Avrupa Basınında Bugün (23 Nisan 2013)
Rusya BasınıMoskovskiy Komsomolets: Kardeş - 3
Rusya, 2011 senesinin başlarında FBI’ya Boston maratonundaki saldırıyı düzenlemekle suçlanan Tamerlan Tsarnayev’in radikal İslamcı olabileceğine ilişkin uyarıda bulunmuş. FBI, 2011 senesinde Tsarnayev’in faaliyetlerini dikkatle incelediğini, hatta ailesini sorguladığını, lakin çeçen gencin faaliyetlerinde herhangi bir terör izine rastlamadığını itiraf etti.
Tsarnayev geçtiğimiz sene de dahil, son birkaç yıl içinde birkaç kez Boston’dan Rusya’ya geldi. Savcılık şimdi Tsarnayev kardeşler ile Doku Umarov başkanlığındaki Kafkas Emirliği örgütü arasında bir ilişki olup olmadığını araştırıyor. Fox News’un haberine göre, soruşturma Tamerlan Tsarnayev’in YouTube’daki hesabı ve onun özellikle Dağıstan ve Çeçenistan ziyaretleri üzerinde yoğunlaşıyor.
Almanya BasınıBundesliga takımlarından Bayern Münih'in Başkanı Uli Hoeneß’e ilişkin vergi skandalı, Alman basınının başlıca yorum konusu olmayı sürdürüyor.
İsviçre bankalarına yatırdığı milyonlarca euroyu beyan etmeyen Hoeneß, isminin gizli kalmasını sağlayacak olan Almanya ile İsviçre arasındaki anlaşmaya güvenerek kendini ihbar etmişti. Ancak anlaşma Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi'nden geçemeyince bir süre sonra Hoeneß'in ismi açığa çıktı. Stuttgarter Zeitung muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşillerin anlaşmayı bloke etmesini eleştiriyor:
"Yeşiller ve SPD'nin İsviçre ile Almanya arasındaki vergi anlaşmasına ilişkin tutumu yanlış. Onların çabasıyla geçen yıl Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi'nde reddedilen anlaşma, Hoeneß ile parasını İsviçre'deki bankalara yatıranların kaçırdığı vergilerin tahsil edilmesini sağlayacaktı. Şimdi vergi müfettişleri, içinde vergi kaçıranları ihbar eden listeler bulunan ve tartışmalı yollarla satın alınan CD'lere muhtaç kalacak. Hoeneß'in isminin kamuya yansımasından sonra artık vergi müfettişleri kendini ihbar edenlerin olacağına umut bağlamasın."
Koblenz/Mainz bölgesinde yayımlanan Rhein-Zeitung ise Hristiyan Birlik Partileri ile Hür Demokrat Parti’den oluşan koalisyon hükümetinin İsviçre ile vergi anlaşması yapmak için çabasını sürdürmesi gerektiğini yazıyor. Heilbronner Stimme gazetesi ise vergi kaçıranların kendini ihbar etmesine gerek kalmadan da ortaya çıkarılabildiğini savunuyor:
"Vergi kaçırmak bir suç. Vakitlice itiraf edildiğinde, gecikme bedeli dışarıda tutulursa, ceza alma tehlikesi olmayan tek suç. Eskiden kendini ihbar etmek, maliyenin izini bulamayacağı kara parayı ülkeye geri getirmek için bir teşvikti. Vergi kaçıranların listesinin yer aldığı ihbar CD'lerinin ortaya çıkması sayesinde ise vergi kaçıranları bulmak kolaylaştı. Sonuç: Vergilerin geç bildirilmesinin cezasız kalması, artık çağın gerisinde kaldı."
Süddeutsche Zeitung ise anlaşmanın Eyalet Temsilcileri Meclisi'ne takılmasından sonra Bayern Münih'in Başkanı Hoeneß'i bekleyen hukukî sürece ilişkin tahmin yürütüyor:
“Kendini ihbar etmek, vergi kaçıran açısından bir nevi acil iniş yapmak aslında. Bir uçak acil iniş yaptığında bunu başarıp başarmadığı hemen anlaşılır. Hoeneß'in vergi hukuku bağlamında yaptığı acil inişin sonucu ise henüz belli değil. Çünkü kendini ihbar etmek çok karmaşık bir süreç. Sadece pişman olmak ve para ödemek yetmiyor. Vergi işlemleri açısından önemli tüm bağlantıların titiz bir şekilde ortaya çıkarılması gerekiyor. Kendini ihbar etmek hukukî bir cambazlık haline geldi. Hoeneß vakasında tartışma, onun talepleri yerine getirip getiremediği üzerine olacak. Eğer Hoeneß bunu başaramadıysa bir ayağı hapiste olacak.”
İngiltere Basınıİngiliz gazeteleri bu sabah yine Boston Maratonu saldırısıyla ilgili gelişmeleri manşetlerine taşıyor.
Daily Telegraph , saldırının hayatta olmayan zanlısı Tamerlan Tsarnaev’in annesi ve eşinin dönüşümüyle ilgili ilginç bilgilere yer vermiş.
