Header Ads

AİHM Türkiye’yi 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan Dolayı 90 Milyon Euro Tazminata Mahkum Etti


AİHM, Güney Kıbrıs'ın kayıplar ve maddi zararlar için açtığı davada Türkiye'yi 90 milyon Euro tazminata mahkum etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kritik Kıbrıs kararını açıkladı. Türkiye’yi 1974 Barış Harekâtı’ndan dolayı 90 milyon Euro tazminata mahkum etti. Tazminatın 30 milyon Euro'luk bölümü harekât sırasında kaybolanların ailelerine, 60 milyon Euro'luk bölümü de Karpaz bölgesinde kalan Rumların gördüğü manevi zarara karşılığı verilecek.

'Hukuki olarak bağlayıcı değil'
Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kararın hemen öncesinde olası bir tazminat cezasıyla ilgili soruları yanıtladı, "Bağlayıcı değil" dedi:

“AİHM’in bu kararı, alınacak olursa, uluslararası hukuk bağlamında ne bağlayıcıdır ne de bir kıymet ifade eder. Hukuk açısından bir çok sakıncası olduğu gibi zamanlaması da yanlıştır. Kıbrıs’ta barış müzakereleri çerçevesinde görüşmeler ciddi ivme kazanmışken, Türkiye’nin de öncülüğünde yeni bir süreç başlamışken ve bütün dikkatler buna yoğunlaşmışken böyle bir karar alınması psikolojik açıdan doğru olmamıştır. Karar alınacak olursa, bu Kıbrıs barış müzakereleri konusunda gelinen psikolojik atmosferle uyumlu değildir."

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki sorunların çözümü ve KKTC'nin uluslararası alanda tanınırlığının sağlanması için barış müzakereleri, iki buçuk yılın ardından Şubat 2014'te yeniden başladı.

Birleşmiş Milletler aracılığıyla iki tarafın liderlerinin buluşmasıyla başlayan görüşmeler kapsamında, müzakereciler Atina ve Ankara'ya da ziyaretlerde bulundu.

Davanın geçmişi
Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye aleyhine 3 Mart 1995 tarihinde AİHM’ye başvurmuştu. AİHM 10 Mayıs 2001 tarihinde kayıp şahıslar, yerinden edilmiş kişilerin mülkiyet ve mesken hakları, aile hayatının korunması ve KKTC’de yaşayan Rumların yaşam koşularına ilişkin başvuruda Güney Kıbrıs'ı haklı buldu. Türkiye’nin  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerini ihlâl ettiği sonucuna vardı ama bunlarla ilgili tazminatları açıklamayı sonraya bıraktı.

Türkiye’nin savunması
Türkiye, savunmasında KKTC’nin bağımsız bir ülke olduğunu vurguladı ve KKTC’nin kendi yetki alanında olmadığını öne sürdü ama AİHM bu görüşü benimsemedi.

Bununla birlikte AİHM  bireylerin haklarının korunması için belirli koşullarda, fiili otoritelerin iç hukuk yollarına başvurulması gerektiğine hükmetti ve tazminat konusunda KKTC’yi adres gösterdi. Bunun üzerine de KKTC’de 2003 yılında yasal bir düzenleme yapıldı ve mal tazmin komisyonu kuruldu.

Ancak AİHM, KKTC’deki iç hukuk yollarını KKTC’nin değil, KKTC’yi etkili kontrolü altında tuttuğunu iddia ettiği Türkiye’nin iç hukuk yolu olarak tanımlıyor.

(Al Jazeera)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.