Header Ads

Avrupa Basınında Bugün (1 Nisan 2013)



İngiltere Basını
Guardian gazetesi manşetini ve tüm baş sayfasını, İngiltere'nin muhafazakâr başbakanı David Cameron'ın Nisan ayında köklü reformlarıyla ülkeyi değiştirmeye hazırlanmasına ayırmış.

Gazete başbakanın, sosyal devletten, adalete, sağlıktan vergilendirmeye kadar bir dizi değişikliğe hazırlandığını ve değişikliklerin odağında devletin küçültülmesi ve kemer sıkma önlemlerinin olduğunu yazıyor.
1 Nisan ile uygulamaya konmaya başlayan değişiklik paketleri arasında, devlet tarafından sağlanan konutların kullanımına getirilen ek şartlar; ücretsiz hukuki yardım hakkına getirilen sınırlamalar; belediye vergisi için yapılan yardımlar ve ulusal sağlık sisteminin bütçelendirme politikasında yapılacak düzenlemeler yer alıyor.
Independent gazetesinden Owen Jones, 2013 yılının 1948 yılında kurulan ve uzun süre dünyanın pek çok yerinde örnek olarak gösterilen Ulusal Sağlık Sistemi NHS'in ölüm yılı olduğunu ilan ediyor.

Jones, yakın bir arkadaşın ölümüne benzettiği bu duruma karşı, NHS'in kurucusu muhalefetteki İşçi Partisi'nin de yeterince mücadele etmediğini savunuyor.

Daily Telegraph gazetesinde yazan Dan Paulter ise, bütçe düzenleme yetkilerinin yöneticilerden alınıp doktorlara ve hemşirelere verilmesinden hastaların büyük kâr sağlayacağını belirtiyor.

Bakan yardımcısı Paulter, doktor olarak çalıştığı hastanelerde, hastaların bekleme sürelerini tutturmaya çalışan yöneticilerin doktorların hassasiyet gerektiren işlerine karıştığını ifade ediyor.

Financial Times'ın başyazısında ise Orta Doğu'da yükselmekte olan Sünni-Şii çatışmasını ele alınıyor.
Orta Doğu'nun Hıristiyanlarının, İslam'ın iki büyük mezhebi arasındaki çatışmada çapraz ateş altında kaldığına dikkat çeken gazete, Hıristiyanlık inancının, doğum yeri olan bu topraklarda giderek tümüyle yok oluşa sürüklendiğini belirtiyor.

Irak'ın 1.4 milyon civarında olduğu tahmin edilen Hıristiyan nüfusunun üçte ikisinin 2003'teki işgalin ardından başlayan mezhep çatışmaları sonucunda ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan gazete, Hıristiyan Arapların, benzer bir sonu Suriye için de beklediklerini ifade ediyor.

Gazete, radikal İslamcıların yükselişinden korkan Hıristiyanların Lübnan gibi ülkelerde, Şii ve Sünni gruplar arasında bölündüklerini, kimilerinin İran için stratejik önemde olan Hizbullah'ı desteklediğini, kimilerinin ise Sünnilerin kontrolündeki muhalefet bloğundan yana olduklarını yazıyor.

Gazeteye göre, Hıristiyan azınlıkların özgürlük için en güçlü umutları bulundukları ülkelerin laik bir hukuk devleti olmasında yatıyor.

Aynı konuya bir haberle yer veren Times gazetesi ise, Lübnan'daki güçlü Sünni ve Şii grupların Bekaa Vadisi'nin kuzeyinde karşılıklı kaçırma olaylarına karıştıklarını aktarıyor.

Times'ın bölgedeki muhabiri Nicholas Blandford'a göre, artan gerilim bir Sünni-Şii savaşı başlaması korkusunu yaratıyor.

"Karşılıklı kaçırma olayları, Lübnan için daha kötü bir döneme denk gelemezdi" diyen Times muhabiri, ülkede son dönemlerde hükümetin istifa ettiğini, hukuksuzlukta bir artış yaşandığını ve Lübnan'ın giderek Suriye'deki çatışmaya çekildiği kaygılarının yüksek olduğunu hatırlatıyor.

Muhabire göre, Lübnan ordusu, mezhep hatları üzerinden şekillenen bu kaçırma olayları ve çatışma sinyallerinden kendisini şimdilik uzak tutuyor ve olaylara yeterince müdahale etmiyor.

Üçüncü nükleer denemesiyle birlikte artan yaptırım uygulamalarıyla karşı karşıya kalan Kuzey Kore'nin Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yönelttiği tehditlere geniş yer ayıran Guardian gazetesinin Seul'deki muhabiri Justin McCurry, Kuzey'in tehditlerinin, Güney Kore'de halkı korkutmaya yetmediğini yazıyor.

Guardian yazarı, "Güney Kore'nin başkentindeki insanların içinde bulundukları ruhsal duruma baktığınızda, Kuzey Kore'nin Güney'le savaş halinde olduğu mesajının, bu ülke halkına ulaşmadığı sonucuna varılabileceğini" yazıyor.

Gazete başyazısında ise, Kuzey Kore'nin "çırak liderinin" bir hafta içinde, ordusuna Amerika'ya füze saldırısına hazırlanma emri verdiğini, Güney'le savaş halinde olduğunu açıkladığını ve Güney Kore ile sınır geçişlerini düzenlemek için kullanılan telefon hattını iptal ettiğini hatırlatıyor.

Guardian'a göre, burada sorun, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un doğru bir şekilde tespit ettiği gibi, bunun "kuru gürültüden ibaret" olmaması.

Kuzey Kore liderinin, ABD'nin Hawai ya da Guam'daki askeri üslerine saldırı tehdidinin zayıf olduğunu yazan gazete, Kuzey Kore'nin savaşa girmesinin asıl etkisinin bölgede yaşanacağını ifade ediyor.

Fransa Basını

Le Figaro

Emekliler: Fedakarlıklar bugün başlıyor

Emekliliğe ayrılma yaşı, doğrudan olmasa bile dolaylı olarak ertelenecek mi? Başbakan Jean-Marc Ayrault, 62 olan emeklilik yaşına dokunmayacaklarını söyledi.

Fakat Başbakan, yılda 20 milyar euroya varan emeklilerin finansman ihtiyacı için nasıl bir çözüm bulunacağına dair bir ipucu vermedi.

Başbakan Ayrault, haziran ayında ilgili komisyon tarafından bir rapor sunulacağını ve daha sonra konuyla ilgili tarafların görüşmelere başlayacaklarını anlattı.

Ortada pek çok senaryo dolaşıyor. Bunlardan bazıları emeklilik primlerinin yükseltilmesi ve emeklilik maaşlarının fiyat artışlarına endekslenmesi prensibinden vazgeçilmesi.

Her iki senaryoya da hem patronlar hem emekliler hem de sendikalar karşı çıkıyor.

Irak savaşı neye yaradı?

Siyasi partilerin ve medyanın inkar edilemez kazanımları var. Ancak bunun karşılığında 120 bin sivil kurban ve 16 bin kayıp verildi.

Birçok Irak’lı için özgürlüğün tadı kanın tadına benziyor. Ülkedeki saldırılar ve adam kaçırma olayları 2006 ile 2008 yılları arasındaki gibi rekor seviyelerde değil ancak bilanço hala çok yüksek. Şubat ayında 400 kişi yaşamını yitirdi. Bunların 200’ü Bağdat’tan. Kasım ayında ise yaşamını yitirenlerin sayısı 200 idi.

Şiddet olayları özellikle Bağdat ve çevresi ile Kürtlerle Arapların karşı karşıya geldikleri bölgelerde yaşanıyor. El Kaide, bazı birimlerini Beşar Esad uğruna savaşması için Suriye’ye gönderdi. Ancak Amerikan askerlerinin 2011 sonunda ayrılması ile farklı istihbarat birimleri arasındaki rekabet, İslami hareketin yeniden hız kazanmasına neden oldu. Hedeflerinde ise Şiiler, askerler ve memurlar yani Irak’ta güvenlik ve siyasi yapılanmanın temsilcileri oluyor


Liberation
Kira garantisini kim ödeyecek?

François Hollande, daha cumhurbaşkanlığına adayken gençlerin ev kiralamasını kolaylaştıracak bir düzenleme getireceğini söylemişti.

Şimdi bunu gerçekleştirmenin zamanı geldi. Barınma Bakanı Cécile Duflot kirasını ödeyemediği için evden çıkarılanların sayısını azaltmak için yeni bir sistem üzerinde çalışıyor.

Bu yeni sistem, hem kirasını ödeyemeyen, kapı önüne konan kiracıyı hem de mal sahibini korumayı hedefliyor. Yani kontratı imzalayan iki tarafında kazandığı bir sistem.

Düzenleme, yasa kapsamına alınıp temmuz veya eylül ayında parlamentonun önüne gelecek.
Sistemin finansmanı için de birkaç senaryo düşünülüyor. Bunlardan biri kira bazında alınan ve hem kiracı hem de mal sahibi tarafından ödenen bir vergi getirmek. Bunun bedeli ise ayda 3-4 euroya tekabül ediyor. Bir diğer senaryo ise mal sahibini, kira ödenememesi durumuna karşı evini sigortalatmaya zorlamak.


