Header Ads

Kılıçdaroğlu: Seçim bildirgesini Ali İsmaillere, Özgecanlara; diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz

cha/sputnik

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ATO Kongre Merkezi'nde partisinin Seçim Bildirgesi ve Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesini gençlere adadıklarını belirterek, "TOMA’lara biber gazlarına karşın polis barikatlarının önünde elinde karanfille bekleyen, kitap okuyan, yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini." dedi.

Kılıçdaroğlu, yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte seçim bildirgesini açıkladı. 7 Haziran'ın ardından 5 ay sonra 1 Kasım için hazırlanan yeni seçim bildirgesini gençlere adadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Gençler yarının umududur. Ama gençler bugünün de ortaklarıdır. Baskıya karşı direnen, özgürlüğü savunan gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini. ‘Ali İsmail'lere, ‘Özgecan'lara adıyoruz bu seçim bildirgesini. Öğrenci, memur, işçi, işsiz, çiftçi… bütün gençlere. Taşeron işçisi olan gençlere, merdiven altı atölyelerde çalışmak zorunda olan gençlere, asgari ücrete mahkûm gençlere, mevsimlik işçi gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini. Soma'da yaşamını yitiren genç maden işçilere adıyoruz bu seçim bildirgesini. Üniversitelerimizde okuyan 6 milyon üniversite öğrencisine adıyoruz bu seçim bildirgesini. TOMA’lara biber gazlarına karşın polis barikatlarının önünde elinde karanfille bekleyen kitap okuyan yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini."

Kılıçdaroğlu gençlere, “Siyaseti dinozorlardan temizleyin. Siyasette aktif olarak yer alın.” çağrısı yaparak, CHP’nin gençler için yaptıklarını sıraladı. 800 bin taşeron işçinin yüzde 80’inin genç olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bunların tamamının kadroya alınacağını ve sendikalı olacaklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, asgari ücretin CHP iktidarında net 1500 lira olacağını belirterek, “Ve sevgili gençler, bir ülkede diktatöre diz çöktüren sevgili gençler sizinle gurur duyuyoruz. CHP iktidarında bütün meydanlar sizin olacak. Meydanlarda özgürce gezeceksiniz. Biber gazı CHP iktidarında olmayacak. Çünkü biz düşünceden korkmuyoruz. Yasaklar, yasaklar da kalkacak. Gençler özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edecekler.” dedi.

PASSOLİG’İ KALDIRACAĞIM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Passolig ile ilgili vaadini de şöyle aktardı:
“Ve önemli bir uygulama. Gençler maça gitmek istiyor. Passolig nedeniyle maça gidemiyorlar. Söz, kaldıracağım bu belayı. Özgürce maçlara geleceksiniz. Niye getirdiler? Efendim slogan atılıyor da beyefendiler rahatsız oluyorlar. İyi de o sloganlar boşuna atılmıyor ki orada, bir nedeni var. Sormuyor nedenini. Passolig’i kaldıracağız herkes özgürce maça gidebilecek, istediği sloganı da atabilecek.”

YÖK BELASINI KALDIRACAĞIZ

Kılıçdaroğlu devamında, “Üniversite öğrencileri, mezun oluyorsunuz, kaymakam, vali oluyorsunuz. Polis oluyorsunuz, doktor oluyorsunuz. Ama üniversitedeyken sizi yönetimin dışında tutuyorlar. Biz YÖK belasını kaldıracağız ve öğrencilere üniversite yönetiminde söz ve karar imkanı sağlayacağız. Sizin söz hakkınız olacak. Mevsimlik tarım işçileri hepsi sigortasız çalışıyor, tamamının sosyal güvencesini sağlayacağız.” vaatlerini sıraladı.

LİSEKART

Kılıçdaroğlu, aile sigortası kapsamında lise son sınıf öğrencilerine lisekart getireceklerini, tamamını sosyal devlet karşılayacaklarını, ikinci öğretim harçlarını da kaldıracaklarını kaydetti.

Gençler sakın tuzağa düşmeyin. Eğer gelip birisi size inanç üzerinden siyaset yaparsa bilin ki bu ülkeye en büyük ihaneti yapandır. Etnik kimlik, dini inanç üzerinden siyaset… Bu tuzağa düşmeyin. Yaşam tarzı üzerinden de ayrışmaya son vereceğiz. Bunları reddedin ve bütün toplumu kucaklayın. Etnik kimlik, inanç ve yaşam tarzı üzerinden siyaset önümüzdeki en büyük tehlikedir.

Bölgenin sorunlarını en iyi analiz eden parti CHP. Devlet yönetiminde en iyi kadrolar CHP'de.
Her kuruşun hesabını yaptık. Uygulanması mümkün olmayan projeleri seçim bildirgesine almadık. 5 ay önce seçim bildirgesini burada açıkladık. Neden bir daha seçim sandığına gidiyoruz. Koalisyon kurulacaktı buna kim engel oldu. Seçimden çıkan sonuç neydi? Halk başkanlık sistemini kabul etmediğini söyledi.

