CHP ve HDP Tezkereye 'Hayır' Oyu Verecek
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP'nin basına kapalı grup toplantısı öncesinde partisinin tezkereye ilişkin tavrıyla ilgili soruları yanıtladı. Tekin, 2 Ekim Perşembe günü görüşülecek Irak-Suriye tezkeresi için "1 Mart tezkeresinden daha ağır ve içeriği belirsiz" yorumunu yaptı. Tekin, "Kişisel görüşüm bu tezkereyi kabul etmemiz mümkün değil, bu torba tezkere" dedi.
Tekin tezkerenin içeriğinin net ve anlaşılır olmadığını savundu; "Burada IŞİD ile mücadele değil, başka bir şeydir" dedi.
Tekin, geçmiş dönemlerde, anamuhalefet ve muhalefete, 1 Mart tezkeresi dahil olmak üzere çok ciddi sorunlarla ilgili bilgi verildiğini anımsattı. Ancak bugün bilgi akışlarının hiçbirinin olmadığını ifade eden Tekin, “Ne zaman görüyoruz, gazetecinin görebildiği kadar muhalefet ve ana muhalefet bu tezkereyi görebiliyor. Siz hangi saatte gördüyseniz, biz de o saatlerde gördük. Bunun daha önce mutlaka bizde olması gerekiyordu. AKP’nin bugüne kadar alışkanlıklarının devamıdır. Bu gerçekten parlamentoya saygısızlıktır. Sayın Cemil Çiçek’i de bu konuda göreve davet ediyorum” diye konuştu.
Netliği olmayan, 1 Mart tezkeresinden daha ağır, anlaşılmayan bir tezkereyle karşı karşıya olduklarını belirten Tekin, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile dış politika uzmanları ve parti yöneticilerinin konuyu müzakere ettiğini kaydeden Tekin, bunların sonucunda kararlarını vereceklerini bildirdi.
Tekin, Cumhurbaşkanı’nın BM toplantısında iki tezkere geleceğini söylediğini ancak şimdi tek tezkere geldiğini de hatırlatarak, ”Sayın Başbakan başka bir şey söylüyor, Sayın Cumhurbaşkanı başka bir şey söylüyor. Bu bir tezkere değil, bu bir torba tezkeredir” dedi.
“Suriye içinde bir güvenli bölge oluşturulması yönünde sinyaller geliyor, sizin bu güvenli bölgeye bakış açınız nedir?” sorusunu Tekin, “BM’nin alacağı kararlar konusunda elbette evet deriz ama burada da bir netlik yok. Geçmiş döneme baktığımızda 1 Mart tezkeresi, bütün uluslararası hukuka uygun hazırlanmıştı burada uluslararası hukuka uygun bir madde de yok onun için torba diyoruz. Türk ordusu ne işgalci bir ordudur ne de darbeci bir ordudur. Biz yurtta sulh cihanda sulh ilkesinin sonuna kadar savunan siyasi partiyiz” diye yanıtladı.
Tezkerelerin kapalı oturumda olabileceğinin anımsatılması üzerine Tekin, “Neyi konuşacağız kapalı toplantıda. Bu kadar ciddiyetsizlik içerisinde siz kapalı yapsanız açıkta yapsanız bir önemi yok” dedi.
HDP 'hayır' diyecekHDP'den yapılan açıklamada tezkereye 'hayır' denileceği belirtildi. Gerekçe ise şöyle açıklandı:
"Türkiye’nin bir işgal gücü gibi komşularının topraklarına girmesi, oralarda halkların iradesini çiğneyerek ‘güvenli bölge’ adı altında alanlar yaratması, o coğrafyada yaşayan halkların talebi de, çıkarı da değildir. Bu tezkere dili itibariyle de, bölgedeki insanlık dışı ortama karşı mücadele eden halklara el uzatmak, onlara yardımcı olmak zihniyetinde değildir."
HDP açıklamasında tezkerede IŞİD vurgusu yapılmamasını eleştirdi. HDP, IŞİD'i dengelemek adına isimlendirmeden PYD'nin "terör grupları" arasında gösterildiğini savundu. "Bu tutum aynı zamanda Türkiye'nin IŞİD karşısında etkin bir tavır içerisinde olmayacağını ortaya koyuyor" denildi.
MHP kabul oyu verecekMHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tezkereye "evet" oyu vereceklerini söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Meclis açılışındaki konuşmasının ardından partisinin tezkereyla ilgili tavrına ilişkin ayrıntılı bir açıklama yapacak.
Tezkere görüşmeleriHükümet, Irak ve Suriye'ye yönelik süresi bitecek olan tezkereleri tek tezkerede birleştirerek Meclis'e gönderdi. Hükümet bu kez daha kapsamlı bir tezkere hazırladı. Tezkere hem gerekli hallerde Suriye ve Irak'a asker göndermeyi kapsıyor, hem de yabancı ülke askerlerinin Türkiye'de bulunmasını. Tezkeredeki gerekçelerden biri "Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek" olarak gösterildi. Ayrıca bu ülkelerden gelecek kitlesel göç riski de vurgulandı.
4 Ekim 2014'ten itibaren hükümetin bir yıl süreyle yetki istediği tezkerenin tam metni şöyle:
"Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak; Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak; kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikâmetinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak; gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümûl, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde TSK'nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) bir yıl süreyle izin istenmesi Bakanlar Kurulu'nca 30.09.2014 tarihinde kararlaştırılmıştır."
YORUM YAZIN