Ali İsmail Korkmaz Davası'nın 4. Duruşması: TÜBİTAK Raporu ve Görüntüler Failleri Kesinleştirdi
![]() |
foto: AA |
Tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut öğleden sonraki duruşmada da hazır bulundu. Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, babası Şahap, avukat abisi Gürkan Korkmaz, salonda Ali İsmail’in fotoğrafıyla birlikte oturdu.
4. duruşmada ilk olarak adli tıp raporu okundu. Raporda, şahsın zehirlenerek öldüğü yönünde tıbbi bir bulguya rastlanmadığı, kafada ödem olduğu, vücudundaki kırıkların hayati fonksiyonlarını orta 2 derece etkileyecek durumda olduğu, kafa ve yüz bölgesindeki travmanın ise hayati tehlike oluşturacak boyutta olduğu yönünde görüşe yer verildi. Ali İsmail Korkmaz’ın kullandığı ilaçların da, darp eylemi sonucu beyin kanamasını hızlandırıcı etkisinin olduğu yönünde bilgi aktarıldı.
TÜBİTAK RAPORU
Mahkemeye ulaşan TÜBİTAK’tan gelen güvenlik görüntü raporu da okundu. Teknik inceleme sonucunda özetle, “Harman Ekmek Fırını kamera görüntülerinde, harddiskte 4 defa temizlik işlemi yapıldığı tespit edilmiştir. Beşik Otel’den alınan harddiskte, 3 Haziran’da belirli zaman aralıklarında (74 saniye ve 20 dk. 30 saniye boyunca) herhangi bir kayıt yapmadığı tespit edildi. Kamera kaydının kapatılması istendiği ve bunu talep eden şahsın görüntüleri netleştirilerek sunulmuştur. Raporda olay anında Harman Ekmek Fırını’ndan koşarak Beşik Otel tarafına giden şahsın darp edilen kişiyle aynı olabileceği değerlendirilmiştir. Olayla ilgisi olduğu düşünülen kişilerle ilgili teşhise uygun inceleme yapılmış ve şahıslar en belirgin şekilde resim kareleri haline getirilmiştir." denildi.
ANNE KORKMAZ: İYİ BAKIN, GÖRÜN KENDİNİZİ TELEVİZYONDA
Raporda ek olarak sunulan görüntüler ilk defa mahkeme huzurunda izlendi. Görüntüler izlenirken, Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, sanıklara dönerek, “İyi bakın. Görün kendinizi televizyonda. Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz” diye bağırdı. Anne Korkmaz daha sonra gözyaşlarına hakim olamadı. Mahkeme başkanı anneyi ve salondakileri sükûnete davet etti.
Darp eden birinci şahsın görüntülerden alınan fotoğrafı sanık İsmail Koyuncu ile eşleştiği belirlendi. Koyuncu da görüntüdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti ve orasını iş yeri olduğu için fırının önünde dururken çekilen bir görüntü olduğunu kaydetti.
SALONDA “ŞEREFSİZ” GERGİNLİĞİ
Tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan da fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Saldoğan, “Keşke kamera kayıtları silinmeseydi de bize nasıl saldırıldığını ve bizim oraya sevk edildiğimiz görülseydi. Benim zor kullanma yetkimi kullandığım şahıs Ali İsmail Korkmaz değildi.” savunmasını yaptı. Bu sırada salondan ‘şerefsiz’ sataşmasında bulunuldu. Sanık Saldoğan da, “Ben şerefsiz değil, şerefli bir Türk polisiyim” karşılığını verdi. Sözlü sataşma mahkeme başkanı ve polislerin müdahalesiyle sona erdi.
Tutuklu sanık Ebubekir Harlar da fotoğraftaki kişinin kendisi olduğun kabul etti. Sanık Muhammed Vatansever, fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu kabul ederek, orada bulunma sebebinin kayını İsmail Koyuncu’yu almak olduğunu ifade etti.
Sanık Ramazan Koyuncu, fotoğraftaki kişini kendisi olduğunu kabul ederek amcaoğlu İsmail Koyuncu’yu almak için orada bulunduğunu anlattı.
Tutuksuz sanıklardan Yalçın Akbulut, görüntüdeki şahsın kendisi olduğunu kabul ederken raporu kabul etmediğini söyledi. Kendisinin darp olayına karışmadığını savundu.
