Öcalan'dan PKK'ya 'Silah Bırakma Kongresi Toplayın' Çağrısı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile bir araya gelen HDP heyeti, Öcalan'ın PKK'ya yönelik çağrısını okudu. Öcalan çağrısında, "Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi karar vermek için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır." ifadelerine yer verdi.
Dolmabahçe’deki Başbakanlık çalışma ofisinde gerçekleşen toplantıya; Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP heyetinden Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken katıldı. Toplantının açılışında Sırrı Süreyya Önder, hazırladıkları basın açıklamasını okudu. Uzun bir sürecin önemli bir aşamasına gelindiğini söyleyen Önder, “Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bugüne kadar demokratikleşme sorunları ve son 30 yılda 40 binden fazla yaşamına malolan Kürt meselesinin çözümüyle ilgili yürütülen çözüm süreci çalışmalarında tarihi bir karar sürecinin eşiğinde bulunmaktayız.
Başlangıcından bugüne bu sorun devletin dönüşümüyle ilişkilidir. Bugüne kadarki egemen devlet zihniyeti, bu meseleyi salt iktidarlaşma aracı olarak düşünmüş ve kör şiddetin kurbanı haline getirmekten çekinmemiştir.” diye konuştu.
Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çözümün barış ve evrensel demokrasi ile bağı sağlıklı kurulmadıkça kurmaya çalıştığımız demokratik barışın devlet ve toplum yapısında haktan, adaletten ve eşitlikten yana bir dönüşüm sağlaması düşünülemez. Bu itibarla süreç, cumhuriyet tarihi boyunca varlıkları yadsınan ve dışlanan tüm unsurların özgür ve eşitçe tanınması ve yeni norm sisteminde kendileri olarak yer almalarıyla gelişmek durumundadır.
‘DİYALOG SÜRECİ, RESMİ VE CİDDİ BİR AŞAMA GELDİ’
Tarihin bizlere yüklediği büyük sorumluluk, çözümün de, çözümsüzlüğün de salt bizim toplumlarımızla ilgili olmayıp tüm bölgeyi, hatta dünyayı etkileyen bir muhtevası olmasıdır. Bölgenin 100 yıllık dengeleri alt üst olurken küresel ve bölgesel zorbalıkların yol açtığı algısal ve ilkesel yaklaşımlar, evrensel insani değerler ölçüsünce geliştirilerek aşılmalıdır.”
Muhtevası gereği çok hareketli bölgesel dinamik koşullar gözönüne alındığında sürece de dinamik bir yaklaşık gereklidir. Bütün bu belirlemelerin ışığında zaman zaman aksamalarla yürütülen diyalog süreci, resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır.”
‘ÖCALAN’IN ÇAĞRISI
Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla ilgili de şu bilgileri verdi: “Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan’ın temel belirlemesi de şudur: ‘Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi karar vermek için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır. Hem gerçek bir demokrasinin hem de büyük barışımızın temel omurgasını teşkil edecek olgusal başlıklarımız şunlardır:
1- Demokratik siyaset tanımı ve içeriği
2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması
3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri
4- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar.
5- Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları
6- Çözüm sürecinde demokrasi – güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması
7- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri
8- Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi
9- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması
10- Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içşelleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.”
Çatışmasızlığın elzem olduğunu söyleyen Sırrı Süreyya Önder, “Tüm bu hususlarda beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti olarak tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuz bilerek emek veren ve verecek olan bütün demokrasi güçlerini selamlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.
‘KONUŞULMADIK BİR ŞEY KALMADI’
Yalçın Akdoğan, Sırrı Süreyya Önder, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da katılığı Dolmabahçe’deki Başbakanlık çalışma ofisinde açıklama yaptı. Çözüm sürecinde önemli bir aşamaya gelindiğini söyleyen Akdoğan, “HDP heyeti dün İmralı’ya giderek bir görüşme gerçekleştirdi. Biz de Sayın Başbakanımızın başkanlığında çözüm süreci kurulunda gelinen aşamayı tüm boyutlarıyla kapsamlı bir şekilde ele almıştık. Silahların bırakılmasına yönelik yapılan çalışmaların hız kazanması tam anlamıyla bir eylemsizliğin hayata geçmesi ve demokratik siyasetin bir yöntem olarak öne çıkartılması konusundaki açıklamayı önemli görüyoruz.” diye konuştu.
AKP iktidarı olarak 12 yıldır çalıştıklarını söyleyen Akdoğan, şöyle devam etti: “ 'Akan kan dursun, analar ağlamasın' diyerek sessiz devrim niteliğinde adımlar attık. Her türlü sorununun çözüm yeri olarak siyaset kurumunu gördük. Demokrasimiz sorunları konuşabilecek, tartışabilecek, çözüm yoluna koyabilecek imkan ve kabiliyete ulaşmıştır. Demokrasimizin daha ileri noktalara ulaşması için bütün toplum kesimlerinin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının el birliğiyle gayret göstermesi gerektiği de açıktır. Silahların devre dışı kalması, demokratik gelişime hız katacaktır.”
Bazı konu başlıklarının uzun yıllardır konuşulduğunu ve tartışıldığını ifade eden Akdoğan, “Bundan sonra da özgüven içinde tartışmaktan konuşmaktan geri durmamamız gerekiyor. Gök kubbe altında konuşulmadık bir şey kalmadı. Demokrasilerde halkın desteğini alan düşünceler, görüşler ve politikalar değer kazanır. Biz de süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız. Yeni anayasayı birçok köklü ve kronik çözümünde önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi uygulama önem taşıyor. Sürecin ete kemiğe bürünmesi, somut gelişmelerin yaşanması önemlidir. Bu çerçevede iyi niyetli, samimi, kararlı bir şekilde sürece sahip çıkılması, tüm kesimlerin katkıda bulunmak için taşın altına elini koyması zorlukları kolaylaştıracaktır. Sorunlara demokratik çözümler bulmak, bölen ve ayrıştıran değil, birleştiren ve güçlendiren bir etki yapmaktadır. Temel hak ve özgürlükleri daha da geliştirmek, hakça ve kardeşçe bir ortam hazırlamak ancak bütünlüğe katkı sağlar. Vatandaşlarımızın aidiyet duygusunu daha da geliştirir. Temel sorunlarını geride bıraka Türkiye, küresel ve bölgesel bir güç haline gelecektir.” şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinin zor, meşakkatli olduğunu söyleyen Akdoğan, “Akşamdan sabaha bitmeyecek bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak samimiyet, cesaret ve kararlılıkla sonuca ulaşacağımıza da inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

YORUM YAZIN