Header Ads

Kışlalarda Şüpheli Bir Şekilde Ölen Askerlerin Aileleri Adana'da Buluştu

Asker aileleri, kışlada şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren er Volkan Kamalak için ailesi tarafından düzenlenen anmada buluştu.

Anmaya 2000 yılında Şırnakta şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Mehmet Ali Şahin'in ailesi, 30 Ocak 2009 yılında Konya'nın Sünük İlçesi'nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Recep Onur Altunbaşın ailesi de katıldı.

Etkinlikte, askerde iken çocuklarını şüpheli bir şekilde kaybeden aileler konuştu. İlk sözü alan Mehmet Ali Şahin'in annesi Ayşe Şahin, “Benim oğlumu onlar vurdu, gizledi. Bizi kandırmak istediler, ama biz onların vurduğunu biliyorduk. Bir çocuk kendini arkadan nasıl vurabilir ki? Sorumlu kimse yok, kimse cevap vermiyor bize. Bizim nüfusumuz doğuya kayıtlı, onun için vurdular çocuğumu! Hasta oldum onların yüzünden" dedi.

'KANUNDA BU DURUMUN YERİ YOK'

Baba Ömer Şahin ise oğlunun Ahmet Kaya dinlediğini söyleyerek, "Ne bir mektup ne bir not... Hiçbir belge yok intihar ettiğini gösteren. Askeriyede herhangi bir kanıt sunmuyor. Peki nasıl oluyor da intihar ettiğini söylüyorlar? Yüreğimiz yanıyor. Şehit Aileleri Derneği'ne gittik hiçbir şey yapmadılar. Kanunda bu durumun yeri yok dediler” şeklinde konuştu.

Oğlunun ölümü ile ilgili çelişkili bilgiler verildiğini söyleyen baba Şahin, oğlunun birliğinden emekli olan bir uzman çavuşun "Senin oğlun bunalıma girmişti, sağa sola ateş ediyordu, nasıl öldüğünü biz de çözemedik" şeklinde konuştuğunu belirtti.

Oğlunun ölümünü araştırmak, mağduriyetini anlatıp yardım istemek için Cumhurbaşkanı’na da mektup yazdığını ifade eden baba Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı bana yazdığı mektupta, 'Acını paylaşıyorum, kanunlarda olmadığı için size yardım edemem' dedi. Küçük oğluma iş için İşkur'a başvurmam gerektiğini söylemiş. İşkur'a gittim belge istediler, elimde hiçbir belge yok. Biz hakkımızı nasıl arayacağız? Kime soracağız bilmiyorum. Evlat büyüttüm ne oldu? Kendisini vurmuş diyorlar onu tasdik et o zaman. Bu davada kim yardımcı olacak? Annesi hasta, ben mağdurum. Bize bir sahip çıkan olmayacak mı?"

BOŞ KOVAN YOK

Şahin, uzunca bir zaman davayı takip edecek avukat dahi bulamadıklarını ifade ederek, "Oğlumun ölümünün ardından boş kovanı istedik. Komutan boş kovanın kaybolduğunu söyledi, otopsiyi oldu bittiye getirdiler. Bir günde otopsi yapılır mı? Bir günde otopsi yaptılar. Otopsi sonucunda da kendi kendini vurmuş olabileceği söylendi" dedi.

Oğluyla aynı tertipte yer alan Süleyman isimli bir gencin şahitlik yapması için günlerce telefonla ulaşmaya çalıştıklarını ifade eden Şahin, bir ay sonra ulaştığı gencin çekindiği için şahitlik yapmadığını belirtti.
Konya'nın Sünük İlçesi'nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Recep Onur Altunbaş'ın annesi Fikriye Altunbaş ise, acıdan dolayı yaşananları hatırlayamadığını söylüyor.

BİR KOMUTAN ŞİDDET UYGULUYOR

Oğluyla konuştuktan 20 dakika sonra ölüdüğünü söyleyen acılı anne, oğlunun yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor.

“Oğlum önce Konya'nın Yunak İlçesi'ne gitti. Oradan Turgutlu'ya... Orada birkaç ay kaldı. Kıdemli Uzman Çavuş Memet Deke çocuğuma sürekli o. çocuğu, Adanalı, terörist, fellah, Alevi, diyerek dövüyor. Çocuğum orada ağlıyordu. Bu baskılara dayanamayarak, anne ben burda kalırsam ya bu beni öldürecek ya da ben onu diyordu. Ben buradan 60 km ileri gidecem diyordu. Niye gidecen diye sordum. Anne artık dayanamıyorum ben bunun yaptıklarına diyordu. Sünük'te 1,5 ay kaldı sonra 20 gün izne geldi. Bana söylemiyordu devamlı teyzelerine, 'Orada bana ters giden biri var artık dayanamıyorum ben asker ocağına terörist olarak gitmedim namus korumaya gittim. Ne yapacağımı şaşırdım teyze ama bunları annem duymasın' diyordu. Çocuğum 19 gün kaldı burada birgün önce gideyim havalar soğuk çünkü diyordu. 20 Ocak'ta gitti 10 gün sonra bir haber geldi çocuğunuz ölmüş. Ben intihar olduğunu kabul etmiyorum. Kendini astı diyorlar.

'DİĞER OĞLUMU ASKERE GÖNDERMEYECEĞİM'

Tabutu açıp bakmak istedim 'Şehitlere bakılmaz' dediler, ama ben açtım baktım boynunda ip izi yoktu, paramparça olmuş ben bunu kabul etmiyorum. Sağ gönderdim çocuğumu kocamandı bana parçalanmış getirdiler. Biz bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz yeniden otopsi istiyoruz ama Ankara kabul etmiyor. Benim çocuğumu öldüreni çıkarsınlar ortaya, yüreğim o zaman biraz rahatlar. Bize bakan oğlumdu evi o geçindiriyordu. Eşimin bir emekli maaşı var. Bunlar yüzünden uçan kuşa borçlandık. Çocuğum için ölene kadar koşacam. Bir oğlum daha var, kesinlikle beklemesinler göndermeyeceğim onu; güvenmiyorum askeriyeye. Gördüğüm gençlere askere gitmeyin diyorum. Artık acıya dayanamıyorum kanser hastası oldum.
Memet Deke hem suçlu hem benim karşıma avukat çıkartıyor. Şahitler var dövüldüğünü söylüyorlar, ama devlet bize inanmıyor. Niye inanmıyor bize. Irk ayrımı yapıyorlar, biz bunu kabul etmiyoruz, bizim kitabımızda yazmaz bu."

OTOPSİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Oğlunun intihar ettiğine inanmadığını söyleyen baba Cumali Altunbaş da, mahkemenin Ankara Jandarma Genel Komutanlığı'nda görüldüğünü, 2 kez otopsi raporu istediklerini ama ikisininde reddedildiğini söyledi. Baba Altunbaş, "Annesi baktı boynunda iz yok. İntihar etti diyorlar, kaza diyorlar, eğitim zaafiyeti diyorlar. Ben oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Ne olduysa Sünüklü Karakolu'nda oldu. Otopsi yapılsın gerçek ortaya çıkarılsın” diyerek sözlerini tamamladı.

haber: etha

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.