Header Ads

Hacettepe Üniversitesi Ayakta: Her Yer Beytepe Her Yer Direniş


Hacettepe Üniversitesi’nde 18 Mart tarihinde gerçekleşen polis saldırısına karşı öğrenciler bugün eylemdeydi.

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri 18 Mart günü yaşanan olaylar sonrası rektörlüğün tutumunu ve okula polisin girmesini protesto etmek için bugün Edebiyat Fakültesi önünde toplandı.

Edebiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler rektörün ‘eli taşlı, sopalı öğrenciler’ tanımlamasına karşı ellerinde kitaplarıyla ve alkışlarla saat 12.30’da eylemi başlattı.

1978 yılında faşistler tarafından katledilen ilerici akedemisyen Bedrettin Cömert’in fotoğrafı ve afişleriyle “her yer ODTÜ her yer direniş”, “Her yer Beytepe her yer direniş” sloganlarıyla yürüyüşe geçen öğrenciler, yağan yağmura rağmen oldukça kitlesel şekilde yürüyüşlerini sürdürdüler.

Yemekhane Meydanından amfiye doğru yürüyen öğrenciler 18 Mart’ta dersliklere atılan gaz bombalarını hatırlatan bir açıklamayla amfideki öğrencileri eyleme katılmaya davet etti.

Amfi önünden ayrılan öğrenciler ‘öğrenci düşmanı işbirlikçi rektör sloganıyla’ rektörlük önüne gitti.


Rektörlük önünde yapılan basın açıklaması sonunda öğrenciler Hürriyet Marşını söyleyerek eylemi sonlandırdı.

Bu arada eyleme hazırladıkları Bedrettin Cömert yaka kartları ile katılan Sanat Tarihi öğrencileri basın açıklaması sonunda Özdemir İnce’nin Bedrettin Cömert için yazdığı şiiri okudu.

Çiçeklere sordum Bedrettin’i,
“O bir karanfildir,” dediler,
“kırmızı, yanık kokulu,
durur çağımızın yakasında.”
Çağımıza sordum Bedrettin’i,
“Birken iki oldular, otuz, kırk oldular,
yüz oldular, bin oldular, çoğaldılar,” dedi,
“tükenmez güzel insanların baharı.”
Kurşuna sordum Bedrettin’i,
“Ben bir aracıydım,” dedi,
“bütün aracıları gibi yeryüzünün,
kimliksiz, kişiliksiz bir tutsak.”
Ölüme sordum Bedrettin’i,
“Gitti,” dedi, “ama yine gelecek,
bir gün tekrar geri dönecek,
ben istemedim, gönderdiler.”
Bedreddin’e sordum Bedrettin’i,
“Birlikte geleceğiz,” dedi, “sûr çalmadan,
etiyle, kemiğiyle, soluğuyla halkımızın,
nasıl gittiysek öyle geleceğiz,
eksikli değil ama mutlaka fazla.”
“Sormam artık kimseye Bedrettin’i
Bedreddin böyle konuştuktan sonra,
Nasıl gittiyseler öyle gelecekler demektir;
Beden dağılmıştır belki yok olmuştur suret,
Ama tükenmez bir cevherdir onların baharı:
Etidir, kemiğidir, soluğudur halkımızın.”

(soL)


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.