Atilla Dorsay 'Emek Yoksa Ben de Yokum' Dedi, Sabah Gazetesi'ne Veda Etti

Sabah gazetesi yazarı ünlü eleştirmen Dorsay, "Bugün artık Emek yok" dedi ve veda etti.

12.10.2011 tarihi "Emek yoksa ben de yokum" yazısında verdiği sözü tutan Atilla Dorsay, Sabah'a veda etti.

Dorsay, Sabah gazetesinde yer alan yazısında, "SİYAD'ın çok güzel, çok içten protestosunda dediği gibi: 'Emek Türkiye'nin Cennet Sineması'dır. Onlarca, binlerce filmde 'sinema bir şenliktir' dediğimiz salondur. Ahmet Uluçay'ın sinema sevdasının ve Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak'ın somut halidir, Lütfi Akad'dır, Ken Rusell'dır. Emek bizimdir. Emek biziz" cümlelerini kullanmıştı.

"BİR BÜYÜK GAZETEDE YAZMANIN NE FAYDASI VAR? EMEK'İ BİLE KURTARAMAYACAK OLDUKTAN SONRA?"

Dorsay, yazısının sonunda ise, "Benim büyük üzüntüm içinde aldığım karar şu: Emek'e kazma vurulduğu gün, ben gazeteciliği bırakıyorum. 45 yıllık, alanında etkili olduğu söylenen bir yazar olmanın, üstelik şimdilerde 'yandaş medya' olduğu rivayet edilen bir büyük gazetede yazmanın ne faydası var? Emek'i bile kurtaramayacak olduktan sonra?

"BU SİNEMANIN HEM KENDİSİ ÖNEMLİYDİ HEM DE TEMSİL ETTİĞİ KÜLTÜREL ALTYAPI"

Dorsay, bugünkü Sabah gazetesindeki yazısında ise Emek Sineması'nın neden önemli olduğunu anlatarak, "Bu sinemanın hem kendisi önemliydi, hem de temsil ettiği kültürel altyapı, tarihsel birikim ve yaşam biçimi" dedi.

Ünlü sinema eleştirmen, yazısının sonunda ise şunları söyledi:

"Bugün artık Emek yok. Onun gerçek ve de simgesel önemini anlatamadık. Sabah bu ve Taksim Parkı, Çamlıca Camii vb. konularda sütunlarını bana hep açtı, tüm eleştiri ve uyarılarımı kullandı. Sağ olsunlar...
Ama hiç bir girişimi değiştiremedik, hiç bir şeyi kurtaramadık. Benim için artık ne sözün, ne de yazının önemi kaldı. Bu belki, artık sessiz kalmanın çığlık atmaktan daha önem kazandığı bir durumdu. Ve bırakmak kaçınılmaz oldu."

Dorsay geçtiğimiz günlerde Emek Sineması inşaatını görmeye çalışırken işçilerin saldırısına uğramıştı.

(zete)