Header Ads

İHD'den Muammer Güler, Efkan Ala ve Hüseyin Avni Mutlu Hakkında Suç Duyurusu


İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, herhangi bir yasak kararı olmamasına rağmen Taksim Meydanı'nın gösterilere kapatılmasıyla ilgili Başbakan, eski ve yeni İçişleri Bakanları ile İstanbul Valisi hakkında suç duyurusunda bulundu.

İHD, bilgi edinme yasası kapsamında İstanbul Valiliği'ne Taksim'de gösteri yasağı olup olmadığını sormuştu. Valilik'ten gelen yanıtta böyle bir yasaklama kararı olmadığı belirtilirken, İHD'nin Valiliğin bu açıklamasını kamuoyuna duyurmak amacıyla Taksim tramvay durağında yapmak istediği basın açıklaması engellenmişti. Ayrıca İstiklal Caddesi ve Taksim'deki her türlü gösteriye yönelik engelleme de sürdü.

İHD İstanbul Şubesi, herhangi bir yasaya dayanmayan fiili engellemeyi yargıya taşıdı. Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen İHD üyeleri, basın açıklaması yaptıktan sonra suç duyurusu dilekçesini savcılığa verdi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE ENGELLENİYOR
İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, yaptığı açıklamada, "sözde 'demokratikleşme paketi' adı altındaki yasal düzenlemeye göre, gösteri ve yürüyüş güzergahının belirlenmesinin, ilgili belediye başkanları ile siyasi partiler, melek örgütleri ve sendikaların görüşü alınarak mahallin en büyük mülki amiri tarafından belirlendiğini" hatırlattı. Bu yasa ile Taksim Meydanı'nın yasaklanmasının zemininin hazırladığını belirten Efe, "Bu kabul edilemez bir değişikliktir" dedi, maddenin anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.

İfade özgürlüğünün hukuksuz ve yasa dışı bir şekilde engellendiğini söyleyen Efe, "Bu şekilde baskıcı, otoriter, özgürlükçü olmayan, yasa ve hukuk dışı bir sistemin devamı amaçlanmaktadır" diye konuştu.

İHD üyeleri, açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi.

GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANDILAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu hakkındaki şikayet dilekçesinde, toplanma ve gösteri hakkının ihlaline dair Türkiye'nin AİHM'de defalarca mahkum olduğu belirtilerek, başta 1 Mayıs olmak üzere davalardan örnekler verildi.

Dilekçede, "Başta İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu olmak üzere İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün görevliler bırakalım toplantı ve gösterileri salt hazırlanan metnin okunmasından ibaret olan ya da kısa yürüyüşle etkisi artırılmak istenen basın açıklamalarına dahi yasa ve hukuk dışı bir şekilde engellemekte, bunun için tüm Taksim ve İstiklal Caddesi çevresini gaza boğmakta, ifade özgürlüklerini kullanmak isteyen kitlelere insanlık dışı şiddet uygulanmakta, onları yaralamakta, sakat bırakmaktadır. Özgürlüklerden korkanlar insanları susturmaya çalışmakta, sessiz, karşı çıkmayan, itaat eden bir toplum yaratmaya çalışmaktadırlar" denildi.

İdarenin her türlü eyleminin kanuna ve mevzuata uygun olması gerektiği hatırlatılan dilekçede, Anayasa'nın 6. maddesinde "hiç kimse ve organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" denildiği hatırlatıldı.

Dilekçede, "Valilik yanıtında kendilerine bağlı kolluk güçlerinin dayanağı kanunda bulunmayan, hukuka uygun bir işlemden kaynaklanmayan eylemde bulunduklarını itiraf etmiştir. Valilik yasalara uygun olarak ilgili kurullarını toplamadan yetkili kişilerin iradelerine dayanmadan herhangi yazılı bir işlem yapmadan Taksim Meydanı'nı basın açıklamalarına, toplantı ve gösterilere yasaklamaktadır" ifadeleri yer aldı.

Valiliğin, yasalara dayanmadan, fiili işlem yaparak insanları sakatladığı, şiddet uyguladığı kaydedilen dilekçede, görevlilerin görevlerini kötüye kullandıkları belirtildi. Dilekçede, şikayetçi olunan görevliler için "TCK 115. maddede belirtilen inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçunu işlemişlerdir. Üstelik bu suç TCK 119. maddede belirtildiği gibi kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak işlendiğinden cezanın ağırlaştırılmış halinin uygulanması gerekmektedir" denildi.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.