Ethem Sarısülük Davası: Sanık Polis Ahmet Şahbaz'a 7 Yıl 9 Ay 10 Gün Hapis Cezası Verildi
Ankara’daki Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük ile ilgili Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması yapıldı. Polis Ahmet Şahbaz'a 28 yıl hapis cezası verildi. Haksız tahrik indirimiyle ceza 7 yıl 9 aya düşürüldü. Şahbaz savunmasında "Vefatına çok üzüldüm, hatta Fatiha okudum" dedi.
Duruşmaya Ethem Sarısülük’ün ailesi, avukatları, davanın tek tutuklu sanığı Ahmet Şahbaz, sanığın avukatları, CHP’li milletvekilleri Aylin Nazlıaka, Hüseyin Aygün, Müslim Sarı ve Muharrem Işık'la birlikte çok sayıda izleyici katıldı.
Duruşmanın savcısı, olayın meşru müdafaa sonrası adam öldürme olmadığını, olay sırasında sanığa taş atıldığını, haksız tahrik indirimin yapılmasını 6 yıl 8 aydan 25 yılı kadar hapis cezası verilmesini ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Müşteki avukatları ise olayın kasten adam öldürme olduğunu ve müebbet hapis verilmesini istedi.
Sanık avukatı esas hakkındaki savunmasında sanığın söylediği iddia edilen sözleri söylemediğini, bu sözlere ilişkin hiçbir belge sunulamadığını ifade etti. Mahkemenin baskı altında karar verdiğini ileri süren sanık avukatı, reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti verdiği ara kararda CMK 24 ve devam maddeleri gereğince 7 gün için ret konusunda itiraz yapması gerektiği için talebin reddine karar verildi.
Mahkeme heyetinin bu karar üzerine sanık avukatları olay yerini net incelemediklerini ve yeni belgeler sunacaklarını belirterek ek süre istedi. Avukatlar ayrıca sanık için tutuklamayı gerektirecek bir neden olmadığını ve müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanık vekillerine esas hakkında mütalaa için süre verildiğini belirterek dosyanın da geldiği aşama düşünüldüğünde taleplerinin reddine karar verdi.
Daha sonra sanığın son sözleri alındı.
Sanık Şahbaz, son sözü sorulduğunda şunları söyledi:
"İlk duruşmadan beri yaşananlara hepimiz biliyoruz. Kalkanlarımızda delikler vardı. Gelen taşlardan korunmaya çalışıyordum. Savunmamı güzel yaptığımızı söylüyorsunuz. Uzaktan korkmuyor gibi görünüyorum ama içimdeki korkuyu telaşı, paniği anlamıyorsunuz. Olay esnasında yaşadığımız paniği de anlayamıyorsunuz. Koruma polisi verdiler bana. Twitter’da kimlik fotoğrafım paylaşıyor. Tehdit alıyorum. Polis olana kadar karakolun yolunu bilmezdim. Ekmeğimin derdindeyim. Müşteki avukatları arkadaşları görevlerini yaparken söylediklerini yalanlardan dolayı yalnız kaldıklarında rahat olmadıklarını düşünmüyorum. Allah’tan görüntüler varmış yoksa bitmiştik. Canınızı kurtarmak için arkadaşlarınızın üzerine basıyoruz. Gerekirse yine aynı yere gider olayı anlatırım. O açıyı anlamak için kaldırım taşını yemek gerekiyor. Yakın mesafeden bize arkadaşlara saldırdılar. Darbe sonucu yere düşürüldüğümde elimde kalkanım yoktu. Havuz başında 15 dakika boyunca bizi taşladılar. Kaçma imkanım olsa kaçar giderdim. Sürekli üzerimize taşlar isabet ediyor. Polis memuru olup o olayı girmeyen bu durumu anlayamaz. O durumda silahımı yerde iken çektim. Namluya mermi sürmedim. Yanımdaki eylemcinin bana hamle yaptığını gördüm. Ben onu tekme sureti ile uzaklaştırmak istedim. O andaki insanın halini düşünmek lazım. Olay sırasında geçen helikopterin sesi hala kulaklarımda. Silahıma aslında parkın içindeki gruba doğru çektim. O anda kafamdaki düşünce silaha mermiyi sürüp, havaya ateş etmek oldu. Eğer taşlamasalar zaten geri çekiliyordum. Bu kaza yaşanmayacaktı. Eğer kastım olsa benim 2 metre yanımda olan kişiye silahı doğrulturdum. Israrla havaya ateş ediyorum. Namlu kendilerine doğrultulmuş olsaydı zaten taş atmazlardı.
