ülkemizin ve dünyamızın çocuklarının bireysel, ulusal, dinsel özellikleri birbirinden farklıdır. Bu farklılıktan dolayı çocuklar hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmamalıdır. Çocuklar hiç kimsenin mülk veya eşyası değildir; içinde bulundukları toplumun gelenek ve kültürel değerleri farklı olabildiği durumlarda ise bu farklıklarının tadını yaşayarak zihinsel ve bedensel gelişimlerini tamamlamalarına saygılı olunmalıdır. Buna uygun ortam sağlanmalıdır. Koruyucu ve destekleyici önlem alınırken kültürleri ve gelenekleri göz ardı edilmemelidir. Çocuk haklarının korunması; bütün din, ideoloji ve dünya görüşlerin ortak paydada buluştuğu hak ve ödevdir. Yasal düzenlemeler ve uygulamalar 'çocuğun yüksek yararı' ilkesi çerçevesinde yapılmalıdır."