Hanefi Avcı Tahliye Edildi: 'Cemaat Birçok İnsanı, En Sonunda da Hükümeti Mağdur Etti'
Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararının ardından tahliye talebi Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından kabul edilen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, cezaevinden çıktı. Avcı, "Bu adaletsizlik sadece bana karşı değil topluma karşı yapılmıştır. Son mağduru da hükümettir." dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararının ardından tahliye talebi Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından kabul edilen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Silivri Cezaevi'nden çıktı.
Hanefi Avcı,Avcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Türkiye'de bu yargının, adalet dağıtması gereken organların adaletsizliğin kaynağı olduğu bir süreci yaşıyoruz. Maalesef adalet dağıtması gereken müesseseler adaletsizliğin kaynağı haline dönüştüler. Benden önce haksızlık yapanların durumunu teşhir ettiğim ve ortaya koyduğum için buradayım. Yoksa herhangi bir suç veya örgütle alakam yok. Yaşadıklarımızı halen herkesin çok iyi anladıklarını zannetmiyorum. Bu cemaat, paralel devlet denilen müessese önce birçok insanı mağdur etti. Bu mağduriyetin en sonu, hükümet. Bunun en çok bilinen mağdurları Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi davalarındakilerdir. Ama bilinmeyen mağdurları da var. Bu cezaevinde yatan birçok mahkum da özel yetkili mahkemelerin mağdurudur. Binlerce insana korkunç cezalar veriliyor. Sıradan insanlara uyuşturucu kaçakçıları, mafya mensupları denilerek inanılmaz cezalar veriliyor. Özel yetkili mahkemeler korkunç bir tahribat yaptı. Çünkü onlara verilen bir talimat vardı. Güneydoğu'da KCK altında birçok masum insanları mağdur ettiler. Çünkü aynı anlayışın Güneydoğu politikası vardı. Üzülerek söylüyorum ki, özellikle 9. Daire'nin verdiği kararlara baktığınızda, aynı anlayışın devamını görüyorsunuz. Ama umudumuzu kestiğimiz bir zamanda Anayasa Mahkemesi ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri gecikmiş de olsa adaletin olduğunu gösterdiler. Bu kadar hızlı kararın verilmesinde sadece hukuk değil, aynı zamanda İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinin de bu tür yanlış yöntemlere tepkilerini hukuki dilleriyle gösterdiler. Bu da kendilerine teşekkür etmemizi gerektiriyor."
"SİLAHLARI GÖMENLER, AYNI ZAMANDA BULANLARDIR"
Hanefi Avcı, "Ben yazmasaydım ve ortaya çıkmasaydı, Ahmet ve Nedim gibi insanlar tutuklanmasaydı ve medya duyarlılık göstermeseydi, bir Başbakan'ın ofisine bir şeyler konulmasaydı, belki bugün bunlar bu kadar kolay anlaşılamazdı ve belki de bu yargı darbesi başarılı olurdu, hükümeti bile değiştirecek hale gelirdi. Bu ülke hukuk devleti. Bu ülkede demokrasi olmak mecburiyetinde. Başka türlü yöntemlerle gelemezsiniz. Bugün adı ne olursa olsun, bizleri mağdur eden, sahte delillerle sahte belgeler yapan bu yapıyla mücadele ederken bile hukuka uygun hareket edilmelidir. Ergenekon'da, Poyrazköy'de, Gölbaşı'nda kazılardaki malzemeler sahte. Başkaları tarafından gömüldü. Asla o adamlara ait değil. Bu ezbere söylediğim bir laf da değil. Bunların zamanı geldiğinde göreceksiniz. Bu silahları gömenler, aynı zamanda bulanlardır. Bu çok açık belli. Sanki bunlar darbeci anlayışı, birtakım Ergenekoncu zihniyetin malzemeleriymiş gibi gösterdiler. Tüm toplumu yönlendirdiler" diye konuştu.
Hanefi Avcı, "Bundan sonra ne yapacaksınız?" sorusu üzerine de şunları söyledi:
"Bugünden sonra ne yapacağımı düşüneceğim. Ben inanan bir insanım. Kaderdi, yatmam gerekiyordu, yattım. Burayı en iyi kullanmanın, faydanlanmanın yollarını ve şartlarını aradım. Okumanın, yazmanın, kendimce düşünmenin zamanı olarak değerlendirdim. Bundan çok kazançlı çıktım. Beni buraya koyanlar, belki 'Biz yaptık' diye düşünüyor. Bunun bir kader ve yaşanması gerektiğini düşünüyorum. Belki ileride kitap yazarım. Bir çıkalım, gezelim. Çünkü bu toplumda kitap yazmak çok ağır suçtur."
Avcı, "Bunları bu ülke için hayra yormak lazım. Bu acılar çekilmesiydi, bu yapı bu kadar kolay teşhir olmazdı diye düşünüyorum" dedi.
Anayasa Mahkemesi 'hak ihlâli' dediEski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Devrimci Karargah örgütüne yardım suçundan 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezası aldı. Oda TV davası kapsamında da yargılaması devam ediyordu.
Anayasa Mahkemesi, daha önce bireysel başvuruda bulunan Avcı'nın haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Yüksek Mahkeme karara gerekçe olarak tutukluluk gerekçelerinin yetersiz olmasını gösterdi. Bunun ardından Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın avukatı, müvekkilinin tahliyesi talebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne başvurdu, tahliye talep etti.
Avcı'nın Devrimci Karargâh örgütü davasında aldığı cezanın temyiz incelemesi Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapıldığı için tahliyesine de Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin karar vereceğini ifade etti. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan görüş istemişti.
Haliç'te Yaşayan SimonlarHanefi Avcı'nın hayatı Eskişehir Emniyet Müdürü'yken yazdığı “Haliç'te Yaşayan Simonlar - Dün Devlet Bugün Cemaat” isimli kitaptan sonra değişti.
Avcı, Gülen Cemaati’yle ilgili bölümü geniş etki yaratan kitapta, cemaatin başta emniyet olmak üzere yargı, MİT, ordu ve diğer devlet kurumlarında örgütlendiğini, bu kurumların sistemlerini bozarak çalışmalarını engellediğini, personel arasında ayrımcılık ve düşmanlık yarattığını, özel yetkili mahkemelerce yürütülen soruşturmaların, arka planda cemaatin talimatıyla emniyet istihbarattaki unsurları ve cemaate bağlı savcılarca yürütüldüğünü, hukuksuz işlemler yapıldığını yazmıştı.
Kendi anlatımına göre bir zamanlar Gülen Cemaati ile yakın ilişkisi olan Avcı 2010 yılında kitabın yayınlanmasından 38 gün sonra tutuklandı.
(DHA/Al Jazeera)
YORUM YAZIN