Nuh Köklü'nün katil zanlısı: Camıma çok fazla kar topu geldi, bunlar pahalı cam
cihan/birgün
Kadıköy Yeldeğirmeni'nde arkadaşları ile kartopu oynarken bıçaklanarak öldürülen Gazeteci Nuh Köklü cinayetine ilişkin Serkan A.'nın "Kasten adam öldürmek", Nazım C.'nin ise "Kasten adam öldürmeye yardım etmek" suçundan yargılanmasına Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verdi.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2 sanıklı 13 şikayetçisi olan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Serkan A. ve tutuksuz sanık Nazım C. hazır bulundu.
Duruşmaya Nuh Köklü'nün annesi Çiğdem Köklü, ağabeyi Sedat Köklü, kardeşi Havva Ağkün, bazı müştekiler, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, CHP Milletvekili İlhan Cihaner, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz da katıldı.
Sanıkların kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunmasıyla ifadelerin alınmasına geçildi.
Tutuklu sanık Serkan A., yaşananları şöyle anlattı:
"Camıma çok fazla kartopu geldi, dışarı çıktım, atmayın kocaman insanlarsınız, bunlar pahalı camlar dedim. İçeri girdim tekrar atmaya başladılar, tekrar uyardım dışarı çıkp, sonra üzerime saldırdılar. Onlar saldırınca ben de kendimi korumak için sopa aldım, daha da çok saldırdırlar, ben de bıçak aldım. Beni çöp kovasına sıkıştırıp yere düşürdüler, üzerime birisi küfrederek atladı, gerisini hatırlamıyorum. Ben evimden işime işimden evime giden, kendi halinde bir insanım, kimseyle bir alıp veremediğim yok. Çocuklarım var." ifadelerini kullandı.
"BEN BIÇAKLAMADIM, KÖKLÜ BIÇAĞIN ÜSTÜNE DÜŞTÜ"
Azizoğlu'nun savunmasının ardından savcılıkta verdiği ifadeyle çelişkiler olduğu belirtildi. Bunun üzerine Azizoğlu; "Karakol ifadesini okumadan imzaladım, avukat imzalattı. Elimdeki bıçağı ben saplamadım, maktul bıçağın üzerine düştü! O gün bilincim kapalıydı, nasıl ifade verdiğimi hatırlamıyorum" dedi. Sanık avukatı da olay yeri bilirkişi incelemelerinin eksik olduğunu iddia ederek görüntülerin TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.
Tutuksuz yargılanan Nazım Coşanar ise kavgayı ayırmaktan başka bir amacı olmadığını öne sürdü.
"SEDAT PEKER'İ FACEBOOK'TAN BEĞENİRDİM"
Köklü'nün avukatları ifadelerin ardından sanıklara sorular yöneltti. Avukatlar; "Kendinizi politik olarak nasıl tanımlıyorsunuz? Tayyip Erdoğan'ın "Esnaf gerektiğinde polistir, askerdir" sözünü hiç duydunuz mu?" sorularını yöneltti. Azizoğlu ise "Hayır böyle bir amacım yok. Polis polisliğini yapmalı esnaf esnaflığını yapmalı" şeklinde cevapladı.
Sanık Azizoğlu "bıçakla çıkmadan önce neden polisi aramadınız" sorusuna, "polise güvenmiyorum, iş işten geçtikten sonra geliyorlar" yanıtını verdi.
Avukatların Nazım Coşanar'a sorusu ise "Sedat Peker'e karşı sempatiniz var mı?" oldu. Coşanar bu soruyu "Facebook'tan birkaç kez beğenmişliğim var" diye yanıtladı.
Maktul avukatları ayrıca sanık Azizoğlu'nun ağabeyinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı yardım mektubunu da gündeme getirdi.
Nuh Köklü'nün abisi Sedat Köklü söz alarak; "Benim kardeşim böyle bir cani tarafından öldürülmeyi haketmedi. Benim kardeşim bir gün önce, sanığın dükkanından sokak köpekleri için mama almış. Sokak köpeklerini bile düşünen, iyi yürekli bir insandı" dedi. Sedat Köklü "Allah senin bin türlü belanı versin" diyerek sanığın yüzüne tükürdü.
Anne Çiğdem Köklü ise "Nasıl vicdanı almış böyle şerefsizlik nasıl olur en ağır cezanın verilmesini istiyorum" dedi.
Ablası Havva Köklü de "Abim kavgadan kaçan küfür etmeyen yapıcı bir insandır. Şikayetçiyim en ağır cezanın verilmesini istiyorum" diye konuştu.