Gazete şöyle yazıyor: Annesi bir Spa’da çalışıyordu. Eşi okul döneminde dans ederdi. Ta ki Boston bombacısı Tamerlan Tsarnaev’in büyüsüne kapılıncaya kadar. Tamerlan onların örtünmeleri ve daha dindar olmaları konusundaki taleplerinde baskın çıkıncaya dek Tamerlan’ın yaşamının merkezindeki bu iki kadın son derece Batılı bir hayat sürüyordu.
Gazeteye göre anne Züneydat Tsarnaev ABD’ye geldiğinde mini etek ve topuklu ayakkabı giyiyordu ve partilere giden oğlunun içki, sigara ve uyuşturucunun olduğu bir hayata düşüp İslami değerlerden uzaklaşmasından korkuyordu.
Ancak sonradan oğlu daha fazla muhafazakârlaşarak annesini de böyle olma konusunda ikna etti.
Gazete, Tamerlan’ın 2009’da evlendiği eşi Katherine Russel’ınsa bir doktor ve hemşirenin kızı olduğunu, evlendikten sonra İslam’a geçtiğini, okul sırasında dans ettiğini, gece kulüplerine gittiğini yazıyor.
Guardian ise Tamerlan Tsarnaev’in YouTube hesabına dikkat çekmiş.
Gazete, Tsarnaev’in geçen yaz Moskova’dan ABD’ye döndükten sonra bir YouTube hesabı açtığını ve bu hesapta onun radikalleşmeye doğru yol aldığını gösteren videolar paylaştığını belirtiyor.
Gazete şöyle yazıyor: Tsarnaev 2012 Ağustos’unda, Moskova’dan ABD’ye dönmesinden hemen sonra bir YouTube hesabı açtı. Geçen yıl Ocak ve Temmuz arasındaki altı ayı Rusya’da geçirdi. Müslüman Dağıstan Cumhuriyeti’nin başkenti Mahaçkale’de ailesini ziyaret etti. Tsarnaev komşu Çeçenistan’ı da ziyaret etti. Tsarnaev’in ziyareti sırasında herhangi bir isyancı grupla bir araya gelip gelmediği belli değil. Ama Dağıstan’daki isyancılarla bağı ne olursa olsun Tsarnaev beş ay önce YouTube’a iki anlamlı video yükledi. Bu videolarda az tanınmış bir Cihatçı lider olan Ebu Dujana Müslüman gençlere dağınık bir konuşma yapıyordu. Ebu Dujana askeri elbiseler giyinmişti ve elinde bir Kalaşnikov tutuyordu. Yanında yüzleri örtülü iki isyancı da siyah bir İslami bayrak karşısında oturmuştu.
Guardian bu videoların Tsarnaev’in siyasi görüşleriyle ilgili önemli bir ipucu olduğunu ancak FBI’ın bunu zamanında değerlendirmediğini yazıyor.
Independent ’ın Moskova’daki muhabiri Shaun Walker’sa Tsarnaev kardeşlerin bağları nedeniyle gözlerin çevrildiği Dağıstan’daki yapıya dikkat çekmiş.
Walker şöyle yazıyor: Çeçenistan, Kremlin yanlısı lider Ramzan Kadirov’un liderliğindeki demir yönetimin altında daha istikrarlı bir ülke haline gelirken komşusu Dağıstan’sa son yıllarda düşük yoğunluklu bir iç savaş yaşadı. Polis ve kolluk kuvvetlerine karşı hemen hemen her gün saldırılar düzenleniyor. Dağıstan İçişleri Bakanı dün iki kardeşin de birkaç yıldır ülke içine gelmediğini açıkladı ancak bu açıklama Tamerlan’ın geçen yıllarda orada bulunduğunu söyleyen bazı akrabaların ve komşuların tanıklıklarıyla çelişiyor. Teyzesi, Tamerlan’ın bir Çeçen’den çok bir Amerikalı gibi göründüğünü ve İslami dünyayla örtüşmediğini belirtmiş. Ancak Dağıstan’daki İslami direniş karmaşık bir yapıya sahip. Hem suç ağlarıyla hem de yönetimin kendisiyle içi içe geçmiş durumda.
Financial Times , Suriye muhalefetinin askeri lideri konumunda bulunan, Yüksek Askeri Konsey Başkanı General Selim İdris’le bir röportaj gerçekleştirmiş.
İdris röportajda, ülkedeki bazı petrol sahalarının El Kaide ve El Nusra Cephesi’nin elinde bulunduğu belirtip, bu sahaları kendi denetimlerine almak için Batı’dan yardım talep ediyor.
İdris petrol sahalarının, tahıl silolarının, pamuk stokları ile Türkiye ve Irak sınırlarındaki geçiş noktalarının güvenliğini sağlamak için 30 bin kişilik bir askeri grup kurmak istediğini söylüyor.
ABD ve Avrupa ülkelerinin kendilerine silah sağlaması durumda bu silahları kontrol edeceğine ve savaş bittiğinde bunları kendilerine veren ülkelere iade edeceğine de söz veriyor İdris.