‘Çektin sıktım’ videosuna gelince; o video ki benim. Gizlemeye gerek yok. Benim orada benin paniği ile can havlı ile kızgınlıkla ‘çektim sıktım 3 tane’ diyorum. ‘Vurdum’ gibi bir ifade kullanmıyorum. Ethem Sarısülük olduğunu yoğun üzüntü yaşadım. Öldüğünü öğrendiğimde oturdum Fatiha okudum. Bu konuda daha duyarlı hareket etmenizi istiyorum. Kafamda kask olduğu için karşı gruba uyarıda bulunamadım. Ben oradaki gayem geriye doğru adımlayın gitmek. Ben havaya atmaya başlamışım. Sen beni hala taşlıyorsun ama sen beni hala taşlıyorsun. Benim vücut tepkilerim açıkça görülüyor. O taşlar sonrası kontrol bozulabilir. Bana taş atan eylemciler niyetimin havaya ateş atmak olduğunu bile bile beni taşlıyorlar. Duruşmalarda ben içinden ‘Allahım sen görüyorsun’ dedim. Benim de annem var. Eğer ki orada o eylemciler beni taşlayarak böyle bir kazanın yaşanmasına sebep oldu. Ben zaten olayda geriye doğru kaçıyorum. Psikolojim bozulmaya başladı. Deliller ortada, derdimi anlatamıyorum. Bu kadar olmaz. Kararı size bırakıyorum. Adalete güveniyorum. Beraatımı talep ediyorum."
Karar..Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada polis Ahmet Şahbaz önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı. "Olası kast" hükümlerini uygulayan mahkeme bu cezayı 21 yıla düşürdü, ardından, olayda devletin silahını kullandığı için cezasını arttırarak 28 yıla çıkardı. Bunun ardından haksız tahrik indirimi yapıldı.
Ceza önce 9 yıl 4 aya, iyi hal indirimiyle birlikte 7 yıl 9 ay 10 güne düşürüldü.
Şahbaz, İnfaz Kanunu gereği, cezasının 3'te 2'si kadar yani 5 yıl 2 ay 10 gün cezaevinde yatacak.
Cezasının bitmesine 1 yıl kala denetimli serbestlik hükmü uygulanırsa cezaevinde süre 4 yıl 2 ay 10 güne düşecek. Cezaevinde geçirdiği 2 ay düşüldüğünde Şahbaz'ın 4 yıl 10 gün sonra serbest kalması gündeme gelecek.
Karar sonrası mahkeme salonu karıştı. Kararı protesto eden bazı izleyiciler su şişesi fırlattı.
Mahkeme çıkışında Ethem Sarısülük’ün annesi “Bu karar beni bir kere daha öldürmüştür. Yıkılmadım, ayaktayım” dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz sanık Ahmet Şahbaz’a 7 yıl 9 ay 10 gün ceza verildiğini hatırlatıp, 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanığı ödüllendirdiğini savundu.
Bu cezayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Yılmaz, "Dolayısıyla bizim mücadelemiz, şimdi başlıyor. Nasıl ki 1 Haziran’da itibaren mücadeleye başladıysak; 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bütün hukuksuzluklarına karşı, Ethem’in yoldaşları, muhalifler, bu ülkenin ezilenleri, bizler buradaysak ve mücadele ettiysek bizim bu kararı tanımamız mümkün değildir. Bugün Ethem Sarısülük bir kez daha öldürülmüştür. Yargı eliyle öldürülmüştür." diye konuştu.
Şahbaz'ın alması gereken cezanın müebbet hapis cezası olduğunu belirten Yılmaz, bunun altındaki hiçbir kararı kabul etmediklerini kaydetti.
Aile avukatı Kazım Bayraktar da Ethem Sarısülük bugün bir kez daha katledildiğini öne sürdü. Mahkemenin, kasten adam öldürme olduğunu kabul etmesine rağmen cezayı 7 yıla kadar düşürdüğünü ifade eden Bayraktar, "Bu karar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla verilmiş bir karardır. Bugüne kadar bu polisleri bu şekilde koruyan bu yargılamalar, siyasi iktidarın talimatıyla, siyasi iktidar, polis ve yargı arasında gerçekleşen işbirliğiyle yürümektedir." dedi.
Soruşturmanın başından itibaren hukukun altüst edildiğini savunan Bayraktar, kararı temyiz edeceklerini söyledi. Bayraktar şöyle devam etti: "Türkiye yargısından adalet beklemiyoruz. Soruşturmanın başında da bunu söylemiştik, şimdi de söylüyoruz, bundan sonrada söylüyoruz. Bundan sonra adalet sokaklarda meydanlardadır. Adalet orada söke söke alınacaktır."
Yapılan açıklamaların ardından Sarısülük ailesi ve toplanan grup adliye önünden ayrıldı.
(ajanslar)



YORUM YAZIN