CHP'de 'Bloklar Arası Gerilim' Sürüyor: Bir İstifa, Bir Disiplin ve MYK Revizyonu Tartışmaları
CHP'de bir süredir “ulusalcı kanat” ile “sol kanat” arasında alttan alta yaşanan ancak, çözüm sürecinde partinin izlediği politika nedeniyle artık açıktan devam eden tartışma, CHP’de yeniden bir “iç karışıklığa” neden oldu.
Çözüm sürecine verdiği destek ile dikkati çeken Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın, önceki akşam Genel Başkan Yardımcılığı’ndan istifası CHP’de yeni bir krizin kapısını araladı. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” diyen Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz disipline sevkedildi.
CHP içindeki tartışmalar önceki gün yeni bir boyut kazandı. Partinin çözüm sürecine destek vermesi gerektiğini anlatmaya özen gösteren, PKK ile müzakereler başladığından bu yana CHP tabanının sürece destek verdiğine ilişkin açıkladığı anket sonuçları ulusalcı kanadın tepkisini çeken Onanç, önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talebi üzerine MYK üyeliğinden istifa etti.
Onanç’ın, yakın çevresine, “Artık dayanamıyorum. Bu şartlarda, burada, bu görevleri üstlenmemin anlamı yok” dediği öğrenildi.
Kılıçdaroğlu’nun ise Onanç’a, “Ben açıklamalarınızdan çok, çıkmamanızı söylemiş olmama rağmen CNN Türk’teki programa katıldığınız için kırgınım” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun Onanç’ın Taraf gazetesine verdiği demeç nedeniyle de tepkili olduğu ifade edildi.
Kılıçdaroğlu’nun Onanç’a “Aramızda güven bunalımı var. Ben açıklama yapmayın dedikçe, sizin açıklamalarınızı okuyorum” dediği iddia edildi.
Onanç’ın açıklamalarına, aralarında Adnan Keskin ve Haluk Koç’un da bulunduğu bazı MYK üyelerinin tepki gösterdiği ifade edildi. Onanç’ın PM üyeliğinden ve partiden de istifa etmeyi düşündüğü ancak partinin sol kanadı tarafından ikna edildiği öğrenildi. Sol kanadın, ilerleyen süreçte Onanç’ın tutumuna yönelik bir destek bildirisi açıklayabileceği ifade ediliyor.
‘Gereğini yapın’ emriyle ceza yolu açıldıOnanç’ın istifasının hemen ardından Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, CHP’nin 9 Nisan günkü kapalı grup toplantısında Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na, “CIA ajanısın. Git partiden” dediği için disiplin kuruluna sevk edildi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla disiplin süreci başlatılan Yılmaz, dün toplanan CHP TBMM Grup Yönetim Kurulu’nda 6 üyenin olumlu, 2 üyenin olumsuz, 1 üyenin çekimser oyuyla disipline sevk edildi.
Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup yöneticilerine, “Dilek Hanım hakkında da bir partili ajan deseydi, onun da disipline sevkedilmesini isterdim. Gerekeni yapın” dediği kaydedildi.
‘Turnusol kâğıdı olacak’Yılmaz, bu gelişme üzerine yaptığı açıklamada, “CHP için tarihi bir süreç. Turnusol kağıdı olacak” dedi.
Gülseren Onanç’ın, istifasıyla ilgili ise Yılmaz, bu istifayla bir şeyin kaybedilmediğini söyledi. Yılmaz hakkında, “gizli yapılması kararlaştırılan toplantılardaki konuşmaları açıklamak”, “Parti çalışmalarında üyelere sözlü ya da eylemli saldırıda bulunmak, parti düzenini bozmak, çalışmaları aksatmak” hükümleri kapsamında “geçici ihraç” ya da “Parti görevlilerini küçültücü sözler söylemek, parti çalışmalarını zorlaştırıcı eylem ve davranışlarda bulunmak”, “Partili üyeler ve yöneticiler hakkında bilerek ve isteyerek aslı olmayan söylentiler çıkarmak, bunları yaymak” hükümleri kapsamında “kınama” cezası verilebileceği ifade ediliyor.
‘İç denge’ için Şenatalar formülü mü?Onanç’ın istifasının ardından, yerine yapılacak atamada tek yetkili CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki dengeyi gözeterek bu göreve “sol kanatta” bulunan Burhan Şenatalar, Ercan Karakaş ya da, Fikri Sağlar isimlerinden birini getirebileceği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun MYK’daki cinsiyet dengesini gözeterek, Gökçe Pişkin’i de MYK’ya alabileceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun 5 kişiye varan bir MYK revizyonu düşündüğü, bunun için PM toplantısını beklediği öğrenildi. Geniş çaplı bir MYK revizyonu olması durumunda İlhan Cihaner, Alaattin Yüksel, Candan Yüceer ve Gaye Usluer gibi isimlerin MYK’ya girebileceği ifade ediliyor.
35 imzalı yönergede krizParti içinde ulusalcı kanat ile sol kanat arasındaki dengeyi gözeten Kılıçdaroğlu'nun, bu kez de parti içi krizden yine "denge" gözeterek çıkması bekleniyor. Partinin ulusalcı kanadı Dilek Akagün Yılmaz'a disiplin cezası çıkması durumunda, sol kanattaki isimlerin de disipline sevkedilmesi için çaba harcayacağı kulislere yansıdı.
Tanrıkulu'ndan daha önce TBMM Başkanlığı'na sunduğu ancak Ak Parti'nin birleştirme girişimine engel olmak için geri çekilen Kürt sorununun çözümüne ilişkin komisyon kurulması teklifini içeren araştırma önergesi yeniden hazırlandı. CHP grubuna teslim edilen 35 imzalı önergenin TBMM Başkanlığı'na sevkedilmemesi yeni bir kriz olarak yorumlandı.
‘Ulusalcılıkla alakası yok’CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, ise dün Onanç’ın istifasıyla ilgili bir açıklama yaparak, “Arkadaşımızın ayrılmasının ulusalcılıkla, liberallikle alakası yok. Bunlar medyanın kendine göre yaptığı yorumlar. Sanırım arkadaşımız genel başkanla görüştükten sonra böyle bir karar verme ihtiyacını duydu” dedi. MYK’da bir değişiklik beklemediğini vurgulayan Keskin, Onanç’ın yerine atama yapma yetkisinin ise genel başkanda olduğunu söyledi.
Gürsel Tekin: Abartılacak bir şey yokCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Beyoğlu’ndaki Tarihi Ağa Hamamı’nda düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Gülseren Onanç’ın Merkez Yönetim Kurulu’ndaki (MYK) görevinden istifasına ilişkin, “Hangi gerekçeyle istifa etti bilmiyorum, kendisiyle görüşme imkânım olmadı. Bunlar son derece doğaldır” dedi. CHP’nin arkasında bir perde aramanın çok mantıklı olmadığını kaydeden Tekin, “Siyasi partilerin kurumsal kimliğini, partinin genel başkanı ve parti yöneticileri temsil eder. Onanç’ın istifası çok abartılacak bir şey değildir”diye konuştu.
(Meriç Tafolar/Milliyet)

YORUM YAZIN