"Rusya Çerkeslerden Özür Dileyerek Haklarını İade Etmek Zorunda. Biz Sadece Hakkımızı İstiyoruz"
Çerkes sürgününün 150. yılında düzenlenen ‘Kabardey-Balkar ve Çerkesler’ sergisi insan hikâyelerine ve Çerkesler'in bugünkü yaşamına odaklanıyor.
Kafkasya’da varlıkları MÖ 3500’lere kadar uzanan Çerkeslerin, 1800’lerin ortasında yoğunlaşan Rus baskısı sebebiyle başlayan ve bugüne dek birçok kez sanat aracılığıyla dile getirilen sürgünü bu defa bir sergiyle anılıyor.
Çerkesler Abhazya olarak da bilinen dağlardaki yaşamlarından sürgün edildikten sonra Anadolu ve Sibirya’ya göç etti.
Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yanı sıra, dünyanın farklı yerlerine dağılan Çerkeslere dair hikayeler filmlere, romanlara ve tiyatro oyunlarına konu edildi.
Kendi de Çerkes olan fotoğrafçı Serina Haratoka Tara’nın aynı zamanda ilk kişisel sergisi olma özelliğine sahip ‘Kabardey-Balkar ve Çerkesler’ sergisi, 29 Mayıs tarihleri arasına kadar Feriye Lokantası, Hamdi Saver Salonu’nda ziyaret edilebilecek.
Serginin küratörlüğünü Çağla Cabaoğlu’nun üstlendiği sergide, Çerkeslerin günlük yaşamlarından kareler, Kabardey-Balkar eteklerinde kurulu ‘Kabardey-Balkar Özerk Cumhuriyeti’nde çekilmiş fotoğraflar yer alıyor.
Sokaklarından danslarına, giysilerinden yemek kültürüne kadar pek çok ayrıntının yer aldığı sergide, Abhazya’dan Anadolu’ya göç sırasında yaşanan trajik hikayeler de anlatılacak.
Fotoğrafçı Serina Haratoka Tara Türkiye’de yaşayan Çerkeslere anavatanlarını anlatmak ve unutturmamak için bu sergiyi hazırlandığını belirtiyor.
"Hakkımızı istiyoruz"Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı Aslankaya, sürgünün 150. yıl dönümüne ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rusya Çerkeslerden özür dileyerek, haklarını iade etmek zorunda. Biz sadece hakkımızı istiyoruz" dedi.
Çerkes sürgününün insanlık tarihinin gördüğü en büyük trajedilerden biri olduğunu belirten Aslankaya, "Çerkeslerin Osmanlı'da, Türkiye'de ve yaşadıkları diğer ülkelerde, o ülkelere yaptıkları katkılar bellidir. Özellikle kültürümüzün korunması için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Böylesine köklü bir kültürün yok olması cinayetle eş anlamlıdır. Rusya tarihiyle yüzleşerek, canlarına kıyarak aldıkları Çerkeslerin haklarını iade etmek zorundadır" dedi.
Sürgünün tarihi1763-1864 yıllarındaki Rus-Kafkas savaşları, tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak kayıtlara geçti. 101 yıl süren savaşarda 500 binden fazla Kafkasyalı hayatını kaybederken, savaş sonunda yüzbinlerce Çerkes ana vatanını terk etmek zorunda kaldı.
21 Mayıs 1864'de Soçi yakınlarında Kbaada Vadisi'ndeki savaş Çarlık Rusya'sının galibiyetiyle sonuçlanırken, Çerkesler için de "sonun başlangıcı" oldu.
Çarlık Rusyasının demografi politikası çerçevesinde yaklaşık 1,5 milyon Çerkes, Osmanlı topraklarına sürgün edilmek üzere, Tuapse, Soçi ve Sohum gibi liman kentlerine toplanarak başta Varna, Samsun, Sinop ve Trabzon olmak üzere Osmanlı topraklarına sürüldü. Ancak sürgün sırasındaki yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı, resmi olmayan rakamlara göre 400 bin ila 500 bin arasında Çerkes hayatını kaybetti. Ağırlıklı olarak Anadolu ve Rumeli topraklarına sürülen Çerkesler, daha sonra Suriye ve Ürdün gibi bölgelere göç etti.
Rusya'dan taleplerÇerkeslerin en önemli güncel sorunlarının başında ana vatana dönüş imkanlarının Rusya tarafından engellenmesi geliyor. Çerkesler, Çarlık Rusyasının mirasçısı konumunda olan Rusya'dan, ana vatana dönmek için gerekli hukuki sürecin başlatılmasını talep ediyor.
Çerkesler Rusya'dan, yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını içeren çifte vatandaşlık verilmesini talep ederken, 21 Mayıs'ın "Çerkes Soykırım ve Sürgünü" olarak tanınmasını istiyor.


YORUM YAZIN