Header Ads

Selahattin Demirtaş: 'Yeni Bir Yaşam Öneriyoruz'


Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, İstanbul'da düzenlediği ve adaylık sürecindeki vizyon görüşlerini açıkladığı toplantıda, "Yeni bir yaşam." çağrısında bulundu. Kendi çizgilerinin diğer iki adaydan farklı olduğunu söyleyen Demirtaş, "Türkiye halkların barış mücadelesi müzakere sürecinin güvencesidir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokrasi güçlerinin kararlılığı barış sürecini hızlandırarak müzakerelerinin temellerini sağlamlaştıracaktır. Kürt sorunun çözümü Türkiye'nin demokratikleşmesi ile eş zamanlı yürüyecek bir süreçtir." dedi.

Şişli Kent Merkezi'nde düzenlenen toplantıya çok sayıda köşe yazarı, yazar, gazeteci ve davetli katıldı.

Demirtaş'a destek için salona gelenler arasında, Eski TİP Milletvekili Tarık Ziya Ekinci, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink,Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya HDP Milletvekilleri, Pervin Buldan, Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü ile İstanbul Din Alimler Dernek Başkanı Mehmet Şimşek ve dernek yöneticisi din adamları vardı. Çok sayıda gazetecinin de hazır bulunduğu salona eşi Başak Demirtaş'la birlikte giren Selahattin Demirtaş ön sırada oturan herkesle tek tek tokalaştı.

BERKİN ELVAN'IN ANNESİNİ ALKIŞLATTI
Toplantıya davet edildikleri halde katılamayan yazarlar Yaşar Kemal ve Adalet Ağaoğlu'nun destek mesajları okundu. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Demirtaş, salonda Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm ve Babası Sami Elvan da olduğunu hatırlatarak, " Acısı meydanlarda yuhalatılmış bir anayı Berkin Elvan'ın anasını müsaadenizle burada alkışlatmak istiyorum " dedi. Salonu dolduran kalabalık bu sözleri uzun süre ayakta alkışladı.

Konuşmasının sunum bölümüne, "Çağrımız yeni yaşam çağrısı" diyerek başlayan Demirtaş, "Adaylığım ile Türkiye'ye sadece yeni bir cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda yeni bir yaşam öneriyoruz. Bu öneri yıpranan kardeşliğin eşit temeller üzerinde yeniden tesisi için bir tekliftir." diyen Demirtaş, "Hayalini kurduğumuz cumhurbaşkanı sokakta halkın yanında halkla beraber olacaktır. Bunun anlamı beraber yönetmek yönetimi ortaklaştırmaktır. Yönetilmeyi değil, beraber eylemeyi gerçek kılacak bir irade. Kişilere değil halklara kazandıracaktır." dedi.

Kendi çizgilerini diğer iki adaydan farklı gördüklerini ve ortada 3 aday iki çizgi bulunduğunu savunan Demirtaş, "En iyi hükümet en az hükmedendir.” şiarına inanıyor, devletin küçüldüğü, yurttaşın ve demokrasinin büyüdüğü bir sistemi hedefliyoruz. Devleti korumak ve devlete hizmet üzerine kurgulanmış, kutsallaştırılmış hantal yapıyı araçsal, işlevsel ve hizmetkar bir devlet sistemine dönüştürmeyi öneriyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda her türlü tekçiliğin son bulacağını ve bunun yerine demokratik ulus modelini güçlendireceklerini anlatan Demirtaş, "Türkiye halkların barış mücadelesi müzakere sürecinin güvencesidir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokrasi güçlerinin kararlılığı barış sürecini hızlandırarak müzakerelerinin temellerini sağlamlaştıracaktır. Kürt sorunun çözümü Türkiye'nin demokratikleşmesi ile eş zamanlı yürüyecek bir süreçtir. Sorun çözüldükçe Türkiye demokratikleşecek, Türkiye demokratikleştikçe çözüm hız kazanacaktır. Bunu sağlayacak irade yıllardır barış mücadelesini yürüten bizlerde, sizlerde ve demokrasi güçlerinde vardır. Çankaya hedefimiz kalıcı barış açısından stratejik bir öneme sahiptir. Farklılıklarımız bizi zayıflatmaz aksine güçlendirir diyeceğiz." şeklinde konuştu.

