Header Ads

AKP Resmen Açıkladı: Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı Adayı


AKP, cumhurbaşkanı adayını Ankara Ticaret Odası (ATO) konferans salonunda kalabalık bir katılımın olduğu törenle açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ismini kürsüye çıkan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ilan etti. Adaylığının ilanının ardından konuşan Erdoğan, sözlerine; “Alemlerin rabbi Allah’a hamdolsun. Mülkün sahibi Allah’tır. Zaferin sahibi sadece Allah’tır. Bu davayı, hareketi, mücadeleyi işte bugünlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdolsun” diyerek başladı.

Erdoğan konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı makamının siyaset dışı olması gerektiğini savunanları eleştirdi ve şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanlığı makamı siyasi iktidar karşısında devleti temsil eden bir konum olarak teşkil edildi. Halkın karşısına ceberrut devlet olarak bu makamı koydular. İşte halk partisi bu. Bunlar ya kendi geçmişlerini bilmiyorlar ya da akşam başka sabah başka konuşuyorlar. Mecliste seçilmiş vekiller olacak ama cumhurbaşkanı devleti temsil edip elinde gücü barındıran konum olacak. Her seçim Türkiye’de olay oldu. Vesayet ve siyaset karşı karşıya geldi. Çok azında siyaset kazandı. Sivil siyasetin cumhurbaşkanı seçmesine hoşgörüyle bakılmadı. Özal’a yapılanları çok iyi hatırlıyoruz. 2007 seçimlerinde Anayasa’nın dahi hiçe sayılıp, 367 gibi bir garabet uydurularak meclis iradesinin yok sayıldığını yaşadık. Biz dik durmasaydık, milletimiz destek olmasaydı yine vesayet kazanacaktı."

"Vesayet dönemi kapanacak"
"Şimdi geliyoruz 10 Ağustos’a. Sadece 12. Cumhurbaşkanı seçilmeyecek. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak."

"Halkın seçtiği, halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek, fark bu. Cumhurbaşkanının siyaset dışı olduğunu savunuyorlar. Bunu savunmak bir defa siyaseti inkâr etmektir. Cumhurbaşkanının siyaset dışından olmasını savunmak İnönü’nün yaptığı gibi vesayeti savunmaktır. Muhalefet partileri en başta kendilerini inkâr ediyor. Siyasetin içinde gibi görünüp siyasetin dışında duruyor, eski Türkiye’nin ruhunu çağırabileceklerini düşünüyorlar. Cumhurbaşkanı tarafsız olsun derken devletin tarafında olmasını istiyorlar."

"Bu dönem kapandı, millet duruma el koydu. Meclisi seçen millet cumhurbaşkanını da doğrudan seçip kendi hür iradesiyle belirleyecek. İnsanını yaşatmayan devlet payidar olamaz. 27 Mayıs 1960 idaresinin bir izi daha ortadan kalkacak. Vesayet zincirinin en önemli halkasından Türkiye kurtuluyor."

1994'ten bugüne 'unutamadığı' anısı
Erdoğan, konuşmasının başında, İstanbul Belediye Başkanı seçildiği ’94 yerel seçimleri öncesindeki bir anısını da şu sözlerle paylaştı:

"1994 yılıydı. İstanbul’da yerel seçimler için koşturuyordum. Manşetlerin şevkimizi kırmasına müsaade etmiyor, tehdit telefonlarına aldırmıyordum. Birileri günler öncesinden zaferlerini ilan ederken biz Allah’ın ve milletin takdirine inanıp koşturuyorduk. Bir kız elimi tuttu, ‘Bunları annem gönderdi’ dedi. Annem ‘seçildikten sonra sakın bizi unutmasın’ dedi. İki bileziği elime tutuşturdu. Daha ne olduğunu anlamadan kendisi de o incecik bileğindeki oyuncak bileziğini de çıkarıp elime tutuşturdu ve kalabalıkta kaybolup gitti. O bilezikler belediye makamında hep karşımda oldu. Ama ben asıl o gözleri unutamadım. 20 yıl geçti, 7-8 yaşlarındaki o çocuğun gözündeki umudu unutamadım.  Pınarhisar cezaevinde yatarken karşımda hep o çocuğun gözleri ve o iki bilezik ile oyuncak bilezik vardı. AK Parti’yi kurarken, Siirt’ten milletvekili seçilirken karşımda hep o masum gözler vardı. O masum çocuğun gözlerindeki heyecan, beklenti, parıltı hep karşımdaydı. Ne o gözleri, ne de verdiğimi mesajı bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Annesi seçildikten sonra bizi unutmasın demişti ya, hamdolsun o büyük emaneti, mesajı hiçbir zaman unutmadık."

