K. Maraş'ta Şüpheli Bir Şekilde Ölen Er Eren Özel'in Ailesi: Bu Ülkeye Barış Gelsin

Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Pirpirim (Çayırköy)'de oturan Özel ailesinin evinden hala figanlar yükseliyor. Çocuğunun cansız bedenini toprağa vermenin acısıyla ayakta zor duran anne Zeynep Özel, her saat başı Eren'in mezarına gidiyor. Acılı anne, konuşamayacak halde yalnızca oğlunu öldürenlerin cezalandırılmasını istediğini söylüyor. Baba Yaşar Özel ise siyasi bir tutuklu.


Özel ailesinin evi, taziye ziyaretleriyle dolup taşıyor. Ailenin yanı sıra tüm köylüler, Eren'in öldürülmesine öfkeli. Cenazeye Genelkurmay ve devlet yetkilileri tarafından gönderilen çelenkler de öfkeli insanlar tarafından yakılmış. Yanan çelenklerden kalanlar, hala sokakta duruyor.

Eren Özel'in amcası Mahmut Özel, sorularımızı yanıtlarken, "Birileri hesap versin" diye tepki gösteriyor. Çocuklarını askere göndermeyeceğini de belirten Özel, çocuğu askerde ölen tüm ailelere "Birleşelim" çağrısı yapıyor.

KAŞININ ORTASINDAN VURULMUŞ

ETHA'ya konuşan Mahmut Özel, öncelikle ölüm haberini aldıkları günü şöyle anlattı:

"Eren'in askerlik yaptığı Maraş'taki birliğinden bizi telefonla aradılar ve Eren'in nöbet esnasında intihar ettiğini söylediler. Ailece oraya gittik. Eren için önce ölü bulundu dediler. Bölge Komutanı bize intihar etti dedi. Fakat bizim gelmemizi beklemeden cenazeyi Adana'ya, oradan da askeri hastaneye götürmüşler. Eren kaşının ortasından vurulmuş. Bir insan o silahla kendini başından vuramaz. İtiraz ettik ve sonunda beraber nöbet tuttuğu arkadaşı tarafından vurulduğunu itiraf ettiler."

Eren'in cenazesini alarak köye getirdiklerini söyleyen Özel, 11 Eylül'de 2. Ordu Komutanlığı önünde yaptıkları eyleme ilişkin ise şunları belirtti:

"Burada 2. Ordu komutanlığı'na gidip derdimizi anlatmak ve bu olayın hiçbir karanlık yeri kalmayacak biçimde aydınlatılmasını istedik. Başka Eren'ler ölmesin dedik. Ancak bir muhatap bulamadık. Komutan gelsin dedik fakat onlar bizi ayaklarına çağırdılar. Biz de bu durumu protesto etmek için cenazenin üzerine örttükleri bayrağı kendilerine teslim ettik. Bayrağa karşı bir saygısızlık etmedik. Kim suçluysa ortaya çıkarılsın ve cezasını çeksin. Eren'i vuran asker tutuklandı, şu anda cezaevinde. Fakat bu olayda aydınlatılmayan şeyler var. Yıllardır askerler intihar etti diyerek ailelerine gönderiliyor. Şüpheli şeyler var."

Mahmut Özel, çocukları kışlalarda şüpheli şekilde ya da herhangi bir nedenle ölen askerlerin ailelerine de çağrı yaptı, "Birlikte hareket edersek, buna benzer olayların olmasını engelleriz" dedi.

'CENNET KAPISINDAN HEP YOKSULLARIN ÇOCUKLARI GEÇİYOR'

Özel, şöyle devam etti: "Bunların bir hesabının olması gerek. Birileri hesap versin. Bir daha çocuklar ölmesin. Fakat her zaman yoksulların çocukları ölüyor. Askeri Morg'un kapısında 'Cennet Kapısı' yazıyor. Bu cennet kapısından niye hep yoksulların çocukları geçiyor? Genelkurmay Başkanı'nın, Başbakanın çocukları niye geçmiyor? Madem cennet kapısı, paşaların çocukları geçsin. Biz böyle cennet istemiyoruz."

'ÇOCUKLARIMI ASKERE GÖNDERMİYORUM'

Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner'in 'askerimizi alnından vurduk' itirafını hatırlatan Özel, "Ben şahsen bu olay aydınlatılıncaya ve kimsenin çocuğu ölmeyinceye kadar çocuklarımı askere göndermeyeceğim" dedi.

'BU ÜLKEYE BARIŞ GELSİN'

Türk, Kürt, Karadenizli, Alevi, Sünni ayrımı yapmadığını söyleyen Özel, "Kimsenin canı yanmasın" dedi. Mahmut Özel, çocuğu askerde ölen tüm ailelere "Gelin birleşelim. Barıştan korkmasınlar. Barış kadar güzel bir şey yok" dedi ve ekledi:

"Herkes kendi diliyle konuşsun, herkes kendi inandığına göre yaşasın. Türbanlı da başı açık da bir arada yaşasın. Herkes özgür olsun. Herkes eşit ve kardeşçe yaşasın. Bu ülkeye barış gelsin. Bilim adamları bugünlerde bir komutan gibi savaş çığırtkanlığı yapıyor. Böyle bilim adamları çocuklara ne öğretebilir. Biz Filistin'de ölen insanlara da üzülüyoruz. Ama kendi ülkemizdeki insanların öldürülmesini bu kadar isteyenler var. Ben özellikle MHP'ye çağrı yapıyorum. Ben Arnavut göçmeni değilim. Burası benim de vatanım, senin de vatanın. Madem bu kadar vatanseverler o zaman gelsinler barışı birlikte kuralım. Bu ülkenin çocukları ölmesin."