Avrupa Basınında Bugün (25 Mart 2013)
İngiltere BasınıFinancial Times, Kıbrıs'ın güneyinde mali sistemin 10 gündür felç olduğunu, belirsizliğin bu sabah da devam edebileceğini yazıyor.
Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs, 10 milyar dolarlık bir kurtarma paketi için Brüksel'de onay aldı.
Financial Times , Brüksel'deki görüşmelerin Kıbrıs'ın güneyini iflastan kurtarmak için yapıldığını yazıyor; "Bankalar ile ilgili önemli kısıtlamalar olacak." diyor.
Guardian gazetesi, anlaşmanın içeriğine değil, pazarlık biçimine vurgu yaptığı bir manşet ile çıkıyor bu sabah.
"Ya mevduat vergisini kabul et, ya Euro Bölgesi'ni terk et"
Guardian'a göre Kıbrıslı yöneticilere dün Brüksel'deki görüşmelerde bu söylendi; mevduat vergisi, bankadaki hesaplardan belli miktarda kesinti yapılmasını ifade ediyor.
Guardian'ın hesaplamaları doğru ise Brüksel'de varılan kurtarma paketinin milyarlarca dolarlık bölümünü Kıbrıs’ın güneyinde banka hesapları olan Rus vatandaşları ödeyecek.
Guardian, Kıbrıs'ın güneyinin vergi cenneti olduğunu söylerken, 100 milyarlık toplam mevduatın 30 milyar dolarının Rus vatandaşlarına ait olduğunu yazıyor.
Avrupa'dan Ruslara "paranızı bize yatırın" teklifleri geldiğini belirtiyor Financial Times; adalıların olası bir büyük kaçıştan endişe ettiğini de.
Aralarında benzerlik olan iki kelimeden hareketle kuruyor baş makalesinin ana fikrini: Laki ve Layki...
Laki 1783'te İzlanda'da patlayan volkanın adı; yol açtığı değişim, bir tarihçiye göre açıklığı ve nihayetinde 1789 yılında Fransız devrimini tetikliyor.
Kıbrıs'ın güneyindeki Layki bankasına yapılacakların da "mali olarak" başka bir döngüyü başlatabileceğini yazan Guardian, Avrupalıları iki yüzlü olmakla suçluyor.
Guardian Kıbrıs'ın güneyindeki krize bulanan çarenin, çare olmayabileceği görüşünü dile getiriyor.
Avrupa'daki siyasetçi ve bürokratların Kıbrıs'ın güneyini beş yıl önce bilinen mali yapısıyla Birliğe alkışlarla kabul ettiğini ama şimdi hor gördüklerini yazıyor.
Kıbrıs'ın güneyindeki siyasetçilerin krizin tohumlarının Yunanistan'ı kurtarma operasyonu sırasında atıldığını söylediklerini aktaran gazete Avrupa Birliği yönetim kadrosunun Kıbrıs'ın güneyine kötü muamele ettiğini, temel yapı taşlarından birinin sermayenin serbest dolaşımı olan Birliğin bankacılık kısıtlamalarına Kıbrıs’ın güneyi için yaktığı yeşil ışığın uluslararası yatırım çevrelerinde tehditkar bir emsal olarak görüleceğini yazıyor.
Rusya'nın eski milyarderler işadamı Boris Berezovski'nin sürgünde yaşadığı İngiltere'de ölümü ile ilgili haberler de var.
Daily Telegraph , ölümün henüz açıklanamadığını, polisin bu yönde açıklama yaptığını; Guardian da cinayete işaret eden bir delil olmadığının açıklandığını aktarıyor.
Independent 'ın yorum sayfasında Berezovski ile ilgili yazı yazan Mary Dajevski, Rus işadamının İngiltere-Rusya ilişkileri için ne anlam ifade ettiğini irdeliyor; Berezovski'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e düşman olduğunu hatırlatıyor.
Putin'e karşı darbe yapılması için İngiltere'den çağrı yaptığı günlerde Berezovski'nin dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı Jack Straw tarafından uyarıldığı da aktarılan ayrıntılar arasında.
Independent'daki yazının sahibi "Berezovski öldü; şimdi Rusya-İngiltere diplomatik ilişkilerinin kopup parçalanan çitleri onarılabilir. " diyor.
Financial Times, İsrail'den gelen Marmara Özrünün enerji alanında bir yönelimin habercisi olduğunu yazıyor.
