Header Ads

Altın Portakal Film Festivali, Gezi Parkı Direnişi'ni Anlatan Belgeseli Sansürledi


Başka Haber

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nın ön jürisinin seçtiği 15 filmden biri olan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgesel filmi “Türk Ceza Kanunu’nun 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği” gerekçesi ile çıkarıldı.

Yarışmanın ön jürisinde bulunan Berke Baş, Ayşe Çetinbaş ve Seray Genç konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Jüri üyeleri yaptıkları açıklamada bir belgesel filmin içeriği ne olursa olsun TCK’ya göre
değerlendirilmesini ve listeden çıkarılmasını sansür olarak nitelendirdiklerini açıkladı.

Ön jürinin açıklaması şu şekilde:

“51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması ön jürisi olarak, festivale başvuran belgesel filmler arasından bizden talep edildiği üzere 15 filmi yarışmaya değer bulduk ve festival yönetimine bildirdik. Festival yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanan yarışma filmleri listesinden seçmiş olduğumuz ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgesel filminin “Türk Ceza Kanunu’nun 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği” gerekçesi ile çıkarılmış olduğunu öğrendik.

“Biz ön jüri olarak, bir belgesel filmin içeriği ne olursa olsun TCK’ya göre değerlendirilmesini ve listeden çıkarılmasını bir sansür olarak niteliyoruz. Böyle bir durumu kabul edilemez bulduğumuzu festival yönetimi ile paylaşmamıza ve bu durumun düzeltilmesini talep etmemize rağmen, festival yönetimi bu kararını değiştirmemiştir. Bu şartlarda, böyle bir sansürün hiçbir şekilde parçası olmayacağımızı ifade ederek bu kararı tanımıyoruz.

“Reyan Tuvi’nin yönetmenliğini yaptığı ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’, Gezi Direnişi’nin içinden çekilmiş bir belgesel. Film, bu toprakların mozaiğini oluşturan ve Gezi’de yerini alan farklı yaşam tarzlarına ve ideolojilere sahip karakterlerin, kaderlerini değiştirme içgüdüsüyle, yeryüzünü nasıl hayal ediyorlarsa Gezi’de de öyle bir dünya kurmak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor.”

TCK Madde 125
(1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

TCK Madde 299
Cumhurbaşkanına hakaret
(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.