BEŞİK OTEL KAMERALARI COPLU BİRİSİ TARAFINDAN KAPATTIRILMIŞ
Mahkeme başkanı, TÜBİTAK raporundan elde edilen Beşik Otel kamera kayıtlarında kameranın kapatılmasının istendiğiyle ilgili coplu bir kişi ile otel görevlileri arasında geçen diyaloğu okudu. Coplu şahsın, otele gelerek kameranın kapatılmasını istediği diyaloglara yansımış. Güvenlik kamerası görüntülerinden elde edilen fotoğraf sanık Hüseyin Engin’e gösterildi. Engin, fotoğraftaki şahsın kendisine benzediğini ve konuyla alakalı soruşturmanın devam ettiğini ifade etti. Engin, “Görüntüdeki kişi bana benziyor. Ancak rapora yansıyan diyaloğu kabul etmiyorum. Otele gitmiştim, fakat kimseyle ‘kamerayı kapatın’ gibi bir diyaloğa girmedim” savunmasında bulundu.
'GÖRÜNTÜLERDE DAYAK YİYEN KARDEŞİM ALİ İSMAİL’DİR'
TÜBİTAK’ın görüntü inceleme raporunda görüntülerde darp edilen şahsın görüntüleri gösterildi. Ali İsmail Korkmaz’ın avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz söz alarak, görüntülerdeki kişinin kardeşi Ali İsmail Korkmaz olduğunu teşhis etti.
BABA SALONU TERK ETTİ
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, babası Şahap, ağabeyi Gürkan Korkmaz ve Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan güvenlik kamerası video görüntülerinin izlenmesine geçildiği sırada salonu terk etti. Görüntüleri izlemek istemedikleri gerekçesiyle salondan ayrıldılar. Baba Korkmaz, salondan çıkarken “Bizim başımız dik, biz oğlumuzla gurur duyuyoruz” diye bağırdı. Görüntülerin izlenmesinin ardından duruşmaya saat 13.00’a kadar ara verildi.
SAVCI YALÇIN AKBULUT’UN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Savcı mütalaasını sundu. Mütalaasında savcı, "Yargılamanın geldiği aşama itibariyle toplanan deliller karşısında esas hakkında mütalaa hazırlanması hakkında duruşmaya ilk kez çıkılıyor olması ve dosyanın yoğun kapsamı göz önünde tutularak dosyanın Cumhuriyet savcılığına tevdiine; sanıklardan İsmail Koyuncu, Mevlüt Saldoğan, Ebubekir Harlar, Muhammed Vatansever ve Ramazan Koyuncu’nun üzerlerine atılan suçun niteliği haklarında toplanan deliller kapsamında tutukluluk hallerinin devamına; tutuksuz sanıklardan Yalçın Akbulut’un üzerine atılı eylemlerin diğer tutuklu sanıkların eylemleriyle benzerlik göstermesi ve hukuki statülerinin uygunluğu karşısında tutuklu yargılama yapılmasına karar verilmesini talep ediyorum." ifadelerine yer verdi.
BABA KORKMAZ: BUNLAR GERÇEK KATİL
Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz söz alarak, "Bunların gerçek katil olduklarına inanıyorum." dedi.
Anne Emel Korkmaz da "Burada gösterilen görüntüleri izlemek gibi bir şansım olamazdı. Ben 19 yaşına kadar büyüttüğüm çocuğuma tokat atmaya kıyamazken bunlar nasıl kıydı? Bu katillerin cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu.
Mudahil avukatlarından Özlem Şenabay, "Ali İsmail’in eziyet çektirilerek, vücudunu kople çürüterek, kırıklar ve her tarafında ödem oluşturacak şekilde dövülmesi söz konusudur. Adli tıp raporu bu iddiamızı destekler mahiyettedir." ifadesini kullandı.
Av. Özgür Özlem Önder, "Ali İsmail’in kullanığı ilaçlar bu tip hastalar için doktorların kullandırdığı ilaçlar. Korkmaz 'komadin' isimli ilacı kullanıyor. Kafatasına aldığı darbelerle canice katledilen bir insanın bu ilaçlardan mütevellit ölümünün gerçekleştiğini söylemek trajediyle alay etmektir. Alçakça işlenen bir cinayettir. Bu cinayet ilaca yıkılmak isteniyor. Darp ile maktülün ölümü arasında doğrudan illiyet bağı olduğu raporlarda mevcuttur." dedi.
Av. Aykut Altınok, TÜBİTAK raporu hakkında şöyle konuştu: "Görüntülerde darp edilen kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğu kesinleşmiştir aslında. Bu nedenle TÜBİTAK raporuna bir itirazımız yoktur."
TUTUKLU SANIKLARIN SAVUNMALARI
Tutuklu yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan, "Canavarca hisle hareket etmedim. Eskişehir 5. Sulh Ceza Hakimliğinde söylediğim gibi, 72 saat görevde olduğumun, her türlü saldırıya maruz kaldığımızın ve psikolojimizin gözardı edilmemesini istiyorum. Gerekirse psikiyatrist gönderilsin. İki raporun ikisini de kabul etmiyorum. Kopyala yapıştır olmuş. Kanser hastası bir çocuğum var. 430 gündür tutukluyum. Ben bir devlet memuruyum. Nereye kaçacağım. Ben yıllık iznimi keserek gelip ifade verdim. Benden ziyade benim çocuklarım, eşim, annem ailem mağdur edildi. Büyük çocuğum, küçük çocuğum ve annem ameliyatlık durumda. Tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum." dedi.
