Header Ads

Açlığın Arkasındaki İnsan Hakları Krizi

- MURAT ÇEKİÇ -
2010’un sıradan bir gününde üç erkek kardeş pazar yerinden evlerine doğru bisikletlerini sürüyordu. Sıradan bir gün ve üç sıradan bisiklet... Bu resimdeki sıra dışı tek şeyse, üç küçük çocuğun bisikletlerini sürdüğü Somali’nin başkenti Mogadişu’ydu. Üç çocuk, bisikletlerini sürerken, savaşan iki taraf arasında yeniden bir çatışma patladı ve çapraz ateşe tutuldular. İçlerinden ilki can verdi. Diğer ikisi ise aileleriyle Kenya’ya kaçarken, çocuk bedenleri aldıkları yaralara dayanamadığı için yolda hayatlarını kaybettiler. Daha 12 yaşındaki Abdikadir, 10 yaşındaki Ahmet ve sekiz yaşındaki Yusuf’un hikayesini, Uluslararası Af Örgütü’ne Kenya’daki mülteci kampına ulaşmayı başarabilen 15 yaşındaki ağabeyleri anlattı. Ne yazık ki, bu üç küçük kardeşin hikayesi son 20 yıldır silahlı çatışmalara sahne olan Somali için çok tanıdık.

El- Şebab

Ülkedeki çatışma 2006’dan beri daha da yoğunlaştı ve savaş suçlarıyla diğer insan hakları ihlalleri artık sıklıkla yaşanır hale geldi. Çatışma ortamlarında çocuklar, daha da savunmasız kalır. Medyadaki başlıkların Somali’deki süregelen insani krize odaklandığı bugünlerde, açlık sorununun on yıllardan beri devam eden insan hakları krizi ile daha da beter hale geldiğini unutmamalıyız.

Ülkenin başkent Mogadişu’nun dışında kalan, güney ve orta bölgeleri, büyük ölçüde Somali Geçici Federal Hükümeti’ne muhalefet eden silahlı İslami gruplar tarafından kontrol ediliyor. Bu grupların başında El-Şebab geliyor. Hem Geçici Hükümet ve müttefikleri hem de silahlı İslami gruplar, Somali’nin her yerinde savaş suçları işledi ve ciddi insan hakları ihlallerine neden oldular.

Hem Geçici Hükümet hem de El-Şebab geçtiğimiz dört yıl boyunca çocukları silah altına aldı ve silahlı çatışmalarda kullandı. Geçici Hükümet defalarca kamuoyuna çocuk haklarına saygı göstereceğini ve koruyacağını söylediyse de, çocukların milis çatışmalarında kullanılmasını engelleyecek herhangi bir somut önlem almadı. Bütün bunlar olurken, uluslararası toplum Geçici Hükümet’e askeri ve mali destek vermeyi sürdürdü ve hâlâ da sürdürüyor.

Çocukların gözü önünde

Uluslararası Af Örgütü’ne konuşan Somalili mültecilerse, El-Şebab’ın giderek daha da tehdit edici boyutlara ulaşan, çocukları silah altına alma yöntemlerini anlatıyorlar. Kimi zaman çocuklara cep telefonu ve para vaat ederek, kimi zaman okulları basarak, kimi zaman da sokak ortasından çocuk kaçırarak… Çocuklar okullara yapılan baskınlarda öğretmenlerinin gözleri önünde öldürülmesine ve bazı kız çocuklarının El-Şebab mensubu savaşçılarla zorla evlendirilmesine şahit oluyorlar.

Anlatılardan öğrendiklerimiz korkunç. Çocuklar kırbaçlanıyor, akrabalarının ve arkadaşlarının işkence edilişini izliyor ve taşlanarak öldürülmekten kol kesmeye bir dizi ihlali gözleriyle görüyor. Ayrıca silahlı İslami gruplar tarafından sokak ortasında gerçekleştirilen cezalandırılmaları görüyorlar.