Yunanistan Basını
TaNea

Merkel'in gözleri için Alman iç savaşı

Angela Merkel, yeşil bornozunu çıkarıyor ve İtalya'da İskia Adası'ndaki kaplıcalara girmeye hazırlanıyor. Merkel, Paskalya tatilini genellikle ortalarda pek görünmeyen eşi Joachim Sauer ile birlikte Napoli açıklarındaki adada geçirmeyi tercih etmişti. Merkel, adaya geçen sefer olduğu gibi sahil güvenliğin özel teknesi ile değil düzenli sefer yapan bir gemi ile geldi. Dünyanın en güçlü kadının kaplıcalarda mayo ve bornoz içerisinde diğer turistlerden hiçbir farkı yoktu. Kaplıcanın adını Kıbrıs'ın sularında doğan Afrodit'ten aldığı dikkatli gözlerden kaçmadı. Şansölye ise kuşkusuz Afrodit'in adası Kıbrıs'ı ve kurtarma paketinin ekonomi üzerinde bıraktığı etkileri ardında bırakmak istemişti. İtalyan siyasetçi Stefano Caldoro ise Merkel'e Avrupa'nın dengeli ve adil bir kalkınmaya ihtiyacı olduğunu hatırlattı.

Öte yandan, Almanya'daki muhalefet partileri de mücadeleye başladılar. Sosyal demokratlar, Yeşilleri ideolojik olarak Merkel'in partisi ile flört etmekle suçluyor. Yeşiller ise 2013 seçimleri sonrası Merkel'le büyük bir koalisyona hazırlandıkları cevabını veriyorlar. Sosyal Demokratlar'dan Gabriel Zigmar Yeşilleri Almanya'nın yeni liberal partisi olmakla suçluyor. Yeşillerin ortak başkanı Cem Özdemir “Gabriel birlikte merkez sağı yenmek istediğimizi bilmeliydi. Ama sadece kendi oylarımızla bunu başaramayız. Eğer bu olursa, tekrar Merkel'li bir koalisyon kaçınılmaz olur” diye konuştu.

Sırbistan Basını
Danas

“Belgrad’da artık kimse büyükelçilik yakmayacak”

Sırbistan Meclis Başkanı ve Sırp ilerleme Partisi Başkan Vekili Neboyşa Stefanoviç, zor bir süreçten geçildiğini, ancak 2 Nisan’da Priştine ile gerçekleştirilecek 8. tur müzakerelerin ardından ülkede bir istikararsızlık beklemediğini belirtiyor.

Priştine tarafının sürekli belli ölçüde güvensizlik ortamı yaratmak istediğini ifade eden Stefanoviç, Sırbistan tarafının da Kosova’daki Sırpların kendilerini güvende hissetmesi çağrısında bulunduğunu vurguladı.
Stefanoviç, Kosova sorununun çözümünü istemeyen bazı siyasi çevrelerin, halktan destek almadığı görüşünde.. Bu radikal çevrelerin bir günlük sirk gösterisi yapmaktan başka bir güçlerinin olmadığını söyleyen Meclis Başkanı, müzakerelerin sonucuna bağlı olarak Belgrad’da büyükelçilik binalarının yeniden yakılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini, zira Sırbistan’ın ciddi bir devlet olduğunu belirtti.

Rusya Basını
Moskovskiy Komsomolets

Bunca yıl kaderle tartıştı…

Valeri Zolotuhin artık yok. Son aylarda ağır hasta olmasına rağmen, arkadaşları ve yakınları için onun yokluğuna alışmak galiba mümkün olmayacak. O her zaman savaşçıydı sahnede de, hayatta da. Parlak, karmaşık ve unutulmazdı. Taganka Tiyatrosunda zaten başka tür olmak mümkün de değildi.

Taganka Tiyatrosunda sadece trajedi değil. Son olaylara bakıldığında, artık mega trajedi söz konusu. Bir zamanlar tüm ülkeyi sallayan tiyatro ikiye bölündü.. Lyubimov’un Taganka’sı ve Nikolay Gubenko’nun Taganka Oyuncuları Birliği. İki sene önce Lyubimov’un Taganka’sı kendi kurucusu Yuri Lyubimov’u kovdu. İki gün önce de yeni lideri Valeri Zolotuhin’i kaybetti. Şimdi tiyatro ne olacak? Oyuncuların bir kısmı bir hafta önce Lyubimov’un geri gelmesini istedi. Moskova Kültür Departmanı yönetimi de Yuri Lyubimov’dan geri dönmesini istedi. Lyubimov ise ‘tiyatronun akıbetini bana sormayın’ diyor…

ABD Basını

USA Today

Tekrar zengin hissediyoruz

Rekora koşan borsalar ABD’de ailelerin kriz döneminde kaybettikleri varlığı geri kazandırıyor. İç piyasadaki tüketim alışkanlıkları normale dönerken vergi artışları da önemsiz kalıyor.

Borsa göstergesi olan Standart&Poors 500 endeksi ve Willshire 5000 endeksleri rekor seviyelere ulaştı. Ancak ekonomistlerin olumlu beklentilerinin asıl sebebi piyasaların itici gücü olan tüketici güveninin artması. Artan konut fiyatları ve azalan kredi yükü sayesinde tüketici piyasası hacmi 66 trilyon dolara ulaştı.
Tüketicinin tasarruf önlemlerini bir kenara bırakıp alışveriş yapmaya başlaması ekonomi için büyük önem taşısa da güvenin tam olarak tazelenmesi için zaman gerekiyor.

(bbc türkçe/trt türk haberdar)



Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.