Gazetenin muhabirleri iki taraftan da yetkililerin stratejik enerji projeleri için Doğu Akdeniz'de bir engelin kalktığını söylediklerini aktarıyor.
İsrailli bir yetkili "İsrail'i böyle bir özrü dile getirmeye zorlayan şey Suriye'deki gelişmeler oldu, çünkü İsrail Suriye'deki kimyasal silahların Hizbullah ya da El Kaide bağlantılı grupların ele geçmesinden endişe ediyor." diyor.
Adı verilmeyen bir Türk yetkili de özürün İsrail ile Türkiye arasında doğal gaz boru hattı inşa edilmesinin önünü açtığını söylüyor.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın perşembe günkü açıklamasının yankılarını ve bu noktaya nasıl gelindiğini değerlendiren Financial Times, konuyu baş makaleye taşıyor.
Gazete, hükümet amacına ulaşacak ise "kamuoyundaki zihniyetin değişip değişmeyeceği hakkında ortada büyük bir soru işareti var." diyor.
Almanya Basını
İsrail'in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemesi, ABD Başkanı Obama'nın Ortadoğu turu ve AB’nin Kıbrıs'a yardım paketi...
İsrail’in 9 Türk vatandaşının ölümüyle sonuçlanan üç yıl önceki Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemesi ve tazminat ödemeyi kabul etmesi Berliner Zeitung ’un bugünkü yorum köşesine yansımış. Yorumda şu satırlar göze çarpıyor:
“Bu, İsrail’in düzenlediği bir askerî operasyon için tarihinde ilk kez özür dilemesi anlamı da taşıyor ve bu özür her iki taraf için de yararlı. Bu adımla İsrail bölgede giderek artan tecrit durumunu ortadan kaldırabilecek ve İran’ın nükleer programı ile Suriye’deki iç savaşın yol açtığı tehditler göz önüne alındığında güvenliğini de pekiştirmiş olacak. Türkiye ise bu özür sayesinde Mavi Marmara ile sarsılan itibarını yeniden elde etmiş, Tayyip Erdoğan iç politikada puan kazanmış olacak. Her şeyden önce, Kıbrıs açıklarında ortak doğal gaz ve petrol arama-çıkarmayı hedefleyen anlaşma gibi yarım kalmış siyasî projelere kaldığı yerden devam edilebilecek.”
Augsburger Allgemeine gazetesi ise yorumunda, ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu’da yaptığı temasların İsrail açısından bir bilânçosunu çıkartıyor:
“Obama bu sempati kazanma hamlesi ile en azından bir diplomatik cephede daha sükûnet sağlamış oldu. ABD, İran konusunda artık Netanyahu’nun tek yanlı girişimlerde bulunması endişesini taşımayacak. Böylece en azından önümüzdeki aylarda Molla rejiminin nükleer programına devam etmemesi için diplomasi kanalları yine devrede bulunacak. Öte yandan Obama’nın yeni dostu Netanyahu’ya uzun vadede Beyaz Saray’da daha fazla kulak kabartılacağından da yola çıkılabilir.”
Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis'in Brüksel'de Troyka yetkilileri ile dün akşam kurtarma paketi üzerine görüşmeleri 10 saat kadar sürdü. Bu nedenle bugünkü Alman gazetelerine, üzerinde varılan uzlaşmadan ziyade, konuya ilişkin genel değerlendirmeler yansımış. Bonn’da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi, Kıbrıs'a ilişkin yardım paketi sürecinde Almanya’nın güven kaybına uğradığı görüşünü savunuyor:
“Alman hükümetinin, Kıbrıs için kurtarma paketi görüşmelerinde sert pozisyonunda diretmesi doğruydu. Kendisine sunulan çözüm önerilerini ısrarlı bir biçimde reddeden ve bir süreliğine Euro Grubu’nu hiçe sayarak, Ruslarla bile paralel temaslarda bulunan bir ülkeye diplomatik yoldan etkide bulunmak mümkün değildi. Varılan son noktada Kıbrıs Cumhuriyeti ya kendisine sunulan önerileri kabul edecek, ya da çökecekti. Peki ama Almanya acaba Kıbrıs’tan daha büyük bir ülke aynı konumda bulunsaydı, bu sert pozisyonunda böyle ısrarcı olabilir miydi? Daha şimdiden AB içinde Almanya’ya karşı bugüne kadar hiç olmadığı kadar eleştirel görüşler dile getirilmeye başlamış bulunuyor.“
Straubinger Tagblatt gazetesinin yorumu da Kıbrıs için hazırlanan kurtarma paketi ekseninde ele alınmış:
“Brüksel’den yapılan açıklamalarda, mevduat sahiplerinin yükümlülük üstlenmesinin bir defaya mahsus bir girişim olduğu bıkıp usanılmadan tekrarlansa da halk arasında büyük bir güvensizlik yaratılmış oldu. Önümüzdeki günler ve haftalarda İtalyanların ve İspanyolların da paralarını bankalardan çekmesi söz konusu olabilir. Bu ülkelerde de malî krize büyük ölçüde bankalar sebep olmuştu ve Kıbrıs ile bu ülkeler arasında o kadar da büyük farklar yok! Eğer mevduat sahipleri gerçekten paralarını çekmek üzere bankalara koşacak olursa, o takdirde İspanyol ve İtalyan bankaları muhtaç durumdaki işletmelere kredi yardımı için ihtiyaç duydukları o kısıtlı dayanağı da yitirmiş olurlar. Kriz de kendini böylece kalıcılaştırmış olur.”
