Tarkan'ın Burnunu Soktuğu!

- Nuray Sancar -

Sanırım 2005 yılıydı, bir grup arkadaş Dr. Ahmet Yaraş eşliğinde Allianoi kazı alanında geziyorduk. Romalılar döneminden kalmış bu tarihi alanın Yortanlı Barajı’nın suları altında bırakılma tehlikesi başta Yaraş’ı ve ekibini çok endişelendiriyordu. Onun endişelerini hepimiz paylaştık, zaten ekiple dayanışma için oradaydık ve onların hukuki mücadelesini, Allianoi’nin Su Perisi’ni kurtarmak için kamuoyu oluşturma çabalarını sonradan hep canımız yanarak izledik. Allianoi kurtulsun diye inatla mücadele ediyorlar, kamuoyu oluşturmak için çabalıyorlardı. Onlar Allianoi ile ilgili her yürütmeyi durdurma kararı çıkardıklarında hükümet yasaları delecek bir yol buldu dava AİHM’e kadar gitti.

Geçenlerde Ahmet Yaraş’ın çığlığı posta kutularına düştü. “Orada kimse yok mu” diyordu doktor ve devam ediyordu: “ALLIANOI’da DSİ’den bir grup işçi bu sabahtan itibaren çalışma yapmaya başladı. Bu akşam başlayarak ve özellikle hafta sonuna denk getirilerek kazı alanındaki açmaların içi kumla doldurulacakmış... Koçoğlu firmasının araçları ile kil almak için 15 günlük eleman almışlar. Oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor. Hukuka aykırı hareket edilmektedir. Davası sürmekte olan ALLIANOI bir kez daha desteğinizi beklemekte. Telefon, mail ve faksla hepinizden çığlık istiyoruz.

Dünyanın önemli kültürel miraslarından birini baraj suları altında kalması için elinden geleni ardına koymayan hükümetin şimdi de Allianoi’yi kumla kaplamaya çalışması akıllara ziyan bir buluş. Bu, nasıl olur demeyin, şiir sever bir Başbakanın yönettiği ülkede olabiliyormuş demek. Kürt açılımını konuşmak için sanatçıları kahvaltılara çağıran, her mitinginde şairlerden söz edip şiirler okuyan, duyarlı insan (!) ve de “çevrecinin daniskası” Başbakanın yönettiği bir ülkede zaten müzeler, özelleştirme furyası içinde göz göre göre yağmalandı.

Allionai’nin başına gelen az bile öyleyse!
Allionai yaşasın diye kamuoyu çırpınıyor.

Şarkıcı Tarkan da facebook’taki sayfasından Allionai sular altında kalmasın diye yazmış. Çevre ve Orman Bakanı Veysi Eroğlu da “Bilmediğin işe burnunu sokma, kendi işine bak” buyurmuş. Bu laf “Ananı da al git” diyen Başbakanın üslubuna çok benziyor ve AKP kadroları kafalarındaki profile benzemediği zaman halka hep böyle tepeden tepeden bakmaya alışmış zaten. Hatırlanacağı gibi Başbakan HES’lere karşı çıkan insanları da “Çevreci diye bir tip var” biçiminde kategorize etmişti. Onlara göre, üstlerine vazife olmayan işlere karışan “tipler” dolanıyor ortalıkta ve hükümeti çok sinirlendiriyor.

Ne yani AKP şefleri öyle uygun gördü diye 4 yılda bir seçimlere gidip oy kullanmakla mı sınırlayacak yurttaşlar memlekette olan bitenlere ilgisini? Allionai gibi kaç bin yıldır yer altında yaşayan ama şimdi bir kısmı gün yüzüne çıkmış tarihi bir kalıntının kaderi gelip geçici bir hükümetin duyarsız politikalarına mı alet edilecek? Orman Bakanı kendisine oy vererek oraya getiren yurttaşlardan daha mı akıllı zanneder kendisini?
Demek ki öyle biliyorlar; ve her yere sokmaya sadece kendi değerli burunlarını layık görüyorlar.

Tarkan sadece şarkı söyleyen biri değil. Aynı zamanda bir yurttaş, oy kullanıyor ve her yurttaş gibi Allionai’nin geleceğiyle kendi geleceğini birleştiriyor. Onun üzerinden aslında hepimize bu işe karışmayın diyen hükümetin kabalıklarının bardağı taşıracak noktaya gelmesine ramak kaldı. Hükümet üstüne vazife olmayan bir işe burnunu sokarak Su Perisi’ni Yortanlı Barajı’na feda ederse baraj suları bardağı da dolduracak. Kimsenin bu toprakların geçmişiyle geleceği arasındaki bağı koparmaya, tarihi eserleri rant kaynağı haline getirmeye hakkı yok. Eğer hükümet bunu yaparsa tarih yağmalayıcısı olarak geçecek tarihe, başka bir şey olarak değil.
Hepimizin burnu Su Perisi davasına çoktan gömülmüş bulunuyor. Tarihi yapıtları yaşatmaya, yaşadıkları bölgedeki doğayı HES’lerden korumaya çalışan “tipler” olarak hepimizin, burnu Pinokyo gibi uzayan bir hükümetle hesabı biriktikçe birikiyor.

Bakalım o burun nasıl korunacak.
Yine de burunlarla oyalanmayı hükümetin bakanlarına bırakıp Dr. Ahmet Yaraş’ın çığlığına kulak vermeye devam etmek en iyisi…