KCK Basın Davası: Gazeteciler Ana Dilleriyle İlk Savunmayı Yaptı
KCK Basın Davası'nın bugünkü duruşmasında yeni bir skandal ortaya çıktı. 2001'de Kandil'de olduğu iddia edilen ve geçtiğimiz duruşmada tahliye edilen bir tutuklu gazetecinin söz konusu dönemde Kandil'de değil Malatya'da üniversite sınavına girdiği ortaya çıktı.
26’sı tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı “KCK” Basın davasında gazeteciler bu hafta boyunca savunmalarını gerçekleştirecek. Mahkeme heyeti ise ara kararını Cuma günü açıklayacak.
İddianame, Kandil’e gitti dedi, Malatya’dan çıktıİstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4. duruşmasında tutuklu gazeteciler ve avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanıkların ve avukatların kimlik tespitleriyle başlayan duruşmada mahkeme başkanı Ali Alçık, duruşmanın 23 Nisan’dan sonra devam edeceğini ve 26 Nisan’da taleplerin alınacağını duyurdu. Mahkemeye gelen evrakları okuyan Alçık, erkek sanıkların duruşma tarihleri boyunca Silivri’de kalması yönündeki talebin de reddedildiğini açıkladı.
Bu evraklar arasında geçtiğimiz duruşma tahliye edilen İsmail Yıldız’ın 2001’de Kandil’de olduğuna ilişkin suçlamaya ÖSYM’nin verdiği cevap yer aldı. Talep üzerine mahkemeye yanıt gönderen ÖSYM, Yıldız’ın o yılda Malatya’da sınava girdiğini açıkladı. Böylece iddianamede yer alan suçlamalardan biri daha çürütülmüş oldu.
Davaya yeni iddianameDuruşmaya dava dosyasına eklenen iddianamenin okunmasıyla devam edildi. Ek iddianamede gazeteciler İsmet Kayhan ve Mikail Barutçu, “örgüt yöneticiliği” ile suçlandı. Avukat Sinan Zincir, iddianamenin özetinin okunmasını talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi kabul etti ve 174 sayfalık iddianamenin 50 sayfası okundu.
Duruşmayı Belçika Parlamentosu’ndan milletvekilleri Jean Claude Defusse, Andre du Bus de Worraffe, Fatoumata Sibile, Almanya Gazeteciler Sendikası yöneticisi Joachim Lepatis, RSF Avrupa Direktörü Johann Bihr ve gazeteci örgütleri izledi. HDK milletvekili Sebahat Tuncel, Levent Tüzel, BDP Kars milletvekili Mülkiye Birtane, TGS Başkanı Ercan İpekçi, GÖP Dönem Sözcüsü Kaan Karcılıoğlu, Avukat Turgut Kazan, ressam Bedri Baykam da duruşmayı izleyenler arasında bulundu.
Gazeteciler ana dilleriyle ilk savunmayı yaptıTutuklu gazeteciler iddianame okumasının sona ermesiyle ilk savunmalarını gerçekleştirdiler. Mahkeme heyeti tercüman aracılığıyla Kürtçe kimlik tespiti gerçekleştirdi. Tutuklu ve tutuksuz gazetecilerin ana dilleriyle yanıt verdiği kimlik tespiti ardından ilk savunma yapıldı. Gazetecilerin hazırladığı ortak savunmayı tutuklu Ertuş Bozkurt okudu. Kürtçe okunan savunma tercüman aracılığıyla Türkçeye çevrildi. Bozkurt, savunmada şu ifadelere yer verdi:
Biz yargılanan değiliz, hukuki savunma yapmayacağız. Bu dava AKP’nin siyasi kararları, toplumsal muhalefeti tasfiye etme amacıyla var edildi. Tayyip Erdoğan’ın, Beşir Atalay’ın, İdris Naim Şahin’in açıklamalarıyla da kamuoyu tanıktır. Bu dosya yürütmenin, medyanın, savcıların ortak kararıdır. Savcının iddialarını kabul etmiyoruz. Bu dava basın ve ifade özgürlüğünü, gazeteciliği yargılamaktadır. Akıl ve bilim dışı iddialara karşı akılla ve bilimle, hak ve adaletle karşı duracağız.
Gazetecilerin basın açıklamasına engellemeDuruşmaya izlemeye gelen gazeteciler ve milletvekilleri duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı. Ancak açıklamayı yapacak olanlar ve basın mensupları jandarmalar tarafından engellenmek istendi. Duruşma salonu önünde açıklama yapılmasının yasak olduğunu söyleyen jandarmaların engellemelerine rağmen basın açıklaması bitirildi. Açıklamayı yapanlar, jandarmalar tarafından tutanak tutulmakla tehdit edildi.
Basın açıklaması yapan GÖP Dönem Sözcüsü Kaan Karcılıoğlu, gazetecilerin gazetecilik görevlerini yapabilmelerini sağlamak için duruşmaya geldiklerini belirtti. RSF Avrupa Direktörü Johann Bihr, Türkiye’de “tedbir” anlamında tutuklulukların taciz boyutunu çoktan aştığını belirterek Türkiye’nin en çok tutuklu gazetecisi olan ülkelerden biri olarak tutukluluklara son verilmesini istedi.
“Gazeteciler yargılanamaz”Belçika Parlamentosu’ndan gelen milletvekilleri yaptığı açıklamada, tutuklu gazetecilerle dayanıştıklarını ve bu duruma son vermek için Avrupa’da mücadele yürüteceklerini ifade ettiler. Almanya Gazeteciler Sendikası yöneticisi Joachim Lepatis, “Gazeteciler hiçbir zaman gazetecilikten yargılanamaz. Özgür ifade her yerde olmalı, yaşananları kınıyoruz” dedi.
BDP Kars milletvekili Mülkiye Birtane, gazetecilerin siyasi kararla tutuklu olduklarını ve basın alanında düşünce özgürlüğü olmadığını ifade ederek tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Defosse: Tutuklulara özgürlük
26'sı tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı davayı izlemek üzere Belçika'dan İstanbul'a gelen eski gazeteci ve Brüksel Parlamentosu üyesi Jean-Claude Defosse, ETHA'ya konuştu.
35 yıl gazetecilik yapan Defosse, olan biteni görmek için İstanbul'a geldiklerini hatırlattı, "Elbette bir fikrim vardı, buraya dair, ancak durumun bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim. Gerçekten tam bir karikatür dava ile karşı karşıyayız. Burada hukukun karikatürünü görüyoruz" dedi.
Defosse şöyle konuştu: "Bu kadar büyük bir cezaevinin önünde duruşma salonunun olması bile tek başına olağanüstü bir skandal. Buna eski bir gazeteci olarak hayret ediyorum. Ayrıca iddianamenin TRT spikeri tarafından okunmasına da hayret ediyorum.
44 gazetecinin birden bir mahkemede yargılanması bile inanılmaz bir olay. Eylem nedeniyle değil, düşünceleri, yazıları için yargılanıyorlar. Ayrıca bir çoğu hala cezaevinde. Bu skandal bir durum."
Türkiye ile Belçika'nın çok yakın iki ülke olduğunu söyleyen Defosse, "Türkiye'ye her yıl 600 bin Belçikalı, yani 20 Belçikalı'dan 1'i tatile geliyor. Onlara artık, 'Gittiğiniz ülke nasıl bir ülke biliyor musunuz? Orada gazeteciler tutuklu, yargılanıyor' diyeceğim. Öyle bir ülkede tatil geçirmemelerini isteyeceğim" dedi.
Brüksel Parlamentosu üyesi Jean-Claude Defosse, Avrupa'da Türkiye'deki basın özgürlüğü için parlamentoda önergeler verdiklerini söyledi, "Sadece basın özgürlüğü ile ilgilenmiyoruz. Bütün olarak ifade özgürlüğü ile ilgiliyiz" diye konuştu.
Defosse, Türk hükümetine, başta gazeteciler olmak üzere tüm "KCK" tutuklularını serbest bırakması çağrısında bulundu, "Bize 'Siz niye karışıyorsunuz? diyenler olabilir. Ama öyle değil, Türkiye ile müttefikiz. NATO'da beraberiz. Türkiye Avrupa anlaşmasını imzalamış durumda" dedi.
(etha ve Selin Asker/sol)

YORUM YAZIN