İHD: 4. Yargı Paketi Özgürlük Getirmiyor
İHD İstanbul Şubesi 4. Yargı Paketi olarak bilinen yasa tasarı ile ilgili değerlendirme yaparak, yasanın olumlu gibi görünen yanlarına karşın, gösterilmeye çalışıldığı gibi özgürlük getirmediğine dikkat çekti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi 4. Yargı Paketi olarak bilinen ve 11 Nisan gecesi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan "İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile ilgili şube binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuya ilişkin açıklamayı İHD İstanbul Şube Genel Sekreteri avukat Fazıl Ahmet Taner yaptı. Taner, değişikliklerin kısmi olumluluklar taşımakla beraber özgürlüklerin kısıtlanmasının bu değişikliklerle önlenemeyeceğini, yargıda köklü ve yapısal bir değişikliğe gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Taner, "Yasalar AİHM'de mahkum edilmemek için değil, bu ülke vatandaşlarının hak ve özgürlüğü için çıkarılsın" diyerek, öze dokunmayan kısmi değişikliklerle, mevcut uygulamanın biraz daha iyileştirilerek devam ettirilmesinin sorunları çözmeyeceğini ifade etti.
TMK'de yapılan değişikliklere değinen Taner, TCK ve TMK'de yapılan bazı değişikliklerle ifade özgürlüğünün sınırlarının genişletilmesi, şiddet unsuru içermeyen ifadelerin suç olmaktan çıkartılması nedeniyle öne çıkarılmakta ve kamuoyunda da en çok bu yanıyla tartışılmakta olduğunu; ancak tasarıda bazı ifadelerin yeterince açık olmamasından kaynaklı hakimlerin takdir hakkını olumsuz kullanabileceğinin altını çizdi. Taner, müvekkillerine susma haklarını kullandıran basın açıklamalarına katılan avukatların, yaptıkları haberler nedeniyle gazetecilerin, partilerin siyaset akademisinde siyaset yapıp ders verdikleri için öğretim görevlilerinin, örgüt üyesi ilan edilenlerle tesadüfen görüşüp çay içenlerin tutukladıklarını ve uzun süreler cezaevlerinde tutulduğunu hatırlatarak, "4. Yargı Paketi bu olumsuz uygulamayı ve anlayışı değiştirme potansiyeline, gücüne ve niyetine sahip değildir" diye konuştu.
Taner, Türkiye'nin barış ve demokratikleşme sürecine girebilmesinin yolunun, başta ifade ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere, toplanma ve gösteri hakkının önündeki engellerin kaldırılması, siyasi partiler ve seçim kanunlarının demokrasiye uygun hale getirilmesi, yargıda özel yargılama sistemine son verilmesi, ceza yargılama hukukunda ve infaz rejiminde ayrımcılığın ortadan kaldırılması, tüm bu hukuksuzluklara ve insan hakları ihlallerine karşı çıktıkları için evrensel hukuk ilkelerine aykırı yargılamalarla mahkum edilmiş siyasi mahpusların serbest bırakılması ve nihayetinde yeni ve demokratik bir anayasa yapılması olduğunu ifade etti.
İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe ise, yargı paketi ile işkence suçunda zaman aşımının kaldırılmasının olumlu bir gelişme gibi görüldüğünün, ancak paketin geriye doğru fiilleri içermediğine de dikkat çekti.
(diha)
YORUM YAZIN