Türkiye Psikiyatri Derneği: 'Elektro Şok Tabancaları Polislere Dağıtılmasın'
Mevlüt Kazan/cha
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) üyesi Uzm. Dr. Hüseyin Soysal, elektrikli kontrol tabancalarının (elektro şok cihazı), telafisi mümkün olmayan ölüm ve yaralanmalara neden olacağından Türkiye’deki güvenlik güçlerine dağıtılmaması gerektiğini söyledi.
Uzm. Dr. Hüseyin Soysal yaptığı yazılı açıklamada, İçişleri Bakanlığı tarafından asayiş hizmetlerini yürüten personelce saldırgan ve direnen şüpheli şahısların direncini kırmak, alanda çalışan polisi, kullandığı teçhizat yönüyle güçlendirmek amacıyla alınması planlanan elektrikli kontrol tabancalarının güvenilir ve tehlikesiz bir etkisizleştirme aracı olduğunun söylenemeyeceğine dikkat çekti.
ABD’de üretim yapan firmanın adıyla özdeşleşerek Taser adıyla anılan elektrikli kontrol tabancası, kullanıldığında namludan fırlayan iki iğnenin vücuda saplandığını, iğnelerin bağlı olduğu kabloların tabanca içinde kaldığını belirten Soysal, etkilerini şöyle anlattı:
“İlk anda 50 bin voltluk bir etki yaratmakta ve etki 5 saniye sürmektedir. Kullanıcının tetiği basılı tuttuğu sürece elektrik akımı taşınmaya devam etmektedir. İki iğne arasında kalan kaslar dışarıdan verilen bu akımın etkisiyle kasılmakta, ilk anda oluşan ağrının yanı sıra, dışarıdan gelen akım kişinin beyninden gelen komutsal elektrik aktivitesinden daha şiddetli olduğundan kişinin merkezi sinir sisteminden gelen hareket istemi etkisiz kalmakta, deyim yerindeyse geçici ve bölgesel bir felç gelişmektedir.
Kalp kası istemsiz çalışan çizgili kastır ve fizyolojik olarak elektriksel uyaranla kasılıp gevşer. Elektrikli Kontrol Tabancası kullanıldığında iğnelerin göğüs bölgesindeki kaslara saplanması halinde verilen elektrik uyarısı kalbin atış düzenini bozabilmekte, şiddetli çarpıntıya (atrial fibrasyon) ve buna bağlı ölümlere yol açabilmektedir. Uygulanan kişinin kalp rahatsızlığı varsa bu olasılık artmaktadır. Kişiye kalp pili olarak da bilinen pace maker takılı ise pilin devre dışı kalmasına neden olarak kalp krizlerine ve ölüme neden olabilmektedir.”
Uzm. Dr. Hüseyin Soysal, çevresi için tehlike oluşturan kişilerin güvenlik güçleri tarafından ateşli silahlarla vurulmasına alternatif olarak geliştirilen elektrikli kontrol tabancasının 2001 yılından beri ABD, Avustralya, Arjantin, Brezilya, Kanada, Çin, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Malezya, İsveç ve İngiltere’de güvenlik güçleri tarafından kullanıldığını da hatırlattı.
