Header Ads

Sendikacı Süleyman Yeter'i İşkenceyle Öldüren Ahmet Okuducu'ya Ağır Hapis Cezası İstemi


Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'in 7 Mart 1999 tarihinde gözaltında işkenceyle öldürülmesine ilişkin davanın firari sanığı polis Ahmet Okuducu, 14 yıl sonra hakim karşısına çıktı.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Okuducu ve avukatı ile Yeter'in ağabeyi Mustafa Yeter ve Yeter ailesini temsilen 20'den fazla avukat katıldı.

Duruşmayı, Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri Hakkı Demiral, DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDK Yürütme Kurulu üyesi Bircan Yorulmaz, sosyalist yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, Marksist Teori dergisi editörü Ziya Ulusoy ve ESP yöneticileri de izledi.

Duruşmada sanık Okuducu, 12 Haziran 2013 tarihinde yakalanarak çıkarıldığı nöbetçi hakimlikte ifade verdiği için savunma yapmadı.

Yeter ailesinin avukatlarından Faruk Ertekin, sanığa Süleyman Yeter'in gözaltına alındığı ve 5 ayrı adrese yapılan baskına katılıp katılmadığını sordu. Okuducu, "Katılmadım" yanıtını verirken, avukatlar mahkemeye, Kartal'daki Atılım bürosuna yapılan baskında, Ahmet Okuducu'nun Komiser Yardımcısı olarak altında imzası olan arama tutanağını mahkemeye sundu.

Okuducu, avukatların başka işkence suçlamasıyla hakkında soruşturma açılıp açılmadığı sorusu üzerine de "Ben görevdeyken hakkımda işkence veya adam öldürme gibi suçlarla ilgili bir soruşturma açılmadı ama ben görevden ayrıldıktan sonra gazetelerden okuduğum kadarıyla bir kısım soruşturmalar yapıldığını duydum" dedi.

İŞKENCEDE TECRÜBELİ
Bunun üzerine söz alan Av. İbrahim Ergün, sanık Okuducu'nun yalan ifadeler verdiğini söyledi. Okuducu hakkında görev yaptığı dönemde benzer suçlardan açılan dava dosyalarını mahkemeye delil olarak sunan Av. Ergün, Okuducu'nun yakalandığında verdiği ilk ifadede "Ben Terörle Mücadele'de tecrübeli bir polisim, eğitim aldım" dediğini hatırlattı. Ergün, "Evet tecrübeli. Ama işkence konusunda" diye konuştu. Ergün, üstelik sanık Okuducu'nun işkenceyi sistematik olarak uyguladığını ekledi.

Bu davada işkencenin bir iddia değil, kanıtlanmış bir olgu olduğunu ifade eden Av. Ergün, ekledi: "İşkence suçu sabit olmasına rağmen cezasız kaldı."

Av. Ergün, AİHM'in Süleyman Yeter dosyasında işkence dolayısıyla Türkiye'yi mahkum ettiğini de hatırlattı.

EMNİYET TARAFINDAN PROFESYONELCE KORUNDU
Okuducu'nun 14 yıl boyunca Emniyet tarafından üst düzeyde korunmasına da değinen Av. Ergün, Okuducu'nun yakalanması için gerekli işlemleri yapmayan ve koruyan görevlilerle ilgili yaptıkları başvuruya takipsizlik kararı verildiğini, bu kararın kaldırılması için yeniden başvuru yaptıklarını anımsattı.

Ahmet Okuducu'nun yakalanış şekline de dikkat çeken Av. Ergün, yakalama tutanağına göre "polislerin Samsun'da bir eve gittiği, 'Ahmet Okuducu burada mı' diye sorduğu ve şahsın "benim" demesi üzerine getirildiğini" anlattı. Ergün, "Hiç böyle bir yakalama görmedik. Eliyle koymuş gibi bulmuşlar. Sanık özel olarak profesyonelce korundu" diye konuştu. Av. İbrahim Ergün, Okuducu kırmızı bültenle aranırken İstanbul'da noter ve nüfus müdürlüğünde işlem yaptırdığını, kendisini yakalaması gereken İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderek sahte kimlikle pasaport aldığını, üstelik bunu pilotlar için verilen birimden aldığını hatırlattı.

Av. Ergün, Süleyman Yeter öldürüldüğü dönemde Okuducu ile aynı TİM'de yer alan Sedat Selim Ay'a da işaret ederek, Ay'ın bugün İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olduğunu söyledi.

Süleyman Yeter'in ağabeyi Mustafa Yeter ise şikayetçi olduğunu belirterek, "Cezasını çeksin. İşkencenin cezası neyse çekmesini istiyorum" dedi.

SAVCI: İŞKENCE SONUCU ÖLÜM
Ardından Cumhuriyet Savcısı İsmail Güler, esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı Güler, Süleyman Yeter'in Emniyet'te sorgulama için 4 kez nezaretten alındığını ve bu sırada yaşamını yitirdiğini belirtti. Fatih Adli Tıp ve Morg İhtisas Dairesi'nin, Yeter'in vücudunda birçok darp ve cebir izine rastlandığı yönündeki raporlarını hatırlatan Güler, mütalaasında "Süleyman Yeter'in gözaltında işkenceye maruz kaldığı ve öldüğü, Süleyman Yeter'in nezaretten ilk 3 çıkarılma aşamasında tutanak ve belgelere yansıyan hiçbir işlemin bulunmadığı, sanıkların Süleyman Yeter'i işkence yapmak suretiyle öldürdükleri anlaşıldığından..." ifadelerine yer verdi.

Savcı Güler, suç tarihinde Terörle Şube Müdürlüğü'nde komiser yardımcısı olan sanık Ahmet Okuducu'nun, Yeter'in gözaltına alınması ve sorgulanmasında görevli olduğunu kaydetti. Okuducu'nun, diğer sanık polislerle birlikte Yeter'i konuşturmak için darp ettiğini ifade eden Güler, "Yeter'deki darpa ilişkin yaraların yerlerinin sayıca çok olduğunu ve zaman sürecince bu eylemlerin devam ettiğini, hiyoyit kemiğinin kırıldığını, sanıkların eylemi birlikte ve doğrudan icra ettikleri"ni söyledi. Güler, Süleyman Yeter'in işkence sonucu öldüğünün anlaşıldığını belirterek, sanık Okuducu'nun "kastı aşan insan öldürmek" suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcı, Okuducu'nun uzun süre kaçmış olması nedeniyle cezada indirim uygulanmamasını da talep etti. Mahkeme, savcının mütalaasını kabul ederse, Okuducu en az 15 yıl hapisle cezalandırılacak.

Mahkeme heyeti, esas hakkındaki ifadeler için taraflara süre vererek, duruşmayı 8 Ekim gününe erteledi.

İŞKENCE EMRİ VERENLER DE CEZALANDIRILSIN
Duruşmanın ardından Limter-İş Sendikası Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak adalet istedi.

İşkence insanlık suçudur. Katiller cezalandırılsın" pankartının açıldığı basın açıklamasına dava avukatları, ESP yöneticileri ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş da katıldı.

Avukat Keleş Öztürk, duruşmaya ilişkin bilgi verdi. Okuducu'nun ifadesini yalan üzerine kurduğunu söyleyen Öztürk, Okuducu'yu yıllarca koruyan görevlilere de işaret etti.

Ardından söz alan Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri Hakkı Demiral, Süleyman Yeter'in devlet tarafından öldürüldüğünü ve katillerin devlet tarafından korunduğunu söyledi. Bugün duruşması yapılan Hrant Dink davasında da aynı sonuçla karşılaşıldığını ifade eden Demiral, duyarlı kamuoyunu adaletsizliğe karşı mücadeleye çağırdı. Demiral, Ahmet Okuducu'ya işkence emri verenlerin de cezalandırılmasını istedi.

Yeter'in ağabeyi Mustafa Yeter de "İşkenceci olduğu yüzünden belli. Adalet istiyoruz. Suçlular mutlaka cezalandırılmalı" diye konuştu.

Açıklamada "Süleyman Yeter ölümsüzdür", "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. (etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.