Ekmeleddin İhsanoğlu Eskişehir'de: 'Esas Mağdur Olan Biziz, Millet Mağdurdur'

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, 10 Ağustos'ta birinci turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışın, medeni ölçüler içerisinde ve çelebice olmasını istediklerini belirtti.

Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim gezileri kapsamında geldiği Eskişehir'de, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i ziyaret etti. Büyükşehir Belediyesi'ne gelişinde, seçim otobüsü üzerinden vatandaşları selamlayan İhsanoğlu'na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. İhsanoğlu'na, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Meral Akşener de eşlik etti.

Vatandaşların yoğun ilgisi altında Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i makamında ziyaret eden İhsanoğlu, burada yaptığı açıklamada, Eskişehir'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kendisine yoğun ilgi gösteren Eskişehirlilere teşekkür eden İhsanoğlu, bir gencin, Türkiye'de bütün illerin Eskişehir gibi olması gerektiğini söylemesi üzerine, "İnşallah olacak. Eskişehir bir günde olmadı. İnşallah Türkiye de zamanla olacak." ifadelerini kullandı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise ziyarette yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun hiçbir partiye mensup olmadığını hatırlattı.

Büyükerşen, İhsanoğlu'nun bütün partileri kucaklayan bir aday olmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Sizi inşallah cumhurbaşkanı olarak da Eskişehir'de ağırlamak isteriz." ifadelerini kullandı.

Ziyaretin ardından Büyükerşen'in makamında küçük bir çocukla yakından ilgilenen İhsanoğlu, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra düzenleyeceği basın toplantısı için Büyükşehir Belediyesi binasından ayrıldı.

'ASIL MAĞDUR BİZİZ'

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Köşk adayı İhsanoğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT)'nın seçim ile ilgili yayınladığı rapora dikkat çekti.

İhsanoğlu'nun sorulara yanıtları şöyle:

Uluslararası teşkilat, Yüksek Seçim Kurulu mensupları ile konuştuktan sonra raporuna aldığı bir gerçek var. 18 milyon seçim pusulası fazla basılmış. Yani 50 milyona karşılık, 18 milyon. Elbette pusulaların bir kısmı zarar görebilir, yağmur olur, çamur olur, sel olur ama bu kadar 18 milyonu basmak ne manaya gelir? Bunun bir orantısı yok mu kanunda? 18 milyon pusula, kimin emrinde nasıl kullanılacak? Sorumluluk kime aittir? Bunun sayımı yapıldı mı? Bu miktardaki oy pusulalarının basılması hangi kanuni gerekçelere göre yapılmıştır? Hukuki temeli nedir ve kimin talimatı ile yapılmıştır? Türk vatandaşları bunu bilme hakkına sahiptir. Ve biz bu cevabı bekliyoruz. Bu cevabı vermeyenler, vazifelerini ve sorumluluklarını suistimal ediyorlar demek.

Böyle saçma kanun olur mu? Yedi yıl önce hazırlamış. Bu kadar haksızlık adaletsizlik ve kamu imkanlarını kullanmak ondan sonra da mağduriyetten.. Esas mağdur olan biziz. Millet mağdurdur. Milletin verdiği vergilerden aldığı paralarla kampanya yürütülüyor karşısındaki insana 9 bin lira toplama hakkı veriliyor. Üçüncü dünyada bile bu kadar olmaz. Belki Kuzey Kore’de varsa, gezmemiştim, görmemiştim bilmiyorum. Ben bu önemli notu Eskişehir’den bütün Türkiye ile paylaşmak istiyorum.

Dün Ankara’nın çok farklı kesimleriyle konuştuk. Halk bu şiir falanla uğraşmak istemiyor. Ciddi meseleleri konuşmak istiyor. Halk lakap takmalarından bıkmış. Çok ayıp oluyor diyor. Böyle saçma, bunlar dinimize de aykırı, yasak. Biz büyük bir devletiz. Böyle şey olur mu? Millet bunu istemiyor. Başka bir şey daha, bu nefret söylemini istemiyor. Bu zıtlaşmayı istemiyor.

Millet korku içerisinde. Birinci korku bölünme çatışma korkusu. Dışarıdan gelen kötü örnekler etrafımızdan sıçrayan alevler milleti daha da tedirgin ediyor. İkinci korku ise fikrini söyleyememe korkusu. Fikrini rahat söyleyemiyor. Geliyorlar, fırsatını kolluyorlar. Kimsenin görmeyeceği falan… Size vereceğiz şu şeyden kurtulmak istiyoruz falan. Bu bana hayatımda ilk defa Sovyetler Birliği’ne 1979’da gitmiştim. Orada bu hali gördüm. Yani demek ki biz o noktaya geldik. Fikirlerini söylemekten çekiniyorlar.

Uçakta geliyorum yanımda eşim var, eşim başka yere gitti falan. Birkaç kişi geldi yanıma, efendim biz sizi seviyoruz falan. Sonra hemen kalkıyorlar. Türkiye bu noktaya niye geldi? Türkiye hür ve demokrat bir devletti. Türkiye üçüncü dünya ülkesi değil.

(ajanslar)