Header Ads

Hrant Dink Cinayeti Davası'nın 19. Duruşması Yapıldı

Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın 19. duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Yahsin Hayal ve müdafi Rakel Dink, Delal Dink, Hosrof Dink Levent Dink'in katıldığı duruşmada, Yasin Hayal'in adli tıp uzmanına muayene ettirilerek, gözlem altına alınmasını gerektirir akıl hastası olup olmadığı yönünde rapor aldırılmasına, TİB Başkanlığının yolladığı karara itiraz edilmesine, Osman Hayal'in biometrik fotoğrafının çekelerek bilirkişiye gönderilmesine karar verildi.

Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen, TİB başkanlığı kararına itiraz edilmesi talebinde bulunarak, TİB'in özel hayatın gizliliği ile ilgili gerekçesiyle verdiği kararın düşündürücü olduğunu ifade etti. Ortada kasten adam öldürmek gibi bir durum olduğunu ve talep edilen şeyin kişilerin ne konuştuğuna ilişkin bilgiler olmadığını ifade eden Belen, mahkemenin karara itirazına, bu itirazında kabul görmemesi durumunda bir üst mahkeme olan 9. Ağır Ceza Mahkemasi'nin karara itiraz etmesini talep etti.

Av. Fethiye Çetin ise kroki ve olay yeri görüntüleri ile yaptığı sununmun ardından olay yerinde dolanan siyah montlu ve sürekli telefon ile konuşan kişinin, siyah pardüsülü ve gözlüklü kişinin tespit edilebilmesi için TİB'in o kişilerin kimlik bilgilerininin talebine ilişkin ret kararına itiraz edilmesi gerektiğini belirtti. Bu görüntülerdeki kişilerin tespit edilmesi için bu bilgilerin gerekli olduğunu ifade etti. Çetin, Rumeli Caddesi'ndeki mobese kaytlarıyla metro kamera kayıtlarının geçen süreye rağmen hala mahkemeye verilmediğini belirtti.

'NEDEN GÜLÜYORSUN YASİN?'

Görüntüler izenirken Yasin Hayal'in güldüğü gözlendi. Gülen Hayal'e Hosrof Dink "Neden gülüyorsun Yasin?" diye sorarken, Hrant Dink'in son görüntülerine Rakel Dink'in bakamadığı gözlendi.

Görüntülerden sonra söz alan Yasin Hayal, görüntüler üzerine konuşma yapmazken, cezaevinde jandarma komutanı ve askerlerin gözü önünde Pelitli'den gelen kişiler tarafından darp edildiğini öne sürdü.

Hayal'ın konuşmasının ardından Erhan Tuncel'in avukatı Hayal'ın olayı saptırmak amacıyla bu beyanlarda bulunduğunu belirtti. Tuncel'in avukatının konuştuğu sırada Yahsin Hayal "Kes sesini ulan" diye bağırdı.

Yaşanan karmaşanın ardından söz alan Yahsin Hayal'in avukatı Eda Salman ise Tekirdağ Cezaevi'nin yolladığı bilgilere göre son 6 ayda hiçbir ziyaretçinin Hayal'i görmeye gitmediğini bildirmesine rağmen Yahsin Hayal'in hala saldırıya uğradığını belirtmesinin normal olmadığını belirterek Adli Tıp'a sevk edilmesini ve akıl hastası olup olmadığının tespitini istedi.

KARARLAR

Savcının mütalasını okuması ve sanıklara verilen son sözlerin ardından mahkeme heyeti karar vermek için ara verdi.
19. duruşma ile ilgili mahkeme heyeti;
"- Tanık Cemal Yıldırım'ın tüm aramalara rağmen bulunaması sebebiyle tanığın dinlenmesinden vazgeçimesine,
- Sanık Yahsin Hayal'in tehdit edildiğine ilişkin beyanıyla ilgili görüntü kaydının olup olmadığının sorulmasına,
- Ahmet Samast'ın ifadesinin tespiti için Trabzon Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılan yazının beklenmesine,
- TİB itirazının reddi ile itirazı değğerlendirmek üzere dosyanın İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine,
- Osman Hayal'ın biyometrik fotoğrafının çekilerek görüntülerdeki kişinin Osman Hayal olup olmadığını bakılması için bilirkişiye gönderilmesine,
- Sanık Yahsin Hayal'in Adli Tıp uzmanınıa muayne ettirilerek gözlem altına alınmasını gerektirir, akıl hastası olup olmadığı yönündeki CMK74/ 1 maddesi uyarıncaraporlandırılıp gönderilmesinin istenmesine" karar verdi.

'TALEPLERİN KABULÜ ÖNEMLİ'

Av. Fethiye Çetin mahkeme kararını ETHA'ya değerlendirerek mahkeminin taleplerini reddetmediğini belirtti. Av. Çetin, "En azından mahkeme bunların araştırılması için bir takım yerlerden bazı şeyler istiyor. Şimdi gördüğümüz kadarıyla bürokrasinin bir direnci var. Bu da kırıldığında önemli gelişmeler olabilir" dedi.
Çetin Hayal'in Adli Tıp Kurumu'na sevkini ise şu şekilde değerlendirdi: "Avukatı böyle birşey talep etti ve talep ettiğinde makeme bunu kabut etmek durumundadır. Burdan birşey çıkacağını sanmıyorum."

ROTH: NEDEN AİHM KARARLARINA UYULMUYOR?

Hrant Dink cinayeti davasını izleyen Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, adliye önünde konuyla ilgili açıklama yaptı. "Bugün burada büyük bir kalabalıkla birlikte olduğum için çok mutluyum" diyen Roth, "Bütün demokratların burada olduğunu görmek beni memnun etti. Bu mahkeme bu dava Türkiye için, Türkiye'deki demokrasi için en önemli davalardan bir tanesidir. Demokrasi, özgürlük, hukuk devleti ve adalettir burada konu olan. Katil cezalandırıldı evet. Ama bu cinayetin arkasında olanlar, bu katile silahı verenler, ona 'öldür' emrini verenler onlar neredeler? Katil buzdağının sadece tepesidir. Ama biz buzdağının kendisini görmek istiyoruz. Bu davanın artık gerçekten başlamasını diliyoruz. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesidir" diye konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi suçlu bulduğunu hatırlatan Roth açıklamasına şu şekilde devam etti: "Türkiye'de bu davada sorumluların yargılanması talep etti. Niçin bu yapılmıyor? Bunu merak ediyorum. Türkiye hükümetine, Tayyip Erdoğan'a, Adalet Bakanı'na soruyorum. İnsan Hakları Mahkemesi kararından sonra, sorumluların yargı önüne çıkması için hangi adımlar atıldı? Eğer Türkiye mahkemenin sonuçlarını göz ardı ederse, kabul etmez ve yerine getirmezse bu Türkiye'nin de göz ardı edilmesine yol açar. Tabi o zaman başka şeyler düşünmek gerekir. Türkiye'ye nasıl davranılacağı ve yaptırımlarla ilgili. Ben burada bir Alman milletvekili olarak bulunuyorsam, bu Türkiye'nin içişlerine karışmak değildir. Ben Hrant'ın arkadaşı olarak ve bir demokrat olarak buradayım. Ve dünyadaki en barışçıl insanının öldürülmesini takip ediyorum."

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.