Ebubekir Harlar, "Görüntülerde ne yaptığım apaçık belli. Şahsın önüne geçerek engelleme yapıyorum. Bu da darp sayılmaz. Kimseye düşmanlığım yok. Benim tek derdim evime gitmekti. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Ramazan Koyuncu, "Kesinlikle mevcut görüntülerde de olduğu gibi şahsa herhangi bir şey yapmadım. Sadece polis ‘durdurun’ deyince ani şekilde önüne geçtim. Bu şahıs ana avrat küfür ederek geliyordu. Kesinlikle bir şey yapmadım. Suçsuz yere yatıyorum, tahliyemi talep ediyorum." dedi.
İsmail Koyuncu, "O akşam görev başında olan devletin polisi bir şüpheliyi bize tutun dedi. O an ben can güvenliğimi bile düşünmedim. Devlete karşı boynum kıldan incedir. Bunu her vatandaş yapar. Onlar kahraman olurken biz tutuklandık. İnsanlara karşı saygım sonsuzdur. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Biz günah keçileri seçildik. Biz kader mahkumuyuz. Tahliyemi istiyorum. Ben burada tanık olmam gerekirken sanık durumuna düştüm. İş yerim hedef seçildi, olaylardan sonra zaman zaman gelip kırıp döktüler." savunması yaptı.
Muhammed Vatansever, "Bu şahıs kesinlikle Ali İsmail Korkmaz değildir. Devletin polisinden kaçan bir şüpheliyi, ‘tut’ dedikleri için tuttum. İşimizden aşımızdan oldum. Adaletin tecelli edeceğine de inanıyorum. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.
TUTUKSUZ SANIKLARIN SAVUNMASI
Tutuksuz sanıklardan Şaban Gökpınar, "Tanık ifadesi vermiştim. Sanık oldum. Olayla yakından uzaktan alakam yoktur. Kimseyi dövmedim, yardım etmedim." şeklinde kendini savundu.
Savcı mütalaasında tutuklanmasını talep ettiği Yalçın Akbulut, "Hiçbir aleyhte iddiaları kabul etmiyorum. Başından beri oradaki kişi kesinlikle Ali İsmail değildir. TÜBİTAK raporuna bakılırsa iki şahsın maktüle benzediği söyleniyor. Ali İsmail’in hastane görüntüleri net ve üzerinde mavi mont var. Adli tıp raporunu da kabul etmiyoruz." şeklinde savunma yaptı.
Hüseyin Engin, "Aleyhime olan ifadeleri kabul etmiyorum. Beratımı talep ediyorum." dedi.
SANIK AVUKATLARININ SAVUNMASI
Sanık avukatlarından Mutlu Karayılan, şunları söyledi: "Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK raporları teknoloji ilerledi kesinlikle kopyalanıp yapıştırılmıştır. Taleplerimiz hiç dikkate alınmamıştır. Biz bugüne kadar darp edilen şahsın Ali İsmail olmadığını iddia ettik. Hala somut hiçbir delil yoktur. Eksik hazırlanmış TÜBİTAK raporunun esas alınması hakkaniyete uygun değildir. Ali İsmail’in diğer görüntülerinin de alınıp incelenmesini talep ediyoruz. Ali İsmail’in kullandığı ilacın tek başına ölüme meydan verip vermeyeceği beyin cerrahı getirtilerek huzurda tartışılabilir. Bugüne kadar dosyada hep farklı deliller gündeme getirildi. Hiç de net olmayan birkaç görüntü delil gösteriliyor. Zaten sanıklar kendilerini görüntülerde teşhis ediyor. Tanıkların yanlı olarak huzurunuza çıktığı da malumunuz. Yeniden bir adli tıp kurumu raporu istiyoruz. Ayrıca görüntüler hakkında farklı bir kuruluştan rapor alınmasını talep ediyoruz ve gerekirse nakdi kefaletle müvekkilimin tahliye edilmesini talep ediyorum."
Savunmaların ardından mahkeme başkanı ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 20 dakika ara verdi.
Ara kararda, "Sanık avukatlarının yeniden adli tıp kurumu raporu talebinin reddine, yeniden görüntülerin rapor alınmasına ilişkin rapor talebinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıklardan Yalçın Akbulut’un tutuklanması talebinin reddine ve tutukluluk hallerinin 30 Ekim’de tekrar gözden geçirilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşmanın 26 Kasım 2014 tarihinde yapılması kararlaştırıldı." denildi.
