Dilan Alp'in Avukatları Medical Park Hastanesi ve Yeni Akit Yazarı Karahasanoğlu Hakkında Suç Duyurusunda Bulunacak

1 Mayıs'ta polisin attığı gaz bombasını kafasına isabet etmesi sonucu ölümden dönen Dilan Alp'in avukatları, Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden çıkarılması ve Yeni Akit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu'nun köşe yazısında ilişkin açıklama yaptı. Avukatlar hastane ve yazar hakkında suç duyurusnda bulunacak.

Alp ailesi avukatları Umut Alkaç, Gülizar Tuncer, Fazıl Ahmet Tamer, Alp'in 1 Mayıs günü kaldırıldığı Taksim İlkyardım Hastanesi'nde acilen beyin ameliyatına alındığını, yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı için aynı gün Medical Park Bahçelievler Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'ne kaldırıldığını hatırlattı.

''EMİR' BİR SAAT İÇERİSİNDE YERİNE GETİRİLDİ'

Alp'in hayati tehlikeyi atlatmasının ardından doktorların talebi üzerine 6 Mayıs'a kadar yoğun bakım servisinde tutulduğunu belirten avukatlar, aynı öğleden sonra yapılan muayenenin ardından da Alp'in yoğun bakımda kalması yönünde karar verildiği bildirildi. Ancak, aynı gün Yoğun Bakım ünitesi güvenlik amirinin ailenin yanına gelerek kızlarını hastaneden çıkarmalarını söylediğini, doktorların verdiği karar iletilmesine rağmen, "emir" olarak getirilen talebin bir saat içerisinde yerine getirilmesi gerektiğinin bildirildiği kaydedildi.

Güvenlik amiri dışında hiçbir yetkiliden bilgi alamadıklarını bildiren avukatlar, "Hayati tehlike yaşamış birinin yoğun bakım ünitesinden bu şekilde çıkarılamayacağı, yoğun bakımdan çıkarılacaksa bile hastanın aynı hastanenin ilgili biriminde tedavisinin devam etmesi gerektiği" ifade edilmesine rağmen kararda ısrar edildiği açıklandı.

SADECE EPİKRİZ RAPORU VERİLDİ

Alp ailesine sadece Epikriz Raporu verildiği, taburculuk sonrası tedavisine ilişkin hiçbir bilgilendirme yapılmadığı, taburcu raporu ya da başka bir rapor verilmediği,reçete daha düzenlenmediğini bildiren avukatlar, yoğun bakım tedavisi sonrası kullanması gereken ilaçlar hakkında da bilgi verilmediği ve "burası 17.30'da kapanıyor, hastanızı alın götürün" denildiğini aktardı. Ailenin çok kısıtlı bir süre içerisinde destek verenlerin yardımlarıyla Dilan'ın önce Bağcılar'daki Özel Işık Tıp Merkezi'ne daha sonrasında ise Halkalı'daki Özel Batı Baha Hastanesi'ne yatırabildiği hatırlatıldı.

Medical Park Behçelievler Hastanesi'nin kamuoyuna yaptığı "Her iki hastanın da taburculuk sonrası kontrolleri planlanarak tedavi programı kendilerine bildirilmiştir" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Alp ailesinin avukatları, planlanan bir tedavi programı olmadığı gibi bir tedavi programının dahi aileye bildirilmediğini vurguladı.

Avukatlar, "Dilan'ın tedaviye muhtaç bir hasta değil de emek harcamaya değmeyecek bir varlık, değersiz bir fazlalık, kurtulunması gereken bir yük gibi hastaneden atılmasının nedeni mutlaka izah edilmeli ve ortaya çıkarılmalıdır" dedi.

'EMRİ KİM VERDİ?'

Avukatlar Umut Alkaç, Gülizar Tuncer, Fazıl Ahmet Tamer, "Dilan, hastane sermayedarlarının farklı ideolojik tutumundan mı, Valiliğin ya da bir başka makamın baskısından mı, bunların hepsinden ya da başka nedenlerden mi hastane dışına çıkarılmıştır?" sorularının yanıtlanmasını istedi.

'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ'

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ne olursa olsun yapılanlar tıp etiğine, Hipokrat yeminine, başta çocukların korunmasına ilişkin olanlar olmak üzere insan haklarına aykırıdır. Tüm bu ihlallerin yanında kanun gereği koruması gereken çocuk yaşta bir hastanın hayatını tehlikeye sokan bir davranıştır. Medical Park Bahçelievler Hastanesi'ni yalanlara başvurmadan tatmin edici bir açıklamaya, özür dilemeye çağırıyoruz. Alp Ailesi vekilleri olarak Medical Park Bahçelievler Hastanesi ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve TTB'ne şikayette bulunacağımızı ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağımızı bildiriyoruz."

KARAHASANOĞLU'NA DA SUÇ DUYURUSU

Akit Gazetesi yazarlarından Ali İhsan Karahasanoğlu'nun Dilan Alp'in velayetinin ailesinden alınması önerisine Avukat Umut Alkaç'tan tepki geldi.

Karahasanoğlu, 1 Mayıs'ta polisin ağır yaraladığı Dilan Alp'le ilgili yazısında, "Benim Aile Bakanlığı'na ve İstanbul Valiliği'ne bir çağrım var. Dilan üzerindeki velayet hakkını alsınlar. Lisede okuyan kızını, polisle çatışmaya götüren bir babanın, o çocuğa verebileceği hiçbir şey yoktur. 17 yaşındaki çocuğunu, terör örgütü yöneticilerinin savunmasını yapan avukatların eline teslim eden babanın, o çocuğu verebileceği bir eğitim yoktur. Ufak tefek ev içi olaylarda, ani gelişen karı koca tartışmalarında, aile içi olaylara karışacağınıza, çocuğunu göz göre göre örgütsel olaylara yönelten bu babaya 'velayet yasağı' getirtin. Ki, diğer babalara da, ders olsun" demişti.

Konuya ilişkin ETHA'ya konuşan Av. Umut Alkaç, Karahasanoğlu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Avukatların baktığı dosyalar üzerinden fişleme, iftira yapılamayacağını belirten Alkaç, "Biz tabi ki emekten, özgürlükten yana avukatlarız ve bu tarz davaları tabi ki sahipleniyoruz. Nasıl ki Dilan ve ailesinin yaşadıkları mağduriyette onların yanında durduysak, daha önce de birçok dosyada bu tür mağduriyet yaşayan kişilerin yanında yer aldık. Bundan dolayı avukatlık mesleğine ve avukatlara yönelik bir iftira kampanyası yürüten Akit'le ilgili hukuki işlem yapacağız" dedi.

Yazıda iddia edilenlerin hiçbir gerçekliğinin olmadığını, böyle bir kamusal sistem olmadığını söyleyen Alkaç, şöyle devam etti: "Velayetin avukat seçiminden ötürü elinden alınması gibi bir şey mümkün değil. Bir evladın velayeti eğer aile elinden alınacaksa, bir aile uyuşturucu bağımlısı olabilir, yasadışı bir yaşam sürüyor olabilir, çocuklarla gereği gibi ilgilenmiyor olabilir, bu nedenle velayeti alınabilir. Dilan'ın ailesini yakınen tanıyorum. Her türlü araştırmayı da yapabilirler. Onların kendi bildikleri örnek ailelerden çok daha iyi bir ailedir. Eşit ve özgür bir ailedir. çocuklarını çok iyi yetiştiren bir ailedir. Böyle bir ailenin çocuğu olmasaydı babasının emek mücadelesine sahip çıkmazdı. Bu nedenle Akit Gazetesi'ndeki haber hiçbir yasal ve hukuksal temeli olmayan, yalan yanlış bir açıklamadır. Çok ciddiye almıyoruz ama yazar bu yazdığı köşe yazısından dolayı kesinlikle savcı karşısına çıkacaktır."

(etha)