Header Ads

Mezarla Birlikte Açılan Yara

1981'da 12 Eylül darbecileri tarafından işkencede öldürülen Ali Ekber Yürek'in Tunceli Ovacık'ta bulunan mezarı dün açıldı. Bu, 12 Eylül soruşturmalarında ilk somut oldu. Açılan sadece mezar olmadı, yüreklerdeki yara da yeniden kanamaya başladı. Ali Ekber Yürek'in annesi, "Bilseydim mezarın üzerine kapanır açtırmazdım" diye ağlarken, ağabeyi "Benim için bir daha öldü" diyor. Mezar açılışında bulunanlar duygularını ETHA'ya anlattı.
Mehmet Yürek (Ali Ekber Yürek'in ağabeyi): İlk defa dün mezarın açılmasıyla kardeşimin ölümü ile yüzleşmiş oldum. Yani ilk defa dün emin oldum. 30 yıldır hala bir yerden çıkıp gelecek diyordum, inanmıyordum, kendi ellerimle gömmeme rağmen. Ama dün kemikler tek tek toplanıp torbalara tabuta konulunca bir daha öldü benim için. Çok zor bir hadise.
Annem akşamdan beri ağlıyor. Habersiz yaptık. Bir senaryo yaratarak ilçe dışına gönderdik. Ağlayıp duruyor, 'ben burada olsaydım kapanırdım mezara açtırır mıydım! Panzer geldi, jandarma geldi çocuğumun mezarına. Yerdim onları dişimle tırnağımla. Neden böyle ahmakça davranıyorsunuz? Bunu devlet öldürdü' diyor. 'Tekrar devlet araştıracak diyorsunuz, devlet ben yaptım der mi' diyor. 'Bunu öldüren zaten devlet. Siz devlete diyorsunuz ki kendi yaptığın şeyi... Devleti devlete şikayet ediyorsunuz' diyor. Bu anlamda çok haklı. Biz de 'bu devlet eski devlet değil' falan diyoruz ama, biraz kendimizi kandırmak için söylüyoruz.
Asıl olan soruşturmanın sonucu. Onlarca tanığın, yüzlerce delilin gösterdiği üzere işkencede katledilmiş kardeşimiz. Eğer hukuk varsa, bu alçakça katliamı yapan işkenceciler adalet önünde hesap verirler ve layık oldukları cezalara çarptırılırlar. Yalnızca kardeşim için değil, 12 Eylül'de katledilen, işkence gören bütün mağdurlar için... 12 Eylül faşizmi ile hesaplaşılacaksa biz acımızı yüreğimize gömmeye razıyız. 30 yıldır bu acı ile yaşıyoruz. Tek tesellimiz adaletin tecelli etmesi olur. Acımız birazcık diner.
Ekber Kaya (ESP Tunceli İl Başkanı): 30 yıl sonra da olsa bu mezarın açılması 12 Eylül ve darbecilerle hesaplaşmanın ilk adımı olarak beni de orada bulunan herkesi de duygulandırdı. İlk mezarın Dersim'de açılması, Ali Ekber yoldaşımız olması ayrıca bir anlamı var. Uzun yıllar da geçse tarih karşısında suçlu olanlar her zaman hesap vermeye mahkumdurlar. Halka karşı, insanlığa karşı suç işleyenler ya muhakkak cezasını görür. Çünkü unutulmuyor, unutturulmuyor. Köyde konuk olduğumuz bazı aileler, gelenekleri gereği mezarın açılmasının doğru olmadığını söyledi. Onlara bir sürecin başlangıcı olduğunu anlattık. Binlerce insanın öldürüldüğünü, işkence gördüğünü anlattık. Nasıl 38 Dersim'de öldürülmüşse, 12 Eylül'de de öldürüldüğünü söyledik. Bu sürecin devam etmesini bekliyoruz. 12 Eylül generalleri başta olmak üzere tüm sorumluların ölmeden hesap vermelerini bekliyoruz.
Av. Barış Yıldırım: Bu geç kalmış bir adım. Bu ülkede demokratik hukuk devletini kurumsallaştıracak eylem ve işlemler icra edilmedi. Bu (mezarın açılması) kanun anlamında zorunlu bir adım. İşkencede katledilmiş bir adamdan bahsediyoruz. Benzeri mağduriyet yaşayan birçok aile var. Ancak ne iktidar ne de devlet ciddi adımlar atıyor. Şimdiye kadar bu ülkenin tarihinde karanlıkta kalmış birçok nokta var. Bunların aydınlatılması için irade sahibi bir iktidara ihtiyaç var. Kuşkusuz önemli bir hadise, darbecilerden hesap sorulması noktasında ama bu buz dağının görünen yüzü bile değil. Tabi insanlık suçlarında olmaması gerekir ama zamanaşımı meselesi de var. Yargının hızlı davranması gerekiyor.
Ferhat Tunç (Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayı): Bu son on 30 yılda 12 Eylül zihniyeti ile yüzleşmek ve hesaplaşmak adına önemli bir adım. Biz 12 eylül zihniyetine ilk kazmayı vurmuş oluyoruz. Devleti de bu hesaplaşmada taraf olarak görüyoruz. Devletin demokratikleşme konusunda samimiyetine inanmıyoruz. 12 Eylül anayasası hala utanç olarak ortada duruyor. Bu devlet 12 Eylül'ün katilleri ile gurur duyuyor. Önemli kişilikler olarak topluma sunuyor. Ali Ekber Yürek arkadaşımızı işkencede katleden kişiler bugün halkın karşısında pervasızca söylemlerde bulanabiliyor. Ama kimse bir şey yapmıyor. Biz katillerle birlikte yaşamak istemiyoruz. Onların meşrulaştırılmasını asla kabul etmiyoruz. 12 Haziran seçimlerinde bloğun hedefinde bunlar var. Bu gerçeklerin sözcüsü, takipçisi olacağız.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.