“HEDEF ALINMASA DA GÖĞÜS KASLARINA İSABET ETTİRİLMESİ İHTİMALİ VAR”
Güvenlik güçlerine bu silahı kalp hastaları, hamileler, akıl hastaları, epileptikler, yaşlı ve çocuklara karşı kullanmaması ve göğüs bölgesinden uzağa hedef alınması konusunda eğitim verilmesine rağmen yukarıda sayılan risklerin çoğunun olay anında bilinmemesi veya hedef alınmasa da göğüs kaslarına isabet ettirilmesi ihtimaline işaret eden Soysal, “ ABD’de aletin güvenilir olduğuna ilişkin yaygın görüşe karşın kesin ölüm nedeni elektrikli kontrol tabancası kullanımı olan 2003, 2004’de 1’er, 2005’de 2, 2006’da 3, 2007’de 11, 2008’de 8, 2009’da 2, 2010’da 9, 2011’de 14, 2012’de 4, 2013’de 3 ve 2014’dün ilk aylarında 3 ölüm kayıt altına alınmıştır. Veri toplanılabilen ülkelerden elde edilen analize göre 2001 ile 2007 yılları arasında elektrikli kontrol tabancasına maruz kalma sonrası 245 ölüm bildirilmiştir. Bunların 16’sı tabanca kullanımına bağlı koroner kalp krizleri olup önde gelen diğer nedenler şok sonrası düşmeye bağlı kafa travmaları, şok ile bağlantısı anlaşılamayan tıbbi hastalıklar ve onlarca hastada eksite deliryum (kişinin zihinsel karışıklık içinde aşırı hareketli hale gelmesi) olduğu görülmektedir.” verilerini aktardı.
“OLUMSUZ ETKİSİ BİR SÜRE SONRA DA GÖRÜLEBİLİYOR”
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) üyesi Uzm. Dr. Hüseyin Soysal, bu sayıların aslında daha fazla olduğu, elektrikli kontrol tabancası kullanımından bir süre sonra da nedeni anlaşılamayan ölümlerin görüldüğü, tutuk evleri ve gözaltında kaybedilen 500 kadar kişinin elektrikli kontrol tabancasının geç etkilerinin sorumlu olduğunun iddia edildiğini dile getirdi.
Anılan, gerçekleşen ve olası risklerine karşın elektrikli kontrol tabancasının bir çok olayda bunun yerine ateşli silah kullanılması halinde ortaya çıkacak ölüm ve ağır hasar yaratan yaralanmalarla karşılaştırıldığında nispeten daha az zararlı olduğuna ilişkin yazılar bulunduğunu kaydeden Soysal, bu yayınların çoğunlukla güvenlik güçleri raporları ve firmanın kendi tanıtım makalelerinden oluştuğunu belirtti.
Soysal sözlerine, “Veriler ve yaklaşık 13 yıllık kullanım deneyimi Elektrikli Kontrol Tabancasının ölümlere, kalp kası ve damarlarında yol açtığı sorunlar ile düşmelere bağlı kalıcı sekellere neden olma olasılığı barındıran bir etkisizleştirme yöntemi olduğunu açıça göstermektedir. Ateşli silahlara kıyasla daha az tehlikeli olduğu iddiası kuşkusuz doğrudur. Ancak elektrikli kontrol tabancası taşıyan bir polisin bunu ateşli silahından daha çok durumda ve daha az tereddütle kullanacağı da göz önüne alındığında bu kıyaslamanın yöntemsel hatalar içerdiği görülmektedir.” şeklinde devam etti.
“HEKİMLERİN BU ALETİN KULLANIMINA ONAY VERMESİ VE DESTEK OLMASI TIBBİ VE ETİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Sonuç olarak elektrikli kontrol tabancasının güvenilir ve tehlikesiz bir etkisizleştirme aracı olduğunun söylenemeyeceğine dikkat çeken Soysal, “ Yasal düzenlemeyle kullanımda olan Avustralya, ABD, Kanada gibi bazı ülkelerde uygulamanın durdurulması tartışmaları varken ve Uluslararası Af Örgütü’nün 2008 raporunda ölümcül bir silah ve kolayca işkence amaçlı kullanılabilir olduğunu açıklanmışken12 ileride telafisi mümkün olmayan ölüm ve yaralanmalara neden olacağından Türkiye’de güvenlik güçlerine dağıtılması gerçekleştirilmemelidir. Özetlenen nedenlerle hekimlerin bu aletin kullanımına onay vermesi ve destek olması tıbbi ve etik olarak mümkün değildir.” dedi.

YORUM YAZIN