Mahkeme tanıkları da dinledikten sonra heyetin kararını açıkladı. Sanık vekilinin CD'lerin TÜBİTAK incelemesine gönderilmesi konusundaki talebi reddedildi. Müşteki vekillerinin gelecek celse CD görüntülerinin izlenmesi talebi ise kabul edildi. Sanığın epilepsi hastalığı iddialarının aydınlatılması açısından Adli Tıp raporunun aldırılmasına karar verildi.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verdi.
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşma sonrası Nuh Köklü’nün annesi Çiğdem ve ağabeyi Sedat Köklü, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Zanlıların en ağır eza almasını isteyen Çiğdem Köklü, “Ben onu ne emeklerle büyüttüm. Salonda kendimi çok kötü hissettim.” diye konuştu.
Duruşmada zanlılara tepki gösterdiğini belirten ağabey Sedat Köklü de, “Ölüm hepimiz için. Nuh barışçıl bir insandı. Böyle bir katil, böyle bir nefretle dolu insan tarafından öldürülmemeliydi. Herkes barışçıl olsa Türkiye güllük gülistanlık olur. Adaletimize güveniyorum. Adalet buna en yüksek cezayı verecektir.” şeklinde konuştu.
AKP ve hükümeti eleştiren Köklü, “Bu benim acım. Acının sağı solu yok arkadaşlar! Benim siyasi görüşümü kimse bilemez. Sayın vekilim buraya geldi acımı paylaştı. Kardeşimi bir insan olarak gördüğü için geldi buraya. Hükümetten de birilerinin buraya gelmesini isterdim. Gelsin bir taziye ziyaretinde bulunsun. Annem 3 gün sonra Hacca gidecek ve ikinci duruşmayı göremeyecek. Annem de şu ana kadar sürekli AK Parti’ye oy vermiş bir insandır. En azından anneme başsağlığı dilesinler. Ama ‘Nuh Köklü solcudur, solcunun yaşama hakkı yoktur’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.
Kendileri adına acıların üst üstü geldiğini dile getiren Köklü, “Üç yıl önce babamı kaybettim, geçen yıl evladımı kaybettim, bu yıl da kardeşimi kaybettim. Bu acı öyle üst üste geldi ki… Ama bu acılar Allah’tan geldi. Allah verdi Allah aldı. Ama bu acı caniden gelince duygularımı anlatamıyorum. Basın mensuplarından ricam; bu davayı yalnız bırakmayın!” diye konuştu.
Kadıköy Yeldeğirmeni'nde arkadaşları ile kartopu oynarken bıçaklanarak öldürülen Gazeteci Nuh Köklü cinayetine ilişkin Serkan A.'nın "Kasten adam öldürmek", Nazım C.'nin ise "Kasten adam öldürmeye yardım etmek" suçundan yargılanmasına Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verdi.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2 sanıklı 13 şikayetçisi olan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Serkan A. ve tutuksuz sanık Nazım C. hazır bulundu.
Duruşmaya Nuh Köklü'nün annesi Çiğdem Köklü, ağabeyi Sedat Köklü, kardeşi Havva Ağkün, bazı müştekiler, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, CHP Milletvekili İlhan Cihaner, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz da katıldı.
Sanıkların kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunmasıyla ifadelerin alınmasına geçildi.
Tutuklu sanık Serkan A., yaşananları şöyle anlattı:
"Camıma çok fazla kartopu geldi, dışarı çıktım, atmayın kocaman insanlarsınız, bunlar pahalı camlar dedim. İçeri girdim tekrar atmaya başladılar, tekrar uyardım dışarı çıkp, sonra üzerime saldırdılar. Onlar saldırınca ben de kendimi korumak için sopa aldım, daha da çok saldırdırlar, ben de bıçak aldım. Beni çöp kovasına sıkıştırıp yere düşürdüler, üzerime birisi küfrederek atladı, gerisini hatırlamıyorum. Ben evimden işime işimden evime giden, kendi halinde bir insanım, kimseyle bir alıp veremediğim yok. Çocuklarım var." ifadelerini kullandı.
"BEN BIÇAKLAMADIM, KÖKLÜ BIÇAĞIN ÜSTÜNE DÜŞTÜ"
Azizoğlu'nun savunmasının ardından savcılıkta verdiği ifadeyle çelişkiler olduğu belirtildi. Bunun üzerine Azizoğlu; "Karakol ifadesini okumadan imzaladım, avukat imzalattı. Elimdeki bıçağı ben saplamadım, maktul bıçağın üzerine düştü! O gün bilincim kapalıydı, nasıl ifade verdiğimi hatırlamıyorum" dedi. Sanık avukatı da olay yeri bilirkişi incelemelerinin eksik olduğunu iddia ederek görüntülerin TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.
