Gezi İstifası: "Özyeğin Üniversitesi Rektörü Profesör Erhan Erkut İstifa Ettirildi"
Özyeğin Üniversitesi rektörü Profesör Erhan Erkut, Gezi Parkı Direnişi sürecinde gösterdiği tavır nedeniyle mütevelli heyeti tarafından istifaya zorlandı.
Erhan Erkut'un gözaltındaki öğrencisinin serbest bırakılması için üniversite avukatını devreye sokması nedeniyle baskıyla karşı karşıya kaldığı ve bunun sonucunda 1 Temmuz itibariyle görevinden istifa ettiği ifade ediliyor.
Erkut görevinden ayrılmasının ardından öğrencilerine şöyle bir mail attı:
değerli özyeğin üniversitesi mensupları,
1 ocak 2008’de başladığım rektörlük görevim süresince bana duyulan güven ve sunulan fırsatları, tüm deneyim ve yetkinliklerim, ve sizlerin emsalsiz desteğiyle birleştirerek üniversitemiz için birlikte çok sağlam bir temel attık. artık üniversitemiz kuruluş sürecini büyük ölçüde tamamladı ve büyüme sürecine girdi. eminim bu sürecin benim için keyifli olduğu kadar yorucu olduğunun sizler de farkındasınız.
bundan sonra üniversitemizin ikinci dönemi, yani büyümesini tamamlama ve kurumsallaşma dönemi. bu dönemde gereken rektör formasyonunun kuruluş döneminden daha farklı olması gerektiğini baştan beri düşündüğümü biliyorsunuz. açıkçası kendimi hep “kuruluş dönemi rektörü” olarak gördüm, ve kanımca kuruluş dönemimiz sona erdi.
1 temmuz itibariyle rektörlük görevimden ayrılacağımı ve görevimi rektör vekili olarak prof. dr. esra gençtürk’e devredeceğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. özyeğin üniversitesi’nde bir öğretim üyesi olarak görevime devam edeceğim ve rektör vekilimize tüm gücümle destek olacağım.
ortada hep birlikte yarattığımız bir eser var ve bunun idealimizdeki üniversiteye doğru evrilmesine destek vermeye hepimizin devam edeceğine hiç şüphem yok. bana vermiş olduğunuz desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. aynı desteği rektör vekilimiz esra gençtürk’e de vereceğinize inanıyorum. üniversitemizi gelecekte güzel günler bekliyor. hep birlikte yola devam edeceğiz, ve üniversitemizi layık olduğu yere taşıyacağız.
sevgi ve saygılarımla,
prof. dr. erhan erkut
Mezuniyette konuştu
Üniversitenin kurucu rektörü de olan Erhan Erkut öğrencilerine mezuniyet töreninde yaptığı bir konuşma ile veda etti.
Bildiri yayımlamıştı
Aralarında üniversitenin rektörü olan Prof. Dr. Erhan Erkut'un da olduğu 225 Özyeğin Üniversitesi çalışanı Gezi Parkı direnişi sürecinde polis şiddetini kınayan bir bildiri yayınlamıştı.
İşte o bildiri:
Özyeğin Üniversitesi mensupları olarak, Taksim'de ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde barışçıl bir şekilde protesto haklarını kullananlara karşı uygulanan ölçüsüz ve şiddet dolu müdahaleleri kınıyor, kentine sahip çıkan bireylerin ve toplulukların katılım haklarını yok sayan, farklı düşünce ve hayat tarzlarına karşı tahammülsüz yönetim anlayışını protesto ediyoruz.
Ölçüsüz şiddeti uygulayan kolluk kuvvetleri kadar bireylerin haklarını ve özgürlüklerini korumakla görevli bütün yetkilileri olanlardan sorumlu tutuyoruz.
Olaylara gözünü kapatarak halkı bilgilendirme görevini yerine getirmeyen ana akım medyayı da bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.
Yöneticileri yıkımları durdurmaya, halkın birçok haklı nedenden dolayı yoğun tepki verdiği projelerden vazgeçmeye, uygulanan orantısız şiddeti sonlandırmaya çağırıyoruz.
