İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu: Festus Okey'in Yaşam Hakkı'nın İhlal Edildiğine Şüphe Yoktur
Beyoğlu Polis Karakolu'nda polisin silahından çıkan kurşunla ölen Festus Okey'in kardeşi Tochukwu adına avukat Alp Tekin Ocak'ın İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu'na yaptığı başvuruya yanıt geldi. Kurul olayda; yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlaline karar verdi.
İstanbul Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü'nden Avukat Ocak'a gönderilen yazıda, "Olayın oluş şekli tartışmalı olsa da devletin koruma ve gözetimi altında bulunan bir kişinin öldüğü açıktır. Bu kapsamda söz konusu olayda 'yaşam hakkı'nın ihlal edildiği hususunda şüphe yoktur" denildi.
Adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğine dikkat çekilen raporda, şu değerlendirme yer aldı:
"Adil yargılanma hakkı yönünden yapılan incelemede, sanığın polis memuru olması dolayısıyla silahların eşitliği ilkesinin bu kapsamda da adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin kabulü gerekir. Şöyle ki olay sırasında maktülün üzerinde bulunan ve atış mesafesini göstermesi yönünden en önemli delil olan giysiler emanete alınmamış, taksirle, olası kastla veya kasten adam öldüren sanık derhal gözetim altına alınmadığı gibi, maktulle beraber hastaneye gitmiş, sanığın el sıvabı olaydan 7-8 saat sonra alınmış, kamera kayıtları temin edilememiş, müdahale talebinde bulunan ve maktulün kardeşi olduğu ileri sünülen şahsın müdahalesi maktülün kimliğinin, DNA gibi imkanlar söz konusu olmasına rağmen tespit edilemediği gerekçesiyle rededdilmiştir."
İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu, Okey davasında "Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı"nın da ihlal edildiğine dikkat çekti. Raporda, "Polisin arama kararı olmaksızın sadece silahtan arındırma amaçlı kaba üst araması yapabileceği, sokakta yapılan aramada ince arama yapmadan kokain maddesinin bulunmasının mümkün olmadığı düşünüldüğünde polisin yetkisini aşarak bu ilkeyi ihlal ettiği sonucuna varılmıştır. Aynı şekilde avukat odasının nezarethane olarak kullanıldığı varsayılsa bile kişilerin nezarethaneye konulmadan önce işletilmesi gereken usülün işletilmediği, üst aramasının nezarethanede yapılamayacağı, doktor raporu olmadan kişilerin nezarethaneye kapatılamayacağı hususları ile birlikte değerlendirildiğinde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının bu nedenlerle ihlal edildiği sonucuna varımıştır" denildi.
Polis aleyhine sonuç doğurma ihtimali bulunan hemen her olayda resmi kamera kayıtlarının teknik nedenlerle bulunamamasının da ciddi şüphelere neden olduğu kaydedildi.
DOSYA YARGITAY'DAPolis Cengiz Yıldız'ın yargılandığı Beyoğlu 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 13 Aralık 2011 tarihinde karar çıkmış, sanık polis Yıldız'a "taksirle adam öldürmek" suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası verilmişti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 12. Daire'ye gitti. Davanın Yargıtay aşamasının devam ettiğini hatırlatan Avukat Alp Tekin Ocak, İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu'nun raporunu Yargıtay'daki dosyaya sunacaklarını söyledi. (etha)
YORUM YAZIN