‘ANAYASA TOPYEKÜN DEĞİŞTİRİLMELİ’
Konuşmasında yeni anaya vurgusu da yapan Demirtaş, mevcut anayasayı yapanların ömür boyu hapse mahkum olduklarını hatırlattı. Mevcut anayasanın dilleri, kültürleri yok saydığını söyleyen Demirtaş, "Bu anayasanın topyekün değiştirilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur. Türkiye toplumunun çok etnisiteli, çok kültürle ve çok inançlı yapılardan oluşan çok kimlikli realitesi temel alınarak cinsiyetçi olmayan, ekolojik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyaç vardır. Yeni anayasa demokratik Türkiye'nin inşa sürecinin metni olmalı ve halk tarafından yapılmalıdır. Aleviler, Museviler, Hristiyanlar gibi ezilen ve dışlanan tüm inanç ve kültürel grupların üzerindeki baskılar kaldırılmalıdır. Cemevleri ve diğer inançlara ait yerler yasal statüye kazandırılmalıdır.” dedi. Demirtaş özgürlükçü laikliğin geliştirilmesi gerektiğnin altını çizdi. Demirtaş, çevre bilinci ile ilgili ortaya konulan direnişleri de konuşmasında hatırlattı. Çevre vurgusu yapan Demirtaş, yaşam hakkının sadece insanlar için olmadığını diğer canlıların da yaşam hakkını savunmanın temel ilkelerinden olacağını söyledi.

Gençliğin eğitim ve işsizlik gibi konularla kuşatılmış durumda olduğunu belirten Demirtaş, ana dilde eğitim ve laik eğitim modelleri konusunda açıklamalarda bulundu.

Demirtaş, "Yeni yaşamda işsizlik, baskı ve yoksullukla terbiye edilmeye çalışılan gençler yönetimde söz sahibi olacak. Kuracağımız cumhur meclisleri içindeki gençlik meclisleri ile siyasetin ve hayatın her alanında gençliğin aktif katılımı sağlanacak ve gençlerin örgütlenmesinin önündeki tüm yasal engeller kaldırılacaktır. Gençlerin siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını etkin bir şekilde yürütmesi devletin yükümlülüğünde olacaktır. Kamusal eğitime yapılan harcamalar artırılmalı, eğitim bütçesinin eşit ve adil şekilde kullanılması sağlanmalıdır. Eğitim sistemi milliyetçi cins ayrımı yapan öğelerden ayrılmalı, her yurttaşın özgür ve eşitçe faydalanacağı ezbercilikten uzak bireyin yaratıcığını geliştiren, bilimsel, demokratik, laik ve nitelikli bir eğitim sistemi sunulmalıdır. Zorunlu din dersleri kaldırılmalı, anadilde eğitim herkes için bir hak olarak kabul edilmeli, eğitimin her aşamasında resmi dil olan Türkçe'nin öğretilmesinin yanında anadilde eğitim görme imkanı sağlanmalıdır. Eğitim anadil temelli çok dilli bir yapıya kavuşturulmalıdır. Anadilinde ibadet hakkı sağlanmalı, bugüne kadar devletin resmi din anlayışına hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır. Cemevleri ve farklı din ve inançlara ait tüm mekanlar yasal statüye kavuşturulmalı.. " ifadesini kullandı.

Selahattin Demirtaş, dış politika ile ilgili de değişiklik çağrısında bulunarak, "Ortadoğu'da kendisini mezhep çatışmasını körüklemek IŞİD gibi örgütlerle var etmeye çalışan Türk Dış Politikası, batıda nerede ise askıya alınmış AB süreci ve duraksamış reformlarla akamete uğramıştır." dedi.

Demirtaş, adaylık toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı. Özellikle seçimlerin ikinci turunda tavırlarının ne olacağı yönündeki sorularla karşılaşan Demirtaş, "Bizi destekleyenler bizden aldığınız oyla şu adaya destek verin diye oy vermiyorlar. İlkelere oy veriyorlar. İki aday da bu ilkelerin kenarından bile geçmiyor." dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Ekmel Bey'i desteklemek, Tayyip Bey'i desteklemek anlamına mı gelir? yönündeki soruyu cevaplayan Demirtaş, "Ekmel Bey ya da Tayyip Bey'i ikinci turda illa da destekleyeceğiz gibi bir kararımız yok. Bizi destekleyenler bizden aldığınız oyla şu adaya destek verin diye oy vermiyorlar. İlkelere oy veriyorlar. İki aday da bu ilkelerin kenarından bile geçmiyor. İki aday da bu ilkeleri savunabilecek bir çizgiyi temsil etmiyor. Bu nedenle biz bizi destekleyenleri bu iki seçenek arasında çaresiz bırakmamak için aday olduk. Yoksa Tayyip Bey'e karşı herhangi bir adayı desteklemek gibi bir ilke olamaz. Bunun adı ilke değildir. 'Tayyip olmasın kim olursa olsun' sloganını ben ilkesel olarak da demokratik açıdan da yanlış buluyorum.Tayyip Bey olmasın ama biz olalım, bizim ilkelerimiz olsun." dedi.