(Hıdır Tok/Başka Haber)

hoca demiş ki ; ''toplulukların katılım haklarını yok sayan, farklı düşünce ve hayat tarzlarına karşı tahammülsüz yönetim anlayışını protesto ediyoruz'' Ah hocam keşke başörtülü kızlar üniversite önünde kaldırımlarda sürüklenirkende bu kadar yürekli demeçler varseydinde sana inansaydık. hocanın unuttuklarını hatırlatalım. Ne diyor ; Projelerden vazgeçilsin diyor. yahu bu millat bu projeleri yapsın diye bu hükümete destek veriyor.küçük düşünmeyin hocam artık dünyaya açılın. Dört duvar odalarınızdan çıkın. Neydüğü belirsiz Platform zırvalarına takılmayın. anadolu insanının ne dediğine kulak verin. Vesselam.
YanıtlaSil"Böşörtülü kızları üniversite önünde sürükleyen" resmi ideoloji tarafından Anadolu'da yıllarca eğitim fırsatlarından yoksun halde kuşaklar boyu fermente olmaya bırakılmış bir kitleninin ortak argümanını dile getirmişsin sevgili 'adsız' yorumcu. "Biz mağdurken nerede idiniz?"
SilMaalesef üzülerek tecrübe ediyorum ki bu Geniş Anadolu kitlesi şu an ele geçirdiği iktidarla benim gibi 80'90' doğumlu insanlardan intikam alma hatasındasınız. Dünün Mağdurları mağdur arıyorsa arada bir kürt azınlığına, alevilere, işkence gören solculara da baksınlar derim. Bi türlü bitmedi bu müslümanın mağduriyeti, aslında bitirmeyeceksiniz de zaten bu edebiyatı, kezâ siyasetinizin mazotu buradan geliyor. Siz artık mağdur değil, bu günün zalimlerisiniz, idari hakkı elinde tutan kibirli cahillerisiniz. Her kurumda kadrolaşan badem bıyıklıların yanı başında nemelanarak nurjuvazi ile kök salmanın ve rantın peşindesiniz.
Dünün zalimleri faşizme milliyetçilik ve kemalizm elbisesi giydirirken siz daha sağlamını buldunuz. Müslümanlık.. Ben sizleri bunların fermente olmuş çocukları olarak görüyorum. Neo-kemalistlersiniz.. Resmi ideolojiye olan nefretiniz ile birleştiniz, tek ortak yanınız dininizi yaşatmayan, sizi sosyo ekonomik olarak ezen, bence de iğrenç ve içi boşaltılmış kemalizme olan nefretiniz idi.. de benim günahım ne?
Sana diyorum "adsız" yorumcu.. Gönülden desteklediğin bu ampul partisi ile yaşamımıza dayattığınız yaptırımlar, şehirli kültürümüzün -haliyle gündelik yaşayışımızın- parçası haline gelen kamu alanlarımızı ranta dönüştürme çabananız ile muhafazakar olmanın, muhafaza edebilmenin çok uzağındasın ey Anadolu çocuğu(!).. sen benden yılların ezikliğinin öcünü almanın ve bu modern Türkiye'ye kendi zevksiz imajını giydirmenin peşindesin..
hımm.. bu iş öyle kolay olmayacak senin polisin saldırsada sokağa yine çıkacağız, internette cadı avı başlatsanızda fikirlerimizi sosyal medyada gene paylaşacağız.. Senin çürümüş balçık platformuna böcek ilacı gibi düşüncelerimizi serpe serpe, aydınlığın vücut bulmuş hali olarak dolaşacağız ve sana en çok koyacak olanı da içimizde ki sevgiyi ve aydınlığı gören o üçer beşer doğurduğunuz evlatlarınızın da aramıza katılıyor olması, şu an heryerde olduğu gibi :) Türkiye'nin kaderinde senin tahayyül ettiğin gibi köhne ve karanlık nefretle dolu bir topluma yer yok.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil