"Yoldaş Ben İbneyim/Solun LGBT İle İmtihanı" Kitabı Çıktı
LGBT aktivisti ve ETHA muhabiri Yıldız Tar'ın "Yoldaş Ben İbneyim/Solun LGBT ile imtihanı" adlı kitabı, Ceylan Yayınları'ndan çıktı.
Kitapta; Etkin Haber Ajansı'nda "Solun LGBT ile İmtihanı" başlığıyla yayınlanan söyleşi dizisinin yanı sıra, yazarın bir LGBT aktivisti olarak söyleşilere ilişkin görüşlerini paylaştığı "Gastecinin söyleşi notları" yer alıyor.
Sol, sosyalist hareketlerin LGBT hakikati ile ilişkisine dönük kapsamlı bir çalışma olan kitap, bir başlangıç özelliği de taşıyor.
Kitapta, son yıllarda yükselen ve Gezi direnişiyle birlikte daha görünür olan LGBT hareketinin sol partiler tarafından nasıl ele alındığı, partilerin ve kurumların merkezi düzeydeki yöneticilerinin anlatımlarıyla görülüyor.
Söyleşilere ek olarak kitapta yazarın sosyalist bir LGBT aktivisti olarak yaşadıkları da yer alıyor.
Heteronormativitenin olanca baskısına rağmen LGBT'lerin özgürlük ve eşitlik mücadelesinin yaşamın her alanında hissedilir olmaya başladığı bugünlerde, "LGBT mücadelesi ile geç buluşan" sol, sosyalist hareketlerin ahvaline bir giriş niteliği taşıyan kitap, yakın zamanda yaşamını yitiren trans aktivist Ali Arıkan'a atfedilmiş.
Kitap "Dora Özer'e, İrem Okan'a, Ahmet Yıldız'a, R.Ç'ye ve katledilen nice trans ve eşcinsele... Bilin ki aile dedikleri sizi sahiplenmese ve katletse de; birileri her biriniz için helva kavurdu gözyaşları eşliğinde..." ifadeleriyle başlıyor.
Yazar, başlangıç yazısında, "Türkiye'de sol, sosyalist, devrimci hareketleri lezbiyen, gey, biseksüel ve trans hakikati ile ilişkileri bağlamında ele almak çetrefilli bir iştir. Hele bir de bunu 'Solun LGBT ile imtihanı' gibi janjanlı bir başlıkla yapmaya çalışmak meşhur deve-hendek ilişkisini güncelleştirmenin özgün bir biçiminden öte anlam taşımayabilir. Ama yine de yaşamın içerisindeki hakikat kendisini dayatıyor ve her öznenin buna göre yeniden konumlanmasını zorunlu kılıyor. Bu hakikat de heteronormativitenin olanca baskısına rağmen LGBT'lerin özgürlük ve eşitlik mücadelesinin yaşamın her alanında hissedilir olmaya başladığıdır. Öyle ki artık siyasal, toplumsal ve kültürel alanı, nasıl ki Kürt realitesi olmadan düşünemiyorsak, kendi özgünlüğü ve ağırlığı içinde LGBT realitesi olmadan da düşünmek mümkün değildir" diyor.
Yıldız Tar, "Bakalım solun LGBT ile imtihanı nasıl geçmiş? Nerelerde sınıfta kalmış, nerelerde umut vadediyor" diye soruyor.
YILLAR ÖNCE DİYEMEDİKLERİNİ SÖYLÜYORYazarı, bu kitabı yazmaya iten "eksi not" ise arka kapakta şöyle anlatılıyor:
"Bir yandan da bir türlü giremiyorum konuya. 'Bu arada Mehmed Tarhan eşcinsel' diyemiyorum. Derken benim yerime başka bir yoldaş söz aldı ve havadaki gerilimi nihayete erdirdi: 'Ya bu Mehmed Tarhan şu şey olan değil mi?' O an kocaman bir ŞEY üzerime çullandı. Boğazımı sıktı. Yutkunamadım. Ertesi yıllarda partiyle ilişkim gerilese de devam etti. Ama hep bir şey kovaladı beni. Şeydim ben de. Bir nesne. Aradan yıllar geçti. Partiden ayrıldım. Açıldım. LGBT mücadelesine katıldım. HDK filan derken, özlemini duyduğum sosyalist mücadele saflarına basın yayın faaliyeti üzerinden geri döndüm. Ve o zaman, şey diyen yoldaşa diyemediklerimi şu an diyebiliyorum: Yoldaş, ben ibneyim."
YORUM YAZIN