Türk Tabipleri Birliği'nden Emniyet'e Yanıt: "Gezi Eylemlerinde 11 Kişi Gözünü Kaybetti"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, Gezi olaylarında gözünü kaybedenlerle ilgili Emniyet’e bilgi vermemeleri üzerine kendilerinin hedef alınmasına tepki göstererek “Gezi eylemlerinde 11 kişi gözünü kaybetti. Bunlar hekimlerden ve tabip odalarından derlediğimiz güvenli verilerdir. ‘Tabip edebiyatı’ diye küçümsedikleri hastanın sırrını saklama yükümlülüğü, hekimlik değeridir” dedi.
“Olaylarda 12 kişi gözünü kaybetti” iddiasını soran Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, TTB’nin, “Bilgi yok. Olsaydı da vermezdik” yanıtı verdiği haberleri bazı gazetelerde yer aldı.
TTB’nin “Gezi eylemlerini açıklamalarıyla kışkırttığı” savına da yer verilirken, gözünü kaybeden kişi sayısının TTB’ye göre 12, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre ise 3 olduğu ifade edildi.
TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, “Hem gazetecilik ahlakı, hem de hekimlik değer ve ilkeleri yönünden üzerinde durulması gereken bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Diğer 9 kişi kimÇıkan haber ve yorumlardaki çelişkilere dikkat çeken İlhan şunları kaydetti:
“Bu yazının Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından belli yorumlar yapılsın diye birtakım medya organlarına servis edildiği anlaşılıyor. Pek çok çelişki var. Emniyet Genel Müdürlüğü bize ilettiği yazıda, ‘Biz tespitlerimize göre gözünü kaybeden 3 kişi bulduk, siz 12 kişi olduğunu söylüyorsunuz, diğer 9 kişi kim’ diye soruyordu. Bir kere 3 kişinin kim olduğunu söyleyen bir yazı değildi ki, diğer 9 kişiyi istesinler. Ayrıca TTB hiçbir zaman 12 kişi diye inceleme yapmadı. 11 kişinin gözünü kaybettiğini kısa bir araştırmayla bulabilirlerdi. İstanbul’da 6, Ankara’da 4, Antalya’da bir kişinin gözünü kaybettiğini belirttik. Bunlar güvenli verilerdir. Hekimlerden ve bölgelerdeki tabip odalarından derlediğimizi ifade ettik. Binlerce yıllık kurallar bellidir, hekimler sır saklamakla yükümlüdürler, hastaların oluru olmadan isimlerini üçüncü taraflara veremezler. Bazı gazetelerde birbirinden kopya çeken kötü öğrenciler gibi TTB’yi hedef alan haberler çıktı. Biz isim derlemek gibi bir faaliyet içinde değiliz. Gezi sürecinde can kaybı ve yaralanmaların boyutlarını ortaya koymak istedik. ‘Gözünü kaybedenlerin isimlerini kaydedelim, isteyen olursa verelim’ demedik.”
İlhan, Sağlık Bakanlığı’nın Gezi’de yaralananların ayrı formlarda kaydedilmesini istediğini, pek çok yurttaşın bu nedenle “fişlenme” korkusuyla hastanelere başvurmaktan çekindiğini anımsattı.
TTB’nin asla kışkırtıcılık ve kamuoyunu yanıltma gibi eylemleri olmayacağını belirten İlhan, “İtibarsızlaştırmaya dönük yayınlar gazetecilik etiğiyle bağdaşmaz. Hastanın sırlarını saklama yükümlülüğü binlerce yıldan süzülmüş hekimlik değeridir. Üstelik, herkesin her an ihtiyaç duyabileceği değerlerdir” görüşünü dile getirdi.
TTB’den Emniyet’e yanıtTTB Merkez Konseyi’nin “Hekimlik değerleri medya ve emniyetin hedefinde” başlıklı açıklamasında da “Dünyanın hiçbir yerinde görevini insan haklarına uygun iyi bir biçimde yürüten bir polis örgütü, suçluları yakalamak için, gözünü kaybedenlerin izini, haftalar, aylar sonra, onları tedavi eden hekimlerin, insanlık ve hekimlik değerlerinin koruması altındaki bilgilerde aramaz. Medya organları açısından asıl haber yapılması, başlığa taşınması gereken ‘tuhaflık’ budur” denildi.
TTB’nin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verdiği yanıt da kamuoyuyla paylaşıldı.
Bu yazıda, gösteriler sırasında yaralanan insanların sağlık yardımı alırken duydukları “fişlenme” korkusunun altı çizilirken, “Genel müdürlüğünüzün gözünü kaybeden insanların bilgilerine ulaşamamasında bu durumun önemli bir etken olabileceği değerlendirilmelidir. Birliğimize hekimler ve Tabip Odaları tarafından iletilen sağlık bilgileri büyük oranda kişisel bilgilerden arındırılmış anonim bilgilerdir. Öte yandan hastaların kimliğine ilişkin kişisel bilgiler birliğimiz kayıtlarında olsaydı bile; ayrımsız sağlık hizmeti alma hakkı, hastaların sırlarını saklama yükümlülüğü, sağlık verilerinin gizliliği ve özel hayatın gizliliğine ilişkin evrensel ve ulusal düzenlemeler uyarınca bu bilgilerin iletilmesi mümkün olmazdı” ifadesi yer aldı.
YORUM YAZIN