Demokrat Yargı HSYK Adayı Kemal Şahin: 'Bugün HSYK'nın Sahibi, 4 Yıl Sonra Mağduru Olursunuz'

Fatih Yağbasan/cha

Demokrat Yargı'nın Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) adayı Kemal Şahin, yargı meselesinin Türkiye’nin 100 yıllık bir siyasal meselesi olduğunu söyledi. Şahin, “Bugün yargının sahibi olanlar, bir 4 yıl sonra mağduru olurlar.” dedi.

12 Ekim'de yapılacak HSYK seçimlerine aday olan Demokrat Yargı'nın adayı Kemal Şahin, Hill Otel’de basın açıklaması yaptı. 2014 HSYK seçimlerinin baskı altında alınmaya çalıştığını söyleyen Kemal Şahin, "Yargı meselesi Türkiye’nin 100 yıllık bir siyasal meselesi. Bu 100 yıllık siyasal meselede bir gelenek var. Bu gelenek de şudur: Bu adli mekanizmayı eline geçirenler, muhakkak kendisine muhalif gördüğü bütün kesimleri ezmek için, sindirmek için, baskı altına almak için, bir araç olarak kullanagelmiştir. Yani bu yargının kuruluşundan bu güne kadar devam eden bir gelenek, aslında bugün son 4 yılda yaşadıklarımızda bu geleneği ifşa eden gelişmeler. Yargı aslında bir iktidar mücadelesidir, siyasal bir mücadeledir.” dedi.

AKP hükümetinin, HSYK seçimlerinin devletin tüm imkanlarını kullandığını kaydeden Kemal Şahin, “AKP hükümetinin seçim sürecine baktığımız zaman, seçim sürecine müdahale ettiği özellikle bu seçim sürecinde devletin bütün imkanları kullanılmakta. Misal Adalet Bakanlığı ve idari mekanizması bir bütün olarak bu sürecin içinde. Oysa ki bir seçimin asgari koşullarından bir tanesi güç odaklarının seçim sürecine müdahil olmamasıdır. Yani seçim sürecinin güç ilişkilerinden arındırılmasıdır. Bunu sağlamakla görevli olan başta siyasal iktidardır, hükümettir ama tam tersini yapıyor. Gayrimeşru, anti demokratik bir seçim sürecine dönüşmüş durumda.” şeklinde konuştu.

HSYK’da farklı bir ses olsaydı bu kadar pervasızca davranmayacağını ifade eden Kemal Şahin, “HSYK’da farklı bir ses olsaydı, bugün özellikle yaşanan kimi davalarda, kimi önemli meselelerde alınan önemli kararlarda, eğer o 22 kişiden biri farklı bir oy kullansaydı, en azından bunu dile getirip kamuoyu ve toplumla paylaşsaydı, yani HSYK’daki o gizliliği ortadan kaldırmak girişimlerde bulunsaydı, belki bu 4 yıllık süreçte o HSYK’nın yaşatmış olduğu bu mağduriyetler bu kadar geniş olmazdı. Bu HSYK’da bu kadar pervasızca davranmazdı.” diye konuştu.

Temel sorunun şeffaflık olduğunu söyleyen Kemal Şahin, “Asıl sorun şeffaflığın olmamasıdır. Bugün HSYK, gerek geçmişte gerekse son 4 yılda HSYK adeta yargını kozmik odası gibi çalıştı. Adli mekanizmayı sadece ele geçirmek için kurduğunuz zaman veya amacınız o olduğu zaman sürekli kaybedersiniz. Bugün yargının sahibi olursunuz, bir 4 yıl sonra mağduru olursunuz. Onun için çözüm ele geçirilemeyecek bir HSYK’yı oluşturmak, HSYK’yı amaçlamak.” dedi.

Türkiyede yargının olmadığını aktaran Kemal Şahin, “Temel sorun Türkiye’de bir yargının bulunmayışı, yargının inşası ile ilgili aslında sorun. Tabii ki işleyişi ile ilgili sorunlar var. Öncelikle inşa sürecinin demokratik adil olması lazım. Adalete ve adli mekanizmaya sahip olan güç neyse, bir anda birlerce savcı ve hakimler, bu güce meyilleniyorlar bir anda o gücün yargısı olabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.