'Çankaya kalıcı barış açısından stratejik önem taşıyor' şeklindeki açıklamasını açmasını isteyen gazeteciyi cevaplayan Demirtaş, "Benim temsil ettiğim ilkeler ve kimlikler aslında Türkiye'deki barış sürecinin şifrelerini fısıldıyor. Burada anlattığımız her şey barış sürecinin içeriğine dairdir. Bu ilkelerin Çankaya'ya taşınması barış sürecinin stratejik olarak kalıcı hale gelmesinin belki de en önemli adımı olur. Diğer adayların barış derken başka bir şeyden bahsediyorlar, biz barış derken başka bir şey söylüyoruz." dedi.

Demirtaş'a paralel devlet yapılanmasıyla ilgili ne düşündüğü soruldu. Demirtaş'ın bu soruya verdiği, " Evrenin her hangi bir yerinde kesişen herhangi bir çizgiye paralel denmez" yanıtı uzun süre alkışlandı.

Türkiye'de her dönem derin bir devlet yapılanması olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, "Derin bir yönetim olgusu hep var ola geldi. Bir paralel yapı olarak adlandırılabilir.Devlet içerisinde odaklanmış, suç işlemiş, kim olursa olsun kesinlikle hesap sorulması lazım. Bir kişi Cemaat gönüllüsüdür diye suçlanamaz. AKP Cemaat birlikte yürütüyorlardı. O dönemde henüz öküz ölmemiş, ortaklık bozulmamıştı" diye konuştu.

YÜZDE ELLİ ARTI BİR HEDEFİM 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde hedef olarak, "Sunumda da gördünüz ben mütevazi bir adayım. Yüzde 50 artı bir alayım yeter diyorum." diyen Demirtaş, toplantı yapılan salonda neden Türk Bayrağı bulunmadığı yönündeki soruya da "Bayrak siyaseti de bizim ucuz bir şekilde yapacağımız siyaset değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı hepimizi temsil ediyor. Elbetteki Cumhurbaşkanı olsam da olmasam da Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı'nın layık olduğu şekilde bütün toplumu temsil edeceği onurunu elbette ki korumak isterim. Biz belki tanık olmadık ama bu bayrak bir çok suçu ve günahı örtmek için de kullanıldı. Bayrağa en büyük hakareti de onlar yaptı." ifadelerini kullandı.

Bir cumhurbaşkanı olarak vicdani ret hakkını elbette ki savunacağını belirten Demirtaş, zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

BAĞLAMADAN BAŞKA BİR ŞEY ÇALMIYOR
Selahattin Demirtaş'ın bugün açıklanan seçim sloganı " Bir Cumhurbaşkanı Düşünün " başlığını taşıyor. Bu başlık altında Demirtaş'ın özellikleri sıralanıyor. En dikkat çeken slogan, " Bir Cumhurbaşkanı düşünün bağlamadan başka bir şey çalmıyor.

Demirtaş'ın diğer seçim sloganları da şöyle: Bir Cumhurbaşkanı düşünün Demokratik Değişim , Barışçı Türkiye.Bir Cumhurbaşkanı Düşünün Ayrımcılık yapmıyor. Birleştiriyor, barıştırıyor. Bir Cumhurbaşkanı Düşünün Herkese Demokrat.

Bugünkü toplantıda ayrıca Demirtaş'ın seçim şarkısı da ilk kez çalındı. "Gel Demirtaş" ismini taşıyan ve Kardeş Türküler tarafından seslendirilen Türkçe şarkı, " Artık yeni şeyler söylemek lazım. Gel Demirtaş Demirtaş... Amman aman bıktık valla, zamanı geldi, artık yetti. Gel Demirtaş, Demirtaş" sözlerini taşıyor

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.