Eğitim-Sen Ortaöğretimde Başörtüsünü Serbest Bırakan Yönetmeliğin İptali İçin Dava Açtı

Eğitim Sen, ortaöğretimde başörtüsünü serbest bırakan ve kılık kıyafete dair bazı yasaklar getiren yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.

Bakanlar Kurulu kararıyla, Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik'te yapılan değişiklikler, 27 Eylül'de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. AKP Hükümeti'nin "müjde" olarak duyurduğu yönetmelik değişikliğine göre, başörtüsü ortaöğretimde serbest bırakılırken, kılık kıyafete dair diğer pek çok konuda yasaklamalar getiriyor.

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik'in 1. maddesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay'da dava açtı.

Eğitim Sen'in avukatı Mehmet Rüştü Tiryaki tarafından verilen dava dilekçesinde, söz konusu değişikliğin Anayasal ve yasal güvence altında olan laik eğitim sistemine aykırı olduğu belirtildi.

Yönetmelik değişikliğinin amacının "öğrencilerin hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi" olarak açıklandığı belirtilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı:

"Öyle olsa Bakanlar Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı, hazır değiştirmişken yasakların kapsamını da genişletmez, öğrencilerin saçlarını boyatmalarını, vücutlarının herhangi bir bölümüne dövme veya makyaj yapmalarını, pirsing takmalarını da yasaklamazdı. Yönetmelikteki yasaklar bununla da sınırlı değildir. Yönetmeliğin 'Kılık ve kıyafet sınırlamaları' başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a), (c), (ç) ve (d) bentlerinde;
'a) Öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamaz,
c) Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez,
ç) Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez,
d) Okullarda yüzü açık bulunur; siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz; saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, pirsing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz' hükümlerine yer verilmiştir."

Yönetmelik hükümlerinin, yöneticileri birer ahlak zabıtası olmaya yönlendirdiği kaydedilen dilekçede, "Peki hangi şekil ve yazılar siyasi simge olarak değerlendirilecektir. Örneğin üzerinde başörtüsü takmış bir genç kız resmi olan çanta siyasi sembol olarak değerlendirilecek midir? Veya üzerinde Hz. Ali'nin kılıcının resmi olan bir fular mı siyasi sembol olarak değerlendirilecektir. Ya da üzerinde Atatürk resmi olan bir berenin siyasi sembol içerdiği mi kabul edilecektir. Tamamen yöneticilerin öznel değerlendirmelerine yol açacak bu türden sınırlamaların, hukuksal açıdan öngörülebilir olmadığı açıktır" denildi.