Tutuksuz yargılanan Nazım Coşanar ise kavgayı ayırmaktan başka bir amacı olmadığını öne sürdü.
"SEDAT PEKER'İ FACEBOOK'TAN BEĞENİRDİM"
Köklü'nün avukatları ifadelerin ardından sanıklara sorular yöneltti. Avukatlar; "Kendinizi politik olarak nasıl tanımlıyorsunuz? Tayyip Erdoğan'ın "Esnaf gerektiğinde polistir, askerdir" sözünü hiç duydunuz mu?" sorularını yöneltti. Azizoğlu ise "Hayır böyle bir amacım yok. Polis polisliğini yapmalı esnaf esnaflığını yapmalı" şeklinde cevapladı.
Sanık Azizoğlu "bıçakla çıkmadan önce neden polisi aramadınız" sorusuna, "polise güvenmiyorum, iş işten geçtikten sonra geliyorlar" yanıtını verdi.
Avukatların Nazım Coşanar'a sorusu ise "Sedat Peker'e karşı sempatiniz var mı?" oldu. Coşanar bu soruyu "Facebook'tan birkaç kez beğenmişliğim var" diye yanıtladı.
Maktul avukatları ayrıca sanık Azizoğlu'nun ağabeyinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı yardım mektubunu da gündeme getirdi.
Nuh Köklü'nün abisi Sedat Köklü söz alarak; "Benim kardeşim böyle bir cani tarafından öldürülmeyi haketmedi. Benim kardeşim bir gün önce, sanığın dükkanından sokak köpekleri için mama almış. Sokak köpeklerini bile düşünen, iyi yürekli bir insandı" dedi. Sedat Köklü "Allah senin bin türlü belanı versin" diyerek sanığın yüzüne tükürdü.
Anne Çiğdem Köklü ise "Nasıl vicdanı almış böyle şerefsizlik nasıl olur en ağır cezanın verilmesini istiyorum" dedi.
Ablası Havva Köklü de "Abim kavgadan kaçan küfür etmeyen yapıcı bir insandır. Şikayetçiyim en ağır cezanın verilmesini istiyorum" diye konuştu.
Mahkeme tanıkları da dinledikten sonra heyetin kararını açıkladı. Sanık vekilinin CD'lerin TÜBİTAK incelemesine gönderilmesi konusundaki talebi reddedildi. Müşteki vekillerinin gelecek celse CD görüntülerinin izlenmesi talebi ise kabul edildi. Sanığın epilepsi hastalığı iddialarının aydınlatılması açısından Adli Tıp raporunun aldırılmasına karar verildi.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verdi.
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşma sonrası Nuh Köklü’nün annesi Çiğdem ve ağabeyi Sedat Köklü, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Zanlıların en ağır eza almasını isteyen Çiğdem Köklü, “Ben onu ne emeklerle büyüttüm. Salonda kendimi çok kötü hissettim.” diye konuştu.
Duruşmada zanlılara tepki gösterdiğini belirten ağabey Sedat Köklü de, “Ölüm hepimiz için. Nuh barışçıl bir insandı. Böyle bir katil, böyle bir nefretle dolu insan tarafından öldürülmemeliydi. Herkes barışçıl olsa Türkiye güllük gülistanlık olur. Adaletimize güveniyorum. Adalet buna en yüksek cezayı verecektir.” şeklinde konuştu.
AKP ve hükümeti eleştiren Köklü, “Bu benim acım. Acının sağı solu yok arkadaşlar! Benim siyasi görüşümü kimse bilemez. Sayın vekilim buraya geldi acımı paylaştı. Kardeşimi bir insan olarak gördüğü için geldi buraya. Hükümetten de birilerinin buraya gelmesini isterdim. Gelsin bir taziye ziyaretinde bulunsun. Annem 3 gün sonra Hacca gidecek ve ikinci duruşmayı göremeyecek. Annem de şu ana kadar sürekli AK Parti’ye oy vermiş bir insandır. En azından anneme başsağlığı dilesinler. Ama ‘Nuh Köklü solcudur, solcunun yaşama hakkı yoktur’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.
Kendileri adına acıların üst üstü geldiğini dile getiren Köklü, “Üç yıl önce babamı kaybettim, geçen yıl evladımı kaybettim, bu yıl da kardeşimi kaybettim. Bu acı öyle üst üste geldi ki… Ama bu acılar Allah’tan geldi. Allah verdi Allah aldı. Ama bu acı caniden gelince duygularımı anlatamıyorum. Basın mensuplarından ricam; bu davayı yalnız bırakmayın!” diye konuştu.
YORUM YAZIN