13 yıldır tek başına yönetiyorlar, tek başına yönetmeye izin vermiyorum. Bunu en iyi okuyan parti hangisi. Sizin oyunuzu en iyi okuyan parti CHP'dir. Oyuna saygı göster. Hemen seçim demedik. Bu seçimde sloganımız "Önce Türkiye." Biz bir sonraki seçimi düşünmedik. Elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın. Çıkan sonucu değerlendirdik ve yeni bir anlayışla yol almamız gerektiğine karar verdik.
“EĞER BİR SİYASİ LİDER ÖZGÜR İRADEYE SAHİP DEĞİLSE HÜKÜMET KURAMAZ”

Koalisyon görüşmelerinde 10 günün sonunda 3 aylık seçim hükümeti teklifi aldıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Biz bunu kabul etmedik. Milli iradeye duyduğumuz saygı gereği kabul etmedik. Koalisyon hükümeti niye kurulamadı? Eğer bir siyasi lider özgür iradeye sahip değilse, eğer bir siyasi lider kendi iradesini bir başka otoriteye ipotek etmişse o lider koalisyon kuramaz ve ülkeyi yönetemez. Sarayda oturan zatın baskısını sırtında, düşüncesinde yaşamının her döneminde hissediyorsa o kişi lider olamaz. Arkadaşlarıma söyledim, görüşmelerde ne soruyorlarsa bütün samimiyetinizle cevap verin. Görüşmenin tamamını tutanaklara aldık. Tutanakları aldık kimse bize yönelik bir eleştiri getirmiyor. Ülkenin cumhurbaşkanı meydan meydan dolaşıp ‘400 vekil verin’ diyor. Toplumun önüne acı, kan ve göz yaşı şantaj malzemesi olarak konulmuştur. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. CHP olarak biz üstümüze düşen bütün görevi yerine getirdik. Senin iradene hep saygılı olduk. Ama onlar senin iradeni kabul etmediler. Şantaj tablosu koydular, ‘ya oyunu verirsin ya seçime giderim’ diye. Eğer bugün koalisyon kurulsaydı geçen Kurban Bayramı emeklilerimiz ikramiyelerini almış olacaktı.”

Ülkenin 5 temel sorununa 14 ilkede çözüm ürettiklerini kaydeden CHP lideri, Türkiye’deki temel sorunların demokrasi, ekonomi, dış politika, eğitim ve Kürt sorunu olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Bizim dışımızda Türkiye’nin 5 temel sorununu dillendiren kaç siyasi parti var? Herkes işin ucundan tutuyor, körün fili tarif ettiği gibi. Neden bizim seçim bildirgemiz örnek oluyor, çünkü bunları yapacak kadrolarımız var.” dedi.

“ÜNİVERSİTELERİN ÜZERİNDEKİ BELA YÖK’E TAMAMEN SON VERECEĞİZ”

‘Darbe hukukunu tahkir ederseniz hangi demokrasiden söz edeceksiniz’ diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Yargı bağımsızlığının olmadığı ülkede demokrasiden mi söz edeceğiz? Bir kişi konuştuğu zaman bütün savcıların harekete geçtiği dönemde hukuktan mı söz edeceksiniz? Darbe hukukundan ülkeyi temizleyeceğiz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Üniversitelerin üzerindeki bela YÖK’e tamamen son vereceğiz. Anayasayı değiştireceğiz. Siyasi ahlak yasasını getireceğiz. Her kuruşun hesabını siyasetçi vermek zorundadır. Biri başbakan biri cumhurbaşkanı olmak üzere iki örtülü ödenek kullanan makam var. Cumhurbaşkanı, Başbakan’dan gizli örtülü ödeneği nasıl kullanacak? Halkımız kabul ediyorsa bir sorun yok. Bu garabete beraber son vereceğiz.”

“DEMOKRASİNİN OLMADIĞI YERDE ÜRETİM OLMAZ"

Demokrasinin olmadığı yerde üretimin olamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “İş adamının ensesinde vergi sopasıyla üretim olmaz. Makul şüpheyle iş adamını içeri atacaksın, öğrenciyi içeri atacaksın, mallarına el koyacaksın, avukat tutacak nasıl savunacağını bilmeyecek, bunun adına da ileri demokrasi diyorlar. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi ülkeye getireceğiz. Bakın, yabancı sermaye Türkiye’den kaçıyor. Milyarlarca lira gitti. Hatta bazı Türk iş adamları şirketlerinin merkezlerini yabancı ülkelere taşıdılar. Neden, her an baskınla karşılaşabilir diye. Buradan iş dünyasına sesleniyorum. Bu seçimlerde CHP’ye oy vermek zorundasınız. Çok açık söylüyorum, üretmek istiyorsanız, çalışmak istiyorsanız, düşüncelerinizi özgürce dile getirmek istiyorsanız oy vermek zorundasınız. Bize bir şey olmaz, nasıl olsa vergiyi sen ödüyorsun. Sıkıntıyı sen çekeceksin.” ifadelerini kullandı.

