Header Ads

4 Yıldır Hrant Yok

Dink ailesinin avukatları, hala sonuçlanmayan davanın dördüncü yıl raporunu tamamladı. Raporda, olan bitene kayıtsız kalanlar, "Cinayeti meşrulaştıran ve cezasız bırakan güçlü aygıt" sözüyle tanımlandı.

19 Ocak’ta Hrant Dink cinayetinin dördüncü yılı geride kalacak. Dink Ailesi’nin avukatı Fethiye Çetin, her yıl olduğu gibi bu yılda dava süresinde neler yaşandığını anlatan bir rapor hazırladı. Raporda, CMK’nın yenilenen ve ‘tutukluluk süreleri’ni düzenleyen 102’ci maddesine ve bu maddenin davayı nasıl etkileyeceğine dair bir değerlendirme yapılmadı.
Raporda, “Yargılamada gelinen aşama, dava dosyaları içeriği, elde edilen deliller, dava dışı soruşturma ve araştırmalar ile AİHM kararı ışığında, yorum ve yanıtlarımız bugün artık daha net” denildi. Raporda bazı kurum ve mekanizmaların, cinayetin hazırlanması, işlenmesi, cinayetin ardından delillerin gizlenmesi, karartılması, yargı süreçlerinin sınırlarının çizilmesi ve bu sınırların dışına çıkılmamasında dikkat çekici bir uyum olduğu belirtildi. Bu uyumun da cinayetin meşrulaştırılması ve yapılanları cezasız kalmasını olağanlaştıran güçlü bir aygıtın ve zihniyetin varlığını kanıtladığı vurgulandı.


"Artık hedefteyim"
 20 sayfalık raporda, Dink’in İstanbul Valiliği’ne çağırılması ve orada MİT görevlileri ile yaptığı görüşme bir kez daha hatırlatılarak şöyle denildi: “Cinayetin, Genelkurmay Başkanlığı açıklaması ve ertesi gün Hrant Dink’in İstanbul Valiliğine çağrılması ile başlayan bir süreç ve bu sürece yayılan eylemler sonucunda gerçekleştirildiği, tüm delilleri ile tartışmasız bir biçimde ortaya çıktığı halde, bu süreç ve süreçte rol alan kişi ve kurumlar kararlı bir biçimde soruşturma dışında bırakıldı. Vali Yardımcısı Ergun Güngör’ün odasında gerçekleşen ve iki istihbarat görevlisinin katıldığı görüşmeyi Hrant Dink, haddini bildirme operasyonunun başlangıcı olarak nitelemiş ve ‘artık hedefteydim’diye yazmıştı. Bu görüşmeye katılan iki kişiden Özer Yılmaz’ın, Ergenekon davasında sanık olmasıyla,  görüşmeye katılanların üst düzey istihbarat görevlileri oldukları ortaya çıktı. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı da mahkemeye gönderdiği 19 Temmuz 2010 tarihli yazı ile bu görüşmeyi ve görüşmeye katılanların MİT mensubu olduklarını, cinayetten tam üç buçuk yıl sonra kabul etti.”
Raporun sonuç bölümünde ise, şu yorum yapıldı: Dokunulmazlık ve Cezasızlık, Hrant Dink cinayeti soruşturma ve yargılama süreçlerinin temel sorunu olarak ortaya çıktı. Onca incelemeye, soruşturmaya, yargılamaya, hukuki girişime, kamuoyu baskısına rağmen devlet görevlilerine dokunulamadı. Bu durum, suçların cezasız kalması sonucuna yol açtığı gibi önceki deneyimlerle birleşerek güvenlik ve istihbarat görevlilerine dokunulmaz, hesap sorulamaz algısını pekiştiren bir iktidar alanı yarattı.”

haber:dipnot.tv

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.