Bazı Körfez ülkelerinden kendilerine yapılan hafif silah desteğinin çok yetersiz olduğunu belirten İdris, bir düzenli orduya karşı savaşan isyancılara silah yardımı yapılmamasının büyük bir handikap olduğunu belirtiyor.
İngiliz gazetelerinin spor sayfaları bugün tabii Manchester United’ın şampiyonluğu haberleriyle dolu.
Dün akşam Aston Villa’yı kendi sahasında 3-0’lık skorla yenen Kırmızı Şeytanlar Prömiyer Lig’deki şampiyonluklarını garantiledi.
Haberlere maçta hat-trick yapan Robin Van Persie ve Sir Alex Ferguson’ın büyük fotoğrafları eşlik ediyor.
Times , Van Persie’nin performansından ‘nefisti’ diye bahsediyor.
Guardian , maçta Van Persie’nin tek başına bir takım gibi oynadığını ve takımı galibiyete onun taşıdığını yazıyor.
Independent şampiyonluk unvanının Ferguson’ın ellerinde şekillendiğini yazıyor.
Van Persie’ye de övgüler düzen gazete, oyuncunun kaderini yaşarken takımın da tarihi bir yolculuk yaptığını belirtiyor.
Gazete, ‘En fazla etkileyici olan şey Manchester United’ın başka kimselerin İngiliz oyununda etkin olmasına izin vermemesi’ yorumunu yapmış.
Daily Telegraph ise sonucu, geçen sene şampiyonluğu averaj farkı nedeniyle Manchester City’ye kaptıran Alex Ferguson’ın intikamı olarak yorumlamış.
İtalya Basını
La Repubblica: Napolitano’dan partilere uyarı
İtalya tarihinde iki defa üst üste cumhurbaşkanı seçilen ilk kişi olan Giorgio Napolitano dün Parlamento’da yemin etti. Teşekkür konuşmasının ardından partilere hitaben konuşan Napolitano gerçeğe dönülmesini ve hükümet kurma konusunda derhal uzlaşılmasını istedi. Birbirine küs bir aile içindeki bireyleri barıştırmaya çalışan bir büyükbaba gibi davranan Napolitano’nun 40 dakika süren konuşması tam 30 kere alkışlarla kesildi. Napolitano bu makama tekrar gelmeyi asla tahmin etmediğini de sözlerine ekledi.
Berlusconi ve Bersani Napolitano’nun konuşmasını överken 5 Yıldız Hareketi lideri Grillo eleştiren tek taraf oldu: “Siyasi bir konuşma oldu”.
Bu arada hükümeti kurma görevinin birkaç gün içinde verilmesi bekleniyor. Muhtemel adaylar ise eski başbakanlardan Amato, İtalyan Merkez Bankası Başkanı Saccomanni ve Floransa Belediye Başkanı Renzi.
Dünyadan
USA Today: Şüpheli polise açılıyor
Polis yetkilileri geçen haftaki Boston Maraton saldırısında önemli bir adım attı. Aldığı yaralar nedeniyle konuşamayan ve hala hastanede bulunan Cahar Çarnayev sorulan sorulara yazıyla cevap vermeye başladı.
Adını vermeyen polis yetkilisi soru ve cevaplara dair detay vermedi ancak alınan cevapların ‘tutarlı’ olduğunu söyledi. Verilen cevapların ışığında soruşturmacıların bugünden itibaren suçlamalarını yaparak iddianame hazırlamaları bekleniyor. Çarnayev ise sağlık durumu düzelene kadar mahkemeye çıkarılamayacak.
Öte yandan saldırıyla ilgili terör örgütü şüpheleri de azalıyor. FBI yetkilileri saldırının örgüt eyleminden çok 1999’daki Colorado Columbine Lisesi saldırısına ve diğer silahlı kitle katliamlarına olan benzerliğe dikkat çekiyorlar.
Al Ahram: Yargı krizinden sonra Adalet Bakanı istifa etti...
Müslüman Kardeşler Cemaatinin çağrısı üzerine “Yargı Sisteminin Temizlenmesi” adıyla düzenlenen Cuma günkü protestolardan sonra Adalet Bakanı Ahmet Mekki görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Mekki’ye yakın kaynaklar, yeni yargı reformu adı altında getirilen kanunların uygulanması için Adalet Bakanına baskı yapıldığını ve istifanın da bu yüzden gerçekleştiğini iddia etti.
Mısır Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ise, yeni kanunlar üzerindeki görüşmelerin yargı mensuplarının da bulunduğu ortamlarda yapılması konusunda uyarıda bulundu.
Çarşamba günü yeni kanunları ele alması beklenen Yasama Kurulu konunun büyük bir dikkatle izlendiğini ve gerekli yerlere başvurularak düzenlemelerle ilgili değişikliklerin yapılacağını duyurdu.
(bbc türkçe/trttürk haberdar/dw türkçe)

YORUM YAZIN