Header Ads

Cumartesi Anneleri'nin 331. Buluşması: Zübeyde Tepe’nin 18 yıldır Dinmeyen Acısı…

Oğlu Ferhat Tepe’yi 18 yaşında iken kaybeden Zübeyde Tepe, 18 yıllık acısını Cumartesi Meydanı’nda paylaştı.

Anne Tepe, Ferhat Tepe’nin Özgür Gündem Gazetesi Bitlis muhabiri iken 28 Temmuz 1993’te şahir merkezindeki evinden çıkarken polis olarak bilinen kişiler tarafından kaçırıldığını anlattı. Tepe, Ferhat’ı kaçıran iki araçtan birinin daha sonra bölgedeki karakolun bahçesinde görüldüğünü söyledi.

Ferhat'ın kaçırılmasının ardından DEP Bitlis İl Başkanı olan baba İshak Tepe’nin tehdit telefonları aldığı bilgisini veren Zübeyde Tepe, Ferhat'ın hayatına karşılık DEP il örgütünün kapatılması ve fidye istendiğini söyledi. Baba Tepe’nin telefondaki sesi tanıdığını söyleyen Zübeyde Tepe, arayan kişinin Tatvan Tugay Komutanı General Korkmaz Tağma olduğunu kamuoyu ile paylaştıklarını ifade etti.

Ferhat Tepe’yi Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda işkenceli sorguda gördüğünü söyleyen 14 kişinin tanıklık yaptığını da ifade eden Zübeyde Tepe, baba Tepe’nin tüm yetkililere başvurduğunu, ancak devletin Ferhat’ı gözaltına aldığını inkar ettiğini dile getirdi.

Oğlunun işkence görmüş bedenini ısrarlı aramaları sonucunda 13 gün sonra Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda bulduklarını ifade eden anne Tepe, “Ölüm şekli hakkında resmi makamların açıklaması; Ferhat’ın 400 km uzaklıktaki Hazar Gölü’ne yüzmeye gittiği ve yüzme bilmediği için orada boğulduğu yönündeydi” dedi.
Ferhat'ı katledenlere yargının dokunmadığını ifade eden anne Zübeyde Tepe, baba İshak Tepe’nin 'oğlumu devlet kaybetti' sözü nedeniyle bir yıl hapse mahkum edildiğini de hatırlattı.

Zübeyde Tepe, Ferhat’ın ölümünün ardından amcasının oğlu Safyedin Tepe’nin 'yaptığın işi bıraktığın yerden devralacağım ve senin yanına geleceğim' dediğini ve iki yıl sonra Safyedin Tepe’nin de katledildiğini ifade etti.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın eşlerine seslenen Tepe, “Sizin çocuklarınız kaybedilseydi, öldürülseydi ne yapardınız? Benim çocuğum öldürüldü ve 18 yıldır kaşığı, çatalı masada kaldı, kıyafetleri askıda kaldı” dedi.
Cumartesi İnsanları adına konuşan Sema Solaklı, Ferhat’ın katledilmesinden sonra olayı araştıran avukat Şevket Epözdemir’in davadan vazgeçmesi için tehditler aldığını ve 3 ay sonra 25 Kasım 1993’te kaçırılarak katledildiğini ifade etti. Epözdemir’in gözlüğünün askeri bölgeye çok yakın bir yerde bulunduğunu ifade eden Solaklı, Ferhat’ın ve Şevket Epözdemir'in katledilmesinden sorumlu tuttukları dönemin yetkililerinin yargılanmasını istedi.

Cumartesi Anneleri, oturma eyleminin ardından Tunceli’de kardeşinin mezarının açılması için ölüm orucu başlatan Hüsnü Yıldız’a destek amacıyla eylem yapan TAYAD'lıları ziyaret ederek ellerindeki karanfilleri verdi.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.