Header Ads

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş: Barışa Evet, Sivil Diktatörlüğe Hayır



İmralı trafiğiyle başlayan sürece dair ÖDP, deklarasyon yayınladı. Halkın tüm kesimlerinin sürece demokratik katılımı sağlanmadan, sadece yukarıdan yapılan görüşmelerle barışın gelmeyeceğinin altı çizilirken; süreci başkanlık sistemini getirmek için kullanan, sivil diktatörlüğünü örmeye çalışan AKP’ye geçit verilmeyeceği vurgulandı

Kürt sorununda gelinen son aşamayla ilgili Trabzon'da bir basın toplantısı düzenleyen ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, sürece ilişkin partisinin nasıl bir yol izleyeceğine dair deklarasyon yayınladı.

Yıllardır süregelen savaşın acı sonuçlar ürettiğini, ölmenin ve öldürmenin normalleştiği, acının sıradanlaştığı bu karabasanın içinde tek umut ışığının insanların kalbindeki sıcak kalan barış ve kardeşlik özlemi olduğunu söyleyen Taş, bugün halen barıştan söz edebilmeyi mümkün kılanın da bu olduğuna işaret etti.

“Türk –Kürt insanımızın ortaya koyduğu barış iradesine sahip çıkmak ve güçlendirmek bugün hepimizin en temel sorumluluğu olmalıdır” diyen Eş Genel Başkan, yeni sürece dair perspektifini ortaya koydu:

BARIŞA TEREDDÜTSÜZ ‘EVET’
“ÖDP, yıllardır bütün platformlarda Kürt sorununun çözümünün diyalogdan ve görüşmelerden geçtiğini dile getirdi. Hangi gerekçeyle olursa olsun bugün görüşmelere yeniden başlanmış olması önemlidir. Görüşmeler kesintiye uğramadan sürdürülmeli ve tüm açıklığıyla halkla paylaşılmalıdır. ÖDP, kalıcı ve köklü bir çözüm içermese de, Kürt emekçilerinin ve yoksullarının sorunlarına gerçek çözüm sunmasa da sorunun bu aşamasında akan kanın durması, bir arada yaşamın zeminlerinin güçlendirilmesi, daha kalıcı ve köklü çözüm imkânlarının geliştirilebilmesine katkı sunacak adımları destekleyecek, barışa tereddütsüz evet diyecektir. Aynı zamanda Kürt sorununun da köklü çözüm yolu olarak Türkiye'yi tüm emekçiler ve ezilenlerle birlikte yeniden kurma mücadelesinde de kendi yol haritasından şaşmayacaktır.”

‘SİVİL DİKTATÖRLÜĞÜN KARŞISINDAYIZ’
“Barış yalnızca yukarıdan sürdürülecek görüşmeler ve varılacak mutabakatla sağlanamaz” diyen Alper Taş, “Türklerin ve Kürtlerin bir arada yaşam zeminlerini güçlendirecek adımlar atılmadan, yani toplumsal barış için mücadele edilmeden gerçek barış mümkün olmaz. Bu yüzden, Trabzon'dan Diyarbakır'a, İzmir'den Mardin'e, Edirne'den Siirt'e halklar arasında barış köprüsünü kuracak bir barış dili ve siyasetine ihtiyaç var. Barış, ancak memleketimizin her yerinde elini kolunu sallayarak özgürce dolaşabildiği zaman gerçekleşecektir.AKP bu süreci Başkanlık Sistemi'ne geçişin ya da “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” adı altında “tek adam tek parti” çoğunluk diktasını anayasa ile kurumsallaştırmanın aracı haline getirmeye çalışmaktadır.  Barışın bedeli olarak dayatılmaya çalışılan bu sivil diktatörlük kurma çabasına karşı mücadele etmeden ülkemizin demokratikleşmesi ve halkların özgürleşmesi mümkün olmayacaktır.  ÖDP, fiilen uygulanan tek adam tek parti diktasının anayasa ile sivil diktatörlüğe dönüştürülerek kurumsallaştırılmasının karşısında olacaktır” diye konuştu.

ÖDP aynı zamanda Kürtlerle barışın, “Türk-Kürt El Ele Bölgesel Seferberliğe” yaklaşımıyla Suriye, İran ve bölge halklarına karşı bir savaşa dönüştürülmesine de asla izin vermeyecektir.

ÖDP’nin önerdiği yol haritası
-    Görüşmeler sürdürülmeli ve her aşaması kamuoyuyla paylaşılmalı.
-    Halkın tüm kesimlerinin sürece demokratik katılımı sağlanmalı.
-    Hem devlet her tür operasyonu durdurmalı hem de PKK silahlı eylemlere son vermeli ve silahlı güçlerini ülke dışına çıkarmalı.
-    Hem PKK’nin alıkoyduğu insanlar hem de KCK tutukları serbest bırakılmalı.
-    Siyasi partiler ve seçim yasası değiştirilmeli, demokratikleştirilmeli; seçim barajı kaldırılmalı, temsilde adalet ve eşitlik sağlanmalı
-    Anadilde eğitim talebi karşılanmalı, düşünce, ifade özgürlükleri güvence altına alınmalı, siyasi yasaklar tümden kaldırılmalı
-    Etnik kökeni, dini, dili, kültürü, mezhebi ne olursa olsun Türkiye’de yaşayan herkesin anayasal yurttaşlık temelinde eşit haklara sahip olması sağlanmalı, bu anlamda kendi kültürlerini yaşatmaları ve geliştirmeleri anayasal güvence altına alınmalı
-    Köyünden göç ettirilmiş olanların köye dönüşünü sağlayacak şekilde yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli, göç etmiş olanların yerleştikleri yerlerde insanî yaşam koşulları geliştirilmeli.
-    Koruculuk sistemi kaldırılmalı.
-    Kim tarafından yapılmış olursa olsun insan hakları ihlallerinin, insanlık suçlarının açığa çıkartılması için gerekli çalışmalar başlatılmalı.
-    Toprak reformuyla birlikte, kamu eliyle bölgesel kalkınma planları hazırlanmalı, bölgeye ekonomik, sosyal yatırımlarda öncelik verilmeli, eşitsizliği ortadan kaldıracak önlemler alınmalı.
-    Hem sorunun çözümü hem de Türkiye’nin demokratikleşmesine hizmet etmesi açısından yerinden yönetim ilkelerinin doğrudan demokrasi temelinde, kamucu bir anlayışla geliştirilmesini, yerel halk meclislerinin yönetsel yetkilerle donatılmasını amaçlayan ve merkezin yetkilerinin yerel yönetimlere devri kapsamında idari, siyasi düzenlemeler gerçekleştirilmeli.
Dünya deneyimleri de dikkate alınarak bir silahsızlandırma programı belirlenmeli, herkesi kapsayacak bir genel af ilan edilmeli.

(BirGün)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.