Merkez Bankası Ne Yapıyor?
- TUĞÇE ÖZSOY - |
Enflasyonun da, yıl sonunda yüzde 7’yi aşarak merkez bankasının hedefinin çok üzerinde gerçekleşmesiyle birlikte, başta piyasa olmak üzere neredeyse tüm ülke, bir umut bir şey yapması için merkez bankasına bakmaya başladı.
Her ne kadar temenniler ve gerekliliğe rağmen kimse TCMB’nin faizler konusunda bir şey yapacağını düşünmese de, yine de dün yılın ilk para politikası toplantısını yapan merkez bankası pür dikkat izlendi. Ancak kimse Merkez’in ne yaptığını anlamadı.
Niye?
Çünkü TCMB, bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olmak üzere 3 faizde de değişiklik yapmadı. Fakat Ek Parasal Sıkılaştırma (EPS) günleri denilen, merkez bankasının ek sıkılaştırmayı gerekli gördüğü günlerde, bankalararası faizlerin, marjinal fonlama oranı denilen faizleri yüzde 7.75 yerine yüzde 9’da oluşmasına imkan verdi.
Öte yandan Merkez bunu normalde yapıldığı gibi miktarsal sıkılaştırma ile değil, piyasaya yüzde 9 faizle para vererek yapacağını söyleyerek kafaları karıştırdı. Henüz bunun nasıl yapılacağının neredeyse kimse tarafından anlaşılmamış olması bir yana, TCMB bu hamlesiyle faizi yükseltmeden, faizi yükseltti.
Cümlenin anlamsız geldiğinin farkındayım, ancak Merkez gerçekten böyle bir şey yaptı.
“Faiz lobisi” söylemlerinin daha da artmasıyla faizi resmi olarak yükseltmek, mevcut konjonktür içinde “başkaldırı” anlamı taşıyacağından olsa gerek, Merkez Bankası, gerçek bağımsızlığını çantaya atıp, kulağını, kolunu döndürerek tutmaya çalışıyor. Ama kolu ancak ensesine uzanabiliyor sanırım, o ayrı.
Faiz artırması gerektiğini Merkez de biliyor; ancak yaparsa bir nevi başkaldırı olacağını da. Bu nedenle de, bir yandan “Bakın ben faiz artırmadım” derken, diğer yandan piyasaya “Merak etmeyin bir şeyler düşündüm, elimden geleni yapmaya çalışıyorum, çalışacağım” diyor. Ta ki yumurta kapıya dayanıncaya kadar… Çünkü dayandığında TCMB faiz artırmak zorunda kalacak.
Merkez örtülü olarak 125 baz puanlık faiz artırmış olsa da, EPS, genellikle haftada sadece 1 kez, nadiren 2 gün uygulanıyor. Bu da kafa karışıklığını artırıyor, zira kimse Merkez bu kez haftada kaç gün EPS uygulayacak, bilmiyor.
Diğer tarafta, merkez bankasının faiz artırmadığını, (Örtülü artışı önemsemiyor sanırım ya da henüz duymadı) Brüksel’den öğrenen Başbakan, oradan “Merkez Bankası’nı aldığı ‘isabetli’ karar için tebrik ediyor” ve TCMB’nin “bağımsız bir kurum olduğunu, ne kendisine ne de başkasına bağlı olduğunu” tekrarlıyor. (Biz burada yine düşüncelere dalıyoruz.)
Geri dönüp Dolar-TL’ye baktığımızda ise, TCMB’nin ilk faiz artırmadığı kararını duyduğunda, güne başladığı 2.2402 seviyesinden Dolar’ın 2.2691 TL’ye tırmanmasıyla tarihinin en yüksek düzeyini görmüş bir kur görüyoruz. Örtülü faiz açıklamalarının ardından dolar-TL, ilk sıçramasını geri alıyor ve 2.2520’ye kadar düşüyor.
Tuğçe Özsoy
https://twitter.com/Daphniful
YORUM YAZIN