Somali’nin hem güneyinde hem de merkezinde devam eden güvensizlik ortamı ve aniden patlak veren çatışmalar, çocukların ve yetişkinlerin hayatlarının her alanını etkiliyor. Çatışmanın tüm taraflarının eylemleri, asker ya da sivil ayrımı gözetmeyen saldırılar içeriyor. Örneğin, Mogadişu’da silahlı İslami gruplar, sivil nüfusun yoğun olduğu yerlerde Geçici Hükümet’e karşı ağır top saldırıları ve diğer ağır silahların kullanılması gibi yöntemleri deniyor. Bu saldırılar, sıklıkla insanların yaşadığı ya da sivil halk tarafından kullanılan bölgelerde gerçekleştirildiği için, birçok hayatı tehdit ediyor.

Ahmet, Abdikadir ve Yusuf gibi birçok sivil, Mogadişu sokaklarındaki çatışmalar veya rastgele açılan ateş sonucunda hayatlarını kaybediyor ya da yaralanıyor. Geçici Hükümet ve Afrika Birliği’nin yürüttüğü barış destek operasyonu AMISOM, kendi askerlerinin karıştığı şüphe edilen bazı vakaları araştırmaya yönelik adımlar attıklarını söylüyor. Ancak, El-Şebab henüz kendi eylemlerinin siviller üzerindeki etkisini en aza indirecek herhangi bir adım atmaya istekli değil.

Türkiye’nin uyarısı

3 Mayıs 2011 tarihinde gerçekleştirilen ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde Somali’nin insan hakları durumunu değerlendirmeyi amaçlayan bir oturumda Türkiye, Somali Geçici Federal Hükümeti’ni şu ifadelerle uyardı: “(Geçici Hükümet) her türlü askeri eylemin siviller üzerindeki etkisini en aza indirmek için uluslararası insani hukukla uyumlu bir minvalde adımlar atmalıdır.” Türkiye, Somali Geçici Federal Hükümeti’ni bu tavsiyeyi kabul etmesi için uyarmaya devam etmeli ve bunun hayata geçirilmesi için Geçici Hükümet’e yardımcı olmalıdır.

Bunun gerçekleşebilmesi için, Türkiye hükümeti öncelikle Geçici Hükümet’ten ve müttefiklerinden çocukların silah altına alınmasını ve silahlı çatışmada kullanılmasını yasaklamasını talep etmeli. Bununla beraber, silah altında bulunan bütün çocukların hemen serbest bırakılmasını da istemeli. Türkiye, Geçici Hükümet’e BM’yle birlikte hem çocukların öldürülmesi ve yaralanmasını sonlandıracak hem de çocuk askerlerin hemen salıverilmesini sağlayacak bir eylem planının hazırlanması, imzalanması ve uygulanması için de yardımcı olmalı.
Bununla beraber Türkiye, Geçici Hükümet’ten askeri kuvvetlerine ve kendisiyle ilişkili milis güçlere hukuk dışı saldırılar gerçekleştirilmemesi için hemen emir verilmesini talep etmeli. Bunun bir başka anlamı da, orantısız biçimde sivilleri hedef alan saldırıların sonlandırılması demektir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bir heyet Somali’yi ziyaret etti. Bu vesileyle, Türkiye hükümeti Somali’de gerçekleşen savaş suçları ve insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilmesi ve sorumluların adalete teslim edilmesi için bağımsız ve tarafsız bir soruşturma komisyonu çağrısında bulunarak, ülkede yaygın bir şekilde hüküm süren cezasızlık ortamını kaldırmayı amaçlayan uluslararası çabalara da önderlik etmeli. Türkiye bunu yapabilir.

Somali’nin sorunları için verilebilecek kolay bir yanıt yok. Ancak Türkiye bu sorunların büyük bir kısmına merhem olacak uzun vadeli çözümlere önderlik edebilecek bir pozisyonda ve bu güce sahip. 19 yaşındaki Somalili bir genç kızın Uluslararası Af Örgütü’ne söylediği gibi, “Somali’nin gençleri ülkeye barış getirebilecek tek grup. Sadece bir şansa ihtiyacımız var!” İşte biz de, Türkiye hükümetinden bu genç kıza bir şans vermesini istiyoruz.

MURAT ÇEKİÇ: Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.