Avusturya BasınıDer Standard: İsrail ve Türkiye yine ortak olmak istiyor
ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail ziyaretinin en önemli unsuru, İsrail’in Mavi Marmara kurbanları için Türkiye’de özür dilemesi oldu.
İsrail, resmi olarak, Mavi Marmara gemisinde Türk aktivistlerin hayatını kaybetmesinden ötürü özür diledi. Türkiye’de özür memnuniyetle ve zafer kazanma duygusunun getirdiği mutlulukla karşılandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir dönemin başladığını belirtti.
Fransa BasınıLe Figaro: İstanbul: 2020 olimpiyatları için bahar dönemi final sınavında
Karar tarihi yaklaşıyor. Tokyo ve Madrid’le birlikte 14 milyon nüfuslu Türk şehri İstanbul 7 Eylül’de Buenos Aires’te yarışacak üç finalistten biri.
2000, 2004, 2008 ve 2012’deki başvurularının ardından bu sefer beşinci kez başvuran Boğaz’ın şehri, amacına hiç bu kadar yakın olmamıştı.
Bir önceki girişimlerin aksine, Türkiye’de hükümet 2020 olimpiyatlarını bir ulusal öncelik haline getirdi. Adaylığı anons eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisiydi. Bunun yanı sıra Türkler, Olimpiyat Komitesi’ni ikna etmek için masaya 17,78 milyar euro koyuyor. Bugün dünyanın en büyük 16. ekonomisi olan Türkiye’nin bu organizasyonu gerçekleştirebilecek parası var. Daha şimdiden 12,78 milyar euro spor kompleksleri ve ulaşım hizmetleri için ayrılmış durumda.
İtalya BasınıCorriere Della Sera: Napolitano, gözyaşları ve kucaklaşma
Cumhurbaşkanı Napolitano Almanya Cumhurbaşkanı Gauck ile Sant’Anna di Stazzema’daki anma töreninde bir araya geldi.
12 Ağustos 1944 yılında SS Nazi subaylarının faşist işbirlikçilerle beraber çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 560 sivili katlettiği yerde yapılan anma töreninde duygusal anlar yaşandı. İki cumhurbaşkanı birbirlerine sarılarak gözyaşı döktü.
İki liderin katliam anıtı önünde el ele tutuşarak birkaç saniye durması o kadar yoğun duyguların yaşanmasına neden oldu ki o birkaç saniye sanki sonsuzluk gibi geldi.
Anma törenine katılmak için Berlin’den gelen Almanya Cumhurbaşkanı Gauck “Mahkemeler sussa bile kamuoyu susmamalı. San’Anna di Stazzema’da insanlık onuru ayaklar altına alındı. Ama şu an barışın mucizesini kutlamak için buradayız” dedi.
İspanya BasınıEl Pais: Alonso yarış dışı kaldı
Formula 1’de sezonun ikinci yarışı Malezya’da gerçekleştirildi. Deneyimli İspanyol pilot Fernando Alonso daha ilk tur sonunda arabasının aldığı hasar nedeniyle yarış dışı kaldı.
Alonso böylece Grand Prix’nin bu ayağından puan almayı başaramadı. Malezya’daki yarışın kazanan ismi ise Alman pilot Sebastian Vettel oldu
(bbc türkçe/dw türkçe/trtturkhaberdar)
YORUM YAZIN