Header Ads

Polisin Sıktığı Biber Gazı Yüzünden Hayatını Kaybeden Çayan Birben İle İlgili Dava Mahkeme Mahkeme Dolaşıyor


Yalova’da astım hastası Çayan Birben’in 27 Mayıs 2012’de bir kavgayı ayırmaya çalışırken polisin sıktığı biber gazı yüzünden hayatını kaybetmesine ilişkin dava sürecinde dosyanın gönderildiği Ağır Ceza Mahkemesi “kasıt” olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verdi. Dosyanın akıbetini Uyuşmazlık Mahkemesi belirleyecek

Çayan Birben davasında 14 ay süren soruşturma sonucu İddianameyi kabul eden Yalova 3. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Kemal Kaçan, polislerin “orantısız ve sınırsız güç ve gaz kullanarak Çayan Birben’in ölümüne sebebiyet verdikleri’ kanaatine varmıştı. Biber gazını ‘silah’ kabul eden Hâkim Kaçan, polislerin ‘silahla kasten yaralama sonucunda ölüme sebebiyet vermek’ suçlamasıyla yargılanmaları için dosyayı Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’ne yollamıştı.

Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararına itiraz eden şüpheli polislerin, itirazını haklı bulan Yalova Ağır Ceza Mahkemesi, öldürme eyleminde kasıt olmadığına kanaat getirerek,  oybirliğiyle görevsizlik kararı verdi. Dosyanın akıbeti ile ilgili Uyuşmazlık Mahkemesi karar verecek.

Yalova Savcısı Derya Karslıoğlu, 31 yaşındaki Birben’in ölümünün biber gazından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için dosyayı Adli Tıp Kurumu ’na (ATK) gönderdi. ATK 1. İhtisas Kurulu, 13 Şubat 2003 tarihli raporunda, Birben’in beyin damarlarında oluşmuş baloncukların patlaması suretiyle beyin kanaması geçirdiğini, patlamaya yakın mesafeden sıkılan biber gazının yol açmış olabileceğini belirtti.

Savcı Karslıoğlu, bu rapordan sonra hazırladığı iddianamede polisleri şöyle suçladı:

“Birben kavga dışında kalmasına, ‘Benim olayla ilgim yok, astım hastasıyım, bana sıkmayın’ demesine rağmen polislerin Birben’e yoğun olarak biber gazı sıktıkları, rahatsızlanan Birben’in ‘Bırakın yüzümü yıkayayım, nefes alamıyorum, rahatsızım’ demesine rağmen polislerin izin vermedikleri, Birben’in ‘Ben fenalaşıyorum, kötü oluyorum, ambulans çağırın’ demesine rağmen şüphelilerin ambulans çağırıp tedavisini de yaptırmayarak ölümüne sebebiyet verdikleri…”

Bu nasıl “taksirle” ölüme neden olmak” 
İddianamede; şüpheli polisler İbrahim Baltacı, Serhat Ayhan Yeni, Ercüment Küçükakça ve Tekin Ceyhan’a TCK’nın ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçlaması yöneltildi. İddianameyi kabul eden Yalova 3. Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.

 Hâkim Kemal Kaçan, 17 Temmuz’daki kararında savcılığı eleştirerek, “İddianamedeki ‘yoğun olarak biber gazı sıktıkları’, ‘izin vermedikleri’, ‘ambulans çağırıp tedavisini de yaptırmayarak’ şeklindeki anlatımlara rağmen hangi gerekçeyle ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan dava açıldığı anlaşılamamıştır” dedi.

Eylemin ‘kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme’ kapsamına girdiğini kaydeden Hâkim Kaçan, sanıkların ‘silah yoluyla kasten yaralama’ suçundan 12 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları gerektiğini savundu. Ancak Ağır Ceza Mahkemesi oybirliği ile görevsizlik kararı verdi.

 Şüpheli polisler ifadelerinde hem birbirleriyle çelişmiş hem de”gazı” kullanmalarına izin verenleri suçlamıştı

Şüpheli polislerin ifadeleri şöyleydi;

İbrahim Baltacı: “Biber gazı ortaya sıkılmaz. Ortaya sıkılırsa bizler de etkileniriz. Sadece Edip’in yüzüne sıktım. Çayan Birben’in yüzüne biber gazı sıkılıp sıkılmadığını bilmiyorum. Biber gazından ölüm gerçekleşmişse bizim kusurumuz yok. Satın alanlar, kullanmamıza müsaade edenler sorumludur.

Tekin Ceyhan: Biber gazını yüze sıkmayız, ortaya sıkarız. Olay günü bu şekilde sıktım.

Serhat Ayhan Yeni: Edip Yıldırım’ın bulunduğu tarafa sıktım. Ben sıkmadan önce Tekin Ceyhan kalabalığa sıkmıştı.

Ercüment Küçükakça: Hangi polislerin sıktığını görmedim.

(Sendika.org)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.