“MAZOTU, DOLARDAKİ ARTIŞ NEDENİYLE 1 LİRA 80 KURUŞTAN VERECEĞİZ”

Ekonomide güvenin olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Haziran 2015’te tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 396 milyar lira, bankalara borcu olan vatandaş 24 milyon 800 bin kişi. Kim ödüyor, bizim vatandaşımız. CHP’ye oy vermeyin, verirseniz dolar fırlar’ diyorlar. Dolar yükseldi, kim iktidarda? Kendisi sorun olan siyasi iktidar sorunlara çözüm bulamaz. Vatandaş borç batağında. Buradan, tüketici kredisi kredi kartı borcu dolayısıyla sizin omuzlarınıza yüklenen faizlerin en az yüzde 802ini silmek sözü veriyorum. Emekli çalışanlarının aylığından Sosyal güvenlik primi kesiliyor. Esnaf kardeşim sosyal güvenlik priminin tamamen kaldırılmasını istiyorsan, maaşını tam almak istiyorsan oyunu CHP’ye vereceksin. Cumhuriyet tarihinin en büyük bürokratik devrimini yapacağız. Milyonlarca kağıt harcanıyor. Biz bütün gelirleri sadece gelir idaresi başkanlığının toplayacağı bir düze getireceğiz. Çiftçi kardeşim, mazotu sana 1,5 liradan vereceğimizi söylemiştik. Çiftçi kayıt sistemine göre mazotu sana dolardaki artış nedeniyle 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Her kuruşun hesabını yapıyoruz. Orman köylüsünü Orman Genel Müdürlüğü yıllardır kaçak işçi gibi çalıştırır. Bu uygulamaya son vereceğiz. Orman Genel Müdürlüğü seni çalıştıracak, sigortan da yatacak. Zamanı geldiğinde de emekli olacaksın.” açıklamasında bulundu.

“İMAM HATİPLERİ KAPATMA GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ ASLA YOK”

Milli Eğitim’deki sorunlara de değinen Kılıçdaroğlu, “Ne kadar milli onu bilmiyorum. 12 yılda 13 kez eğitim politikaları değişmişse millilikte sorun vardır. Hiçbir anne ve baba bu eğitim sisteminden memnun değil. Öğretmenleri bu ülkenin birinci sınıf yurttaşı yapacağız. Taşımalı eğitime son vereceğiz. Tam gün eğitim yapacağız. Öğrenci öğretmenle oturup ücretsiz öğle yemeklerini yiyecekler. Ankara’daki beyler öğle yemeği yer, taşradaki öğretmene öğle yemeği yasak. Her yıl en az 15 bin, üniversite bitiren çocuğumuzu yurt dışına göndereceğiz. CHP’ye imam hatibi kapatacak, diyorlar. Oralarda okuyan çocuklar bizim çocuklarımız. Oraların bir siyasal partinin arka bahçesine dönüşmesini kabul etmeyiz. Bizim imam hatipleri kapatma gibi bir düşüncemiz asla yok.” diye devam etti.

"TÜRKİYE’DEKİ DIŞ POLİTİKANIN 180 DERECE DEĞİŞMESİ LAZIM"

‘Türkiye’deki dış politikanın 180 derece değişmesi lazım’ diyen Kılıçdaroğlu, “Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Türkiye’nin Ortadoğu’yu karıştırmasına gerek yoktur. Karıştırırsanız işte faturası böyle çıkar. Biz Reyhanlı’yı, Niğde’yi, Suruç’u unutmadık. Suriye’de de, Ortadoğu’da da barışı sağlayacağız. Yurtta sulh, cihanda sulh.” diye konuştu.

“KÜRT SORUNU GÜVENLİK POLİTİKALARIYLA ÇÖZÜLMEZ”

Kürt sorununun bir siyasal partinin tek başına çözebileceği bir sorunun olmadığını kaydederek, şunları söyledi :”Kürt sorunu güvenlik politikalarıyla çözülmez. 30 yıllık tecrübe bunu gösterdi bize. Bu sorunların çözümlerinde siyasal partilerin ilk duruşları nasıl olmalıdır? İlk duruşları bütün siyasi partilerin teröre karşı ortak tavır takınmasıdır. Kürt sorunun toplumsal uzlaşmayla çözeceğiz. Toplumsal uzlaşmanın merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisi olacak. Bu sorunu çözerken samimi ve dürüst olacaksınız. İki, gizli kişisel bir ajandanız olamayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Muhalefete ve topluma bilgi vereceksiniz. Birilerinin halka hesabını veremeyeceği yükümlülüklerin altına girdiğini görüyoruz. Çünkü tutanakları açıklayamıyorlar, korkuyorlar. Kürt sorununu Cumhuriyet Halk Partisi dışında hiçbir parti çözemez. Biz bu sorunu çözmeye talibiz.”

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.