"Mağdurlar için siyaset yaptık"
"Diyarbakır Cezaevi’ni, Mamak’ı, Metris’te yaşananları unutturmamak için, başörtülü olduğu için üniversite kapılarından döndürülen kızlarımız için siyaset yaptık. Ana dilini konuşması yasak olan, cezaevinde çocuğuyla bakışmak zorunda kalan anneler için siyaset yaptık. Gurbette unutulanlar için, Balkanlarda terk edilmiş kardeşlerimiz için, Ortadoğu’da mağdurlar için, Filistin, Mısır, Suriye, Irak, Suriye, Somali, Afganistan mağdurları için yapık. Siyaseti makam, ikbal için yapmadık. Allah için, millet için yaptık. Vatan için, bayrak için, istiklal için yaptık. Tüm unutulmuşlar, terk edilmişleri, kimliği, hakları elinden alınmışlar için siyaset yaptık."

"Mürteci dediler, gerici dediler"
"Daha ilk gençlik yıllarımızdan itibaren bizi anlamak istemeyenler bizi denklemin dışında tutmak istediler. İmam hatipte okuyoruz diye bizi tahkir ettiler, sizden ancak ölü yıkayıcı olur dediler. Allah’ın selamını veriyoruz diye mürteci, namaz kılıyoruz diye gerici dediler. Evine ayakkabısını çıkararak girenleri farklı görüp gerici dediler. Bu toprakların değerlerini savunuyoruz diye bize farklı gözle baktılar. İnançlarının gereği başlarını örten bacılarımıza hayatı dar ettiler. Kimi zaman partimizi kapattılar kimi zaman hapse attılar. Muhtar bile olamaz, başbakan olamaz dediler.Bugün nasıl Mısır’da, Irak’ta, Suriye’de demokrasiyi insanlardan esirgeyip bir hak olarak görmüyorlarsa, on yıllar boyunca bize demokrasiyi hak olarak görmediler. Yunus emrenin şu sözlerini unutmadık: Yaradılanı severim yaradandan ötürü. Bize oy vermeyenlere ayrım yapmadan hizmet götürdük. Kürt, Türk, Alevi, Sünni demedik, insana insan olduğu için değer verdik. Nerede insan varsa oraya ulaşmanın derdi içinde olduk. Bu büyük ülke bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesi. Biz Türkiye’yi onlar için de büyüttük."

"Biz Halkız"
"Türk’ün meselesi ne kadar bizimse Kürt’ün, Arap’ın, Boşnak’ın meselesi de bizim dedik ve gereğini yerine getirdik. Müslüman kadar azınlıkların sorunlarını çözmeye çalıştık. Sünniler kadar Alevilerin sorunlarını da kendimize dert edindik. Etnik kökene, kimliğe, inanca bakmadan mazlumun elinden tutmanın samimi mücadelesi içinde olduk. 77 milyonun dost ve kardeş olduğu bir Türkiye hayal ettik. Sofralara bereketin, hanelere huzurun ve barışın hakim olduğu bir Türkiye hayal ettik. Belli kesimlerin değil herkesin özgürce yaşam tarzını sürdürdüğü bir Türkiye hayal ettik. Hiçbir zaman kutuplaştıran olmadık, bize yapılanı başkasına yapmadık. Biz halkız. Alparslan’ın, Kılıçarslan’ın, Osman Gazi’nin torunlarıyız. Fatih’in, Kanuni’nin mirasçılarıyız. Mustafa Kemal’in, Menderes’in, Turgut Özal’ın hatırasına saygı duyanların emanetçileriyiz."

Başvuru saat 14:00'te
AKP, cumhurbaşkanı adayını saat 14:00'te Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e sunacak.

Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olduğu için partiye Mehmet Ali Şahin vekaleten başkanlık edecek. Bu durum Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda yapılacak kongreye kadar devam edecek.

CHP ve MHP’nin destekledikleri Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP’nin desteklediği Selahattin Demirtaş adaylıklarını daha önce açıklamıştı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 10 Ağustos'ta. İlk turda cumhurbaşkanı belirlenemezse ikinci tur seçimler 24 Ağustos'ta yapılacak.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.