Süleyman Yeter'in İşkenceyle Öldürülmesinden Sorumlu Tutulan Polis Ahmet Okuducu 14 Yıl Sonra Hakim Karşısında
Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'in işkenceyle öldürülmesinden sorumlu tutulan polis Ahmet Okuducu, 14 yıl sonra hakim karşısına çıkıyor. Davanın ilk duruşması yarın (17 Eylül) İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Limter-İş Sendikası, saat 10.00'da Çağlayan Adliyesi önüne çağrı yaptı.
Süleyman Yeter, 7 Mart 1999 tarihinde Dayanışma gazetesine düzenlenen baskında gözaltına alındı. Gözaltında tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde işkence yapılarak öldürüldü.
ATK: ÖLÜM NEDENİ İŞKENCE
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporunda, Yeter'in el, sırt, boyun ve alın bölgelerinde dayak izleri bulunduğu belirtildi. Yeter'in ölüm nedeninin işkence olduğu Adli Tıp raporuyla belirlenince, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde polis Mehmet Yutar, Erol Erşan ve Ahmet Okuducu hakkında dava açıldı. Yeter ailesinin avukatlarının, dönemin Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Emniyet Müdür Yardımcısı hakkında da dava açılması talebi ise dikkate alınmadı.
Haklarında tutuklama kararı verilen polis memurları Mehmet Yutar ve Erol Erşan, 7 Nisan 2000'da teslim oldu. Ancak işkencenin bir numaralı faili Komiser Yardımcısı Ahmet Okuducu teslim olmayarak kaçtı. Okuducu hakkında arama kararı çıkartıldı ve 178 ülkede kırmızı bültenle aranmaya başlandı.
YUTAR'A 'İYİ HAL' İNDİRİMİ VERİLDİ
Yeter'in işkencede öldürülmesiyle ilgili dava, 1 Nisan 2003 tarihinde karara bağlandı. İşkencenin bir numarı sanığı Ahmet Okuducu bu tarihe kadar yakalanmazken, dosyası da ayrıldı. Polisler Mehmet Yutar ve firari sanık Okuducu, Yeter'e işkence yaparak ölümüne neden olmaktan suçlu bulundu. Mahkeme, Yutar'ı önce "kastı aşarak kasten adam öldürmek"ten 10 yıl ağır hapse mahkum etti, sonra "failin birden fazla olması ve asli failin belirlenememesi" nedeniyle cezayı 5 yıla indirdi. Ardından da "iyi hal"den cezayı 4 yıl 2 ay vererek hapse çevirdi. Mehmet Yutar, 1997 yılında Süleyman Yeter ve 15 kişiye işkence yapan ekipte de yer alıyordu. Diğer sanık Erol Erşan ise "delil yetersizliği" iddiasıyla beraat etti.
AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2009 yılında, Süleyman Yeter'in gözaltında işkenceyle öldürülmesi konusunda Türkiye'yi 110 bin 720 Euro tazminata mahkum etti. AİHM kararı verirken Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "işkence yasağı", "yaşam hakkının ihlali" ve "bu hak ihlal edildiği halde faillerin cezalandırılması için iç hukukta etkili yargılama yapılmamasını" gerekçe gösterdi.
Türkiye, Süleyman Yeter'in 1997 yılında gördüğü işkencelerden dolayı açılan davada da 65 bin Euro tazminata mahkum oldu. 1997'de Süleyman Yeter'in de aralarında bulunduğu 15 kişiye işkence yapan Bayram Kartal, Sedat Selim Ay, Yusuf Öz ve Erdoğan Oğuz adlı polislere açılan dava, zaman aşımından düşürülmüştü.
1999'DAN BERİ BULUNAMIYORDU
1999'dan beri bulunamayan ve 5 Aralık 2000'den bu yana Kırmızı Bültenle arandığı iddia edilen polis Ahmet Okuducu'nun mahkemelere katılmaması üzerine gıyabında yargılama kararı çıkarıldı. Hakkında 5 kez yakalama evrakı gönderildiği, 38 kez yakalama emrinin akıbeti sorulduğu ve 7 kez 'arıyoruz' diye yanıt verildiği halde, Okuducu'nun nerede olduğuna dair ipucuna ulaşılamadığı öne sürüldü. Okuducu'nun nüfus kaydının bulunduğu Ankara Nallıhan Emniyet Müdürlüğü'nün gönderdiği yazıda, arama kararının buraya hiç gönderilmediği ortaya çıktı. Ayrıca Okuducu'nun ikamet adresi olarak gösterilen İstanbul Şirinevler'e gidildiğine dair de bir evrak bulunmuyordu.
ARANIRKEN EVLENDİ, ÇOCKUKLARINI NÜFUSA KAYDETTİRDİ
Bu arada Ankara Nallıhan Kaymakamlığı Nüfus Müdürlüğü'nden mahkemeye gönderilen nüfus dökümünde, sanık Okuducu'nun 14 Haziran 1999'da Huri Okuducu ile evlendiği, 2003, 2004 ve 2009 yıllarında üç çocuğu olduğu ortaya çıktı. İki çocuğun İstanbul Üsküdar'da, birinin Adana Seyhan'da doğduğu belirlendi. Nüfusta yapılan son işlem, 18 Haziran 2009'da oğlunun nüfusa yazdırılmasıydı. Okuducu ve ailesinin yerleşim yeri olarak İngiltere'nin kaydedildiği de anlaşıldı. Üstelik İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Kayıt İşleri Genel Müdürlüğü, 3 Ocak 2012'de mahkemeye gönderdiği yazıda, Okuducu'nun İngiltere'de yaşadığı bilgisinin 19 Eylül 2007'de Dışişleri Bakanlığı'ndan gönderilen toplu kayıtlarla beraber işlendiği belirtildi. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bütün dünyada aradığı Okuducu'nun yeri, o tarihte Dışişleri Bakanlığı tarafından biliniyordu.
EMNİYET SAHTE KİMLİĞE PASAPORT VERDİ
Okuducu'nun ayrıca üst düzeyde korunduğu ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Okuducu'ya sahte kimlikle pasaport verdi. Üstelik Okuducu, sahte kimlikle bir kez değil, birçok kez yurtdışına giriş/çıkış yaptı. Üstelik sahte kimliğe göre ikametgahı Nallıhan/Ankara olduğu için pasaportun Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden verilmesi gerekirken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden verildi.
Pasaport düzenlenirken alınan parmak izi ile gerçek kimliğine ait parmak izinin hiç karşılaştırılmadığı, yakalandıktan sonra ortaya çıktı.
Okuducu, arandığı sıralarda birden çok kez İstanbul'da noterde işlem yaptı, vekaletname verdi.
14 YIL SONRA İLK DAVA
Yıllardır arandığı iddia edilen ancak Emniyet tarafından kaçmasına yardım edilen polis Ahmet Okuducu, avukatların ısrarla yaptığı başvurular ve basındaki haberler üzerine, 12 Haziran 2013 tarihinde Samsun'da gözaltına alınarak tutuklandı. Okuducu, yarın (17 Eylül) ilk kez hakim karşısına çıkacak. "İşkenceyle öldürmek"ten yargılanan Okuducu'nun davası İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Bu arada, Limter-İş Sendikası, yarın saat 10.00'da Çağlayan Adliyesi önünde olacağını duyurdu.
(Serdal Işık/etha)
foto: arşiv/Başka Haber

YORUM YAZIN