Ara kararın açıklanmasının ardından salonda bulunanlar 'Hepimiz Ali’yiz, öldürmekle bitmeyiz' sloganı attı.
Duruşma çıkışında açıklama yapan Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, “İnşallah en ağır bir şekilde yargılanacaklar ve ceza alacaklar. 26 Kasım da duruşma olacak. Yanımızda olduğunuz için herkese teşekkür ediyorum” dedi. Baba Şahap Korkmaz da sanıkların kendilerini kurtarmak için yalan söylediklerini ifade ederek, “Adalet yerini bulacaktır” dedi.
Sabah saatlerinde gelerek adliye önünde Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine destek amaçlı bekleyen grubu; anne Emel Korkmaz ile baba Şahap Korkmaz unutmadı.
Duruşma bittikten sonra grubun yanına giden anne Emel Korkmaz, onlara hitaben konuşma yaptı. Emel Korkmaz, “Katiller ve onları savunanlar tek tek birbirlerini ele verdi. İnşallah en iyi şekilde ve ağır şekilde ceza alacaklar. Ceza almaları bizim için bir şey değiştirmeyecek. Ama en azından polis şiddeti sonucunda herhangi bir çocuğumuz artık hayatını kaybetmemesi adına önemlidir. Bunu istiyor ve diliyoruz.” dedi.
Baba Şahap Korkmaz da, destek oldukları için gruba teşekkür ederek, “Bizi sahiplendiğiniz için sizinle gurur duyuyorum. Katiller ve onları savunanlar yalan söyledi. Talepleri kabul edilmedi. Çünkü yalan savunma yapıyor ve yalan ifade veriyorlardı. İnşallah dava sonuçlanacak ve ceza alacaklar. Biz hukuku mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Korkmaz ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan, iki duruşma sonrasında kararın çıkacağını dile getirerek, davada gelinen nokta hakkında şu bilgileri verdi;
“Davanın sonuna gidiyoruz. Dosya savcıya mütalaa için tevdi edildi. Sanık avukatlarının bütün talepleri kabul edilmedi. Bize de esasa ilişkin mütalaamızı için süre verildi. Gelecek celse savcı ve bizim tarafımızdan sanıklar için neler talep edilecekse onları söyleyeceğiz. Sonraki celse onlarda savunmalarını yapacak. 2 celse sonrasında duruşma sonuçlanacak. Hak edecekleri cezayı alacaklar. Bizim talebimiz kasten adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet ceza istiyoruz.”
Emel Korkmaz’a destek amaçlı davaya gelen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’da, söylenecek bir şeyin olmadığını belirterek "Adalet yerini bulur. Türkiye’de adalet denen bir şey yok. Halen öldürüyorlar. Aynı şeyler oluyor. Bekliyoruz." dedi.
Ali İsmail Korkmaz'ın adı, avukat olan ağabeyi Gürkan'ın 1 yaşındaki oğlu Ali Yusuf'ta yaşıyor. Duruşmaya Ali Yusuf’u da getiren baba Gürkan Korkmaz, duruşma bitiminde dışardakilere bilgi verdi. Gelecek duruşmada beyanların alınacağını ve sonraki celsede kararın çıkabileceğini söyledi.
Ailenin açıklamasının ardından şehre gelen grup otobüsle ayrıldı. Korkmaz ailesi de açıklamanın ardından Kayseri’den ayrıldı.
DETAYLAR..
Sabah saatlerinde Ali İsmail Korkmaz davasının yapılacağı adliye önüne 200 kişilik grup gelmek istedi. Adliye etrafında önlem alan polis, grubun adliye önünde bulunan noktaya girişinde arama yapmak istedi. Grup aramaya itiraz edince kısa süreli arbede yaşandı. Polis biber gazı kullandı. Daha sonra 5 kişi kelepçelenerek yakalandı. 1 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Olay sonrası grup, kelepçelenerek alınan arkadaşların geri getirilmesini istedi. Polis, yaşanan arbedede darp edildiklerini iddia eden 5 kişiyi hastaneye götürerek sağlık raporu aldı. Polisler hakkında şikayetçi olacaklarını ifade eden şahıslar, serbest bırakıldı. Hastanedeki tedavi ve sağlık kontrolleri biten şahıslar adliye önüne geldi ve gruba katıldı. Bunun üzerine grup, kendileri için ayrılan adliye binası önündeki noktaya giriş yaptı.
Duruşmayı izlemek için farklı şehirlerden gelenlere Kayseri Hacıbektaş Veli Kültür Derneği ve Vakfı tarafından yemek ikramı yapıldı. Seyyar restoran kiralayan dernek, burada 800 kişiye yemek verdi. Çay ikramında